Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

Die türkische Kunstmusik/Türk Sanat Müziği

TAHA

Gesperrt
Die türkische Kunstmusik (Türk Sanat Müziği, abgekürzt TSM; auch: Klâsik Türk Mûsikîsi „klassische türkische Musik“, Saray Mûsikîsi „Palast-Musik“) ist einer der zwei Hauptzweige der türkischen Musik; sie ist zu unterscheiden von der türkischen Volksmusik (Türk Halk Müziği).

Hier ein Link zur Thematik von türkischer Volksmusik, die eng verbunden mit den türkischen Volkstänzen ist.

http://www.balkanforum.info/f16/tuerkische-volkstaenze-198569/

Türkische klassische Musik wird nur in Konservatorien unterrichtet. Die am meisten geachteten und ältesten Konservatorien stehen in Istanbul. Die populärsten Sängerinnen der türkischen klassischen Musik sind die verstorbenen Hamiyet Yüceses und Safiye Ayla sowie Müzeyyen Senar (geboren 1919). Sie wird auch „Diva der Republik“ genannt, weil sie der erste Star des türkischen Staates (nicht des Osmanischen Reiches) war. Weitere bekannte und populäre Künstler sind z. B. Ahmet Özhan, Zeki Müren (verstorben 1996), Bülent Ersoy, Muazzez Ersoy, Emel Sayın, Adnan Şenses, Mustafa Keser und Hüner Coşkuner.

Zeki Müren, Adnan Şenses und Mustafa Keser sind meiner Meinung die Besten diese Art von Musik spielen :

Zeki Muren - Gozlerin Doguyor Gecelerime - YouTube
Zeki Müren - Seni Sordum Y
Zeki Müren - Gitme sana muhtac

Weitere Lieder und Clipz werden folgen....
 
Einfluss auf die europäische Musik


Neue Instrumente im Symphonieorchester


Die Militärkapelle der Osmanen, auch Janitscharenkapelle genannt, verbreitete nicht nur Angst und Schrecken in Europa. Die neue Art der Musik und die unbekannten Instrumente lösten eine Mode aus, die bis heute in den Sinfonieorchestern anhält.
Die europäischen klassischen Komponisten des 18. Jahrhunderts standen unter dem Einfluss türkischer Kunstmusik, besonders was die Rolle der Blechbläser und Schlaginstrumente in den Janitscharenkapellen betraf.
Diese türkische Mode führte den Gebrauch von Becken, Basstrommel und Glocke in das Sinfonieorchester ein. Bestimmte Kompositionen aus der Feder von Joseph Haydn, Mozart oder Beethoven verdanken ihre Entstehung wesentlich türkischer Musikinspiration. Mit diesen Instrumenten wurden dramatische und spannende Akte in den Kompositionen teilweise erst möglich.



Einfluss auf die Italienische Oper


Mit der Renaissance Ende des 16. Jahrhunderts entstand im Zuge der Wiederbelebung der italienischen Kunstmusik die Oper. Dabei flossen türkische Elemente in die italienische Oper ein, die bis heute nachwirken.



Einfluss auf Haydn, Beethoven und Mozart


Die Lust an orientalischen Motiven in Musik, Malerei und Architektur (siehe den Artikel Arabeske) zeigt, wie positiv der Nahe Osten den Europäern erschien, als im 18. Jahrhundert Fernreisen nur Forschern und Händlern vorbehalten waren. Als nachhaltig erwies sich der Einfluss auf die Musik. So entstanden bekannte musikalische Werke wie Joseph Haydns Militärsinfonie und einige seiner Opern nur, um türkische Instrumente einfließen lassen zu können. Türkische Instrumente wurden auch in Beethovens 9. Sinfonie einbezogen. Mozart schrieb sein bekanntes Rondo alla turca. Dieses imitiert geschickt die klirrenden Schlaginstrumente einer türkischen Janitscharenkapelle. Er verwendete in einigen seiner Opern auch türkische Motive.

Türkische Kunstmusik

Mozart - Rondo Alla Turca (Orchestra) - YouTube





-----------------------------------------





http://www.youtube.com/watch?v=yvg6iHpt5C4&feature=player_embedded
 
Elazığ 'ın Maden ilçesinde doğmuşum. Benden dokuz yaş küçük bir de kız kardeşim var. İlk ve Orta tahsilimi Maden 'de, lise tahsilimi Diyarbakır " Ziya Gökalp " ve Sivas " 4 Eylül Lisesi "'nde tamamladım. Babam rahmetli çok iyi keman yapar ve çalardı. Babam ve baba tarafı akrabalarımda sanat kabiliyetleri üst düzeyde olduğundan benimde bu kabiliyetlerden nasibimi almış olmam dolayısıyla, ortaokul ve özellikle lise yıllarımda keman, ud, bağlama gibi enstrümanları iyi derecede çalmasını öğrendim. Liseden sonra tahsilime devam edemediğim için kendime müziği meslek olarak seçtim. Bu nedenle İstanbul 'a gittim.Zaman zaman çeşitli şarkıcılara eşlik ettim. Zaman zaman da kendim çalıp şarkı söyleyerek gazinolarda çalıştım. Daha sonra askerliğim dolayısıyla İstanbul 'dan ayrıldım Askerliğimin acemiliğini Manisa, kalanını İzmir Narlıdere 'de bitirdim. İzmir 'de de kendime müzik camiasında iyi bir yer edinmem sebebiyle askerden sonra İzmir 'e yerleştim. 15 yıla yakın, burada ismini sayamayacağım kadar birçok ses ve saz sanatçısı üstatlarıyla (Bekir Sıtkı Sezgin, Cinuçen Tanrıkorur, Kadri Sençalar, Ercüment Batanay, Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Safiye Ayla, Sabite Tur... gibi) birlikte çalıştım. Zaman içerisinde onlardan çok bilgiler edindim. Bu arada çaldığım mevcut sazlara ilaveten yaylı tambur, mızraplı tambur, buzuki, piyano gibi birçok enstrümanı da çalmasını öğrendim.
1975 yılında TRT kurumunun açmış olduğu amatör ses yarışmasını Türk Halk Müziği dalında kazandım ve 1982 yılına kadar TRT İzmir Radyosu 'nda mahalli sanatçı olarak görev yaptım. Geçen zaman içerisinde müzikten kazandığım para yeterli olmadığından ilave olarak başka işler de yaptım. (Çiğli Askeri Hava Üssü 'nde 4 yıl memuriyet, minibüs ve taksicilik, market işletmeciliği gibi). 1982 yılında yine TRT kurumunun açtığı yetişmiş sanatçı sınavını bu kez Türk Sanat Müziği dalında kazandım ve TRT İzmir Radyosu 'nda ses sanatçısı olarak göreve başladım. Ancak 1989 yılında istemeden de olsa TRT 'den ayrılıp İstanbul 'a yerleştim. TRT 'de çalıştığım yıllar içerisinde Hz.Mevlânâ 'yı anma törenleri dolayısıyla on yıla yakın Konya 'ya gittim. Bu arada dini musikiyle ilgili de uzun yıllar çalışmalar yaptım. Rahmetli Kâni Karaca Üstad 'dan da büyük ölçüde feyizlendim.
1995 yılında, bildiğim kadarıyla Dünya 'da ilk defa yapılan bir programa imza atarak HBB televizyonunda "Mustafa Keser ve İstekleriniz" isimli ve canlı olarak yayınlanan şarkı istekleri programına başladım. İleriki yıllarda bu programım Kanal 6, Samanyolu TV ve Flash TV televizyonlarında da "Mustafa Keser Sizlerle" ismi altında devam etti. Bu yıllar içerisinde "ALTIN KELEBEK, MAGAZİN GAZETECİLERİ DERNEĞİ" ve benzeri birçok müzik ödülü kazandim.
45 yıllık sanat hayatımda sırasıyla, bir 45'lik, bir Longplay, AHU GÖZLÜM, BANA KÖTÜ DİYEN, SEVİYORUM-ÇARESİZİM, ÜZÜM GÖZLÜM, TUTKU ve son olarak da SABIR isimli kasetlerimi çıkardım. Hâlen, haftanın iki günü (Cuma, Cumartesi) Beylerbeyi 'nde KESER MÜZİKHOL adlı kendi gazinomda ve çeşitli konser çalışmalarıyla da müzik yaşantıma devam etmekteyim. Evliyim, üç Oğlum var.

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.


Biografie von Mustafa Keser. Er soll in seinem Repertoire mehr als 5000 Lieder haben.
 
Zurück
Oben