Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

Kırkpınar - Reine Männlichkeit

  • Ersteller Ersteller Kelebek
  • Erstellt am Erstellt am
Bitte nicht Koca Yusuf (The Terrible Turk) vergessen.


Youssuf Ishmaelo, known in Turkish as Koca Yusuf (January 1 1857-July 4, 1898) was a Turkish professional wrestler who competed in Europe and the United States as Yusuf Ismail, the Terrible TurkAlan Calvert, pioneer of American weight training, and photographer Edmond Desbonnet during the turn of the century.Widely known for his massive size and brute strength, he was recognized as one of the top three strongmen in the world by during the 1890s.


Prior to his arrival in the United States, he remained undefeated in his near four-year career and successfully challenged Evan "Strangler" Lewis for the American Heavyweight Championship in 1898. Ishmaelo was the original wrestler to be known as "the Terrible Turk", however several others including Armenian American Robert Manoogian also used the name throughout the first half of the 20th century.
Heyyt, Koca Yusuf geliyor.

YouTube -
 
0274.jpg

0,1020,1242013,00.jpg

880553.jpg

turkish-wrestling_1437247i.jpg

kirkpinar_photo_4.jpg

2673704030_02b7cb2371_o.jpg

kirkpinar-04.jpg

pd2229945.jpg

kirkpinar-baspehlivanlik-guresleri-basladi_2010_379329-2.jpg

kirkpinar-baspehlivanlik-guresleri-basladi_2010_379329-3.jpg

51251458.jpg

159037-turkey-oil-wrestling-kirkpinar.jpg

Kirkpinar2010FatihSultanMehmetAlabacak%20IsmailVarol%20%2833%29.jpg

4798902321_9c201b2c51.jpg

17095.jpg
Hm iwie cool,
Aber das 3. Bild gefällt mir net, , der kriegt doch keine Luft
 
Wie kann man den Mozart des Ölringens vergessen ...:D

1.88 und 144 KG

Jeden besiegt innerhalb kürzester Zeit.

Mesela 1890 da Koca Yusuf la Adalı 5 saat güreşmişler,fakat herhangi bir netice alamamışlardır. Türkiyenin en kuvvetli adamı kabul edilen Yusuf,Fransız sirk cambazı Doublier in dikkatini çeker ve Yusufu Avrupaya götürerekgüreştirmek bu sayede para kazanmak ister. Meseleyi Koca Yusuf a açtığında ilk başlarda kabul etmeyen Yusuf bilahare parayı pulu aklına getirmeden sadece (Keferelerin sırtını yere vurmak) ve müslümanların maddi kuvvet bakımından da üstün olduklarını ispatlamak için Avrupa ya gitmeye razı olur.Avrupalılar o devirde serbest güreşin yabancısı olduğundan Koca Yusuf Grekoromen güreşi dersi alır.1895 te Fransaya gider. Yusuf Antramanda bile olsa içerisinde yenişme olmayan güreşi kabul etmemekte,karşısındaki rakibini tutar tutmaz yere sermektedir.

Fransa ya giden Yusufun namı kısa zamanda bütün Fransa da duyulmaya başlamıştır. Yusuf peşpeşe yaptığı güreşlerde rakiplerini bir dakika bile beklemeden tuş yapmaktadır.Fransanın meşhur güreşçileri Fenelon,Furnier, Pol Pons, Sabes, ve Feliks Bernardi Fransızları hayrete düşürecek kadar kısa zamanda yener. Mesela Dünya Şampiyonu diye tanınan Sabesi dört saniyede tuş eder.Yusuf un Rakiplerini nasıl yendiğini anlamaya bile vakit bulamıyan seyirciler güreşlerin uzatılmasını istemektedirler. Yusuf ise böyle bir teklifi şiddetle reddetmektedir.Menejerleri Yusuf tan yavaş güreşmesini rica ederler.Yusuf bu teklifi kabul eder. Fakat Yusuf Rakipleriyle bir-iki dakika oynadıktan sonra kafi bulmakta ve sırtılarını yere vurmaktadır. Çaresiz kalan Organizatörler yusufun karşısına peş peşe iki güreşçi çıkarırlar ve iki güreşçinin yirmi dakikada dayanması halinde büyük para vadederler.Ne var ki Yusuf kendisiyle peş peşe güreşen Gambier ve Raul gibi meşhur güreşçileri de yirmi dakika dolmadan tuş yapıverir. Yusuf karşısına çıkan mağrur Rum Pierri ve İngiliz Tom Connon uda kısa zamanda tuş eder.

Avrupalı Organizatörler bu müthiş Pehlivanı ancak bir Müslüman Pehlivanın yenebileceğine kanaat getirerek Türkiyeden Hergeleci İbrahimi getirirler. Fransada karşı karşıya gelen Koca Yusuf la Hergeleci Avrupalıları hayrete bırakan müthiş bir güreş sergilerler. Anlaşmalarına göre Türkiyedeki gibi serbest ve kıran kırana olacaktır. Güreş süratle devam ederken Yusuf, Hergeleyiciye boyunduruk takar. Hergelecinin burnundan kan akmağa başlar, Telaşlanan Hakemler güreşi durdurup,Hergeleciye bir şikayeti olup olmadığını sorarlar. Şaşıran Hergeleci burnundan devamlı akan kana aldırış etmek sizin, Ne ola ki, işte pekala güreşip duruyoruz der. Oynaş güreşe alışmış Avrupalıların şaşkın bakışları arasında bir nara savuran Koca yusuf bu defa Hergeleciyi kurt kapanına alır.Hergelecinin boğulduğunu zanneden seyirciler telaşlanırlar, Kadınlar bağrışmaya ağlaşmaya başlar, Jüri Heyeti ayrılmalarını ister, Yusuf aldırış etmez. Birkaç kişi Yusufu çeker, yine de ayıramazlar. Bu defa sopalarla Bastonlarla, Yusufun sırtınai kafasına vurmaya başlarlar. Neticede ayrılan Pehlivanlar berabere ilan edilir. Her iki Pehlivanımız da neticeden memnun değildir. Yusuf Ne güzel güreşiyorduk derken,Hergeleci Bizde erkek güreşir kadın ağlar, ama asla güreşi bırakın demez.ifadeleriyle kırgınlığını ortayakoymaktadır. Fransızlar Yusufu yendirmek için Amerikadan Zincir kıran lakaplı Leitner i getirirler.Ne var ki Yusuf Leitner ide kısa zamanda tuş ediverir.

Fransa da karşısına çıkacak rakip bulamayan Yusuf sıkılmağa başlar. Onu en fazla Organizatörlerin davranışları üzmektedir. Yusufun paraya pula metelik vermediğini bilen Organizatörler onun sırtından büyük servetler elde ederken Yusufa çok az pay vermektedirler. Yusuf buna aldırış etmez. Fakat inancına göz dikilmesi Yusufu çileden çıkarır.Yusuf un sırtından para kazanan Fransız Doublier sırf Yusuf un inancıyla alay etmek için birgün yemeğine domuz eti karıştırır. Bunu farkeden Yusuf Doublieri haklamak ister. Durumu fark eden Fransız kaçar. Ahlaksızlıktan tiksinen Yusuf, hele inancına karşı yapılan bu harekete tahammül edemeyerekyapılan bütün teklifleri reddederek Fransada güreş yapmak istemez. Fransadaki ve cıvardan gelen bütün meşhur güreşçileri yenen Yusuf kendisine yapılan teklifi kabul ederek Amerika ya gider.Amerikan basını Koca Yusufun gelişine büyük ehemmiyet vermiş ve yaptıkları neşriyatta Yusuf u methetmişlerdir. Gazeteler aynı zamanda Yusufun meydan okumasına cevap vermeyen Amerikalı güreşçilerle de alay etmektedir.Güreş Aleminin İskenderi,Napolyonu geldi.diyen Amerikan Basını Yusuf tan şöyle bahsetmektedir. Tırnağının ucuna kadar namuslu bir adam ve ne miktar olursa olsun para onu satın alıp cambazlık yaptıramaz. Bizim sporculara pek tuhaf gelecek bir gerçek var. Bu Türk paraya hiç önem vermiyor.

Müthiş Türk Yusuf, Maçlarını Newyork a gelmeden evvel ayarlamadığı ve güreş etmek istediğini uluorta söylediği için hata etmiştir. Böyle bir açıklama Amerikalı güreşçileri paniğe uğratmak için kafiydi. Anlaşıldığına göre şimdiye kadar Şampiyonuz diye poz veren adamlar, Türk bu memlekette kaldıkça meydana çıkamayacaklar. Güreşmek ümidiyle Amerikaya gelen Yusuf hersabah Organizatörlere Bu gün güreşecekmiyim ? diye sormaktadır.Yusufun karşısına çıkacak güreşçi bulamayan Organizatörler nihayet akıllarınca bir çare bulurlar. Yusufun karşısına peşpeşe beş güreşçi çıkacaktır. Ne varki Yusuf birincisinin sırtını yere serince diğer dört güreşçi mindere çıkmaktan vazgeçerek Organizatörleri hayal kırıklığına uğratırlar. Diğer bir çare olarak Yusufa 5 dakika dayanana yüz dolar vadedilir. Buda netice vermez çünki hiçbir güreşçi Yusuf un karşısında 5 dakika dayanamamaktadır. Yusuf kendisine meydan okuyan Amerikan Şampiyonu unvanlı Robert le güreşir. Ancak 2 dakika boyunca Yusufun eline geçmemek için devamlı kaçan Robert yakalanacağını anlayınca minderden aşağı atlar. Çok kızan Yusuf Salonda bulunan onbin kişiyi kendisiyle güreşe davet eder. Müteakip güreşinde Yusuf Robert i perişan ederek yener.Yusuf un Amerikadaki meşhur güreşlerinden birisi de John F Mc.Cormıck ile yaptığı güreştir.Anlaşmaya göre Yusuf Mc.Cormık i bir saat içerisinde üç defa tuş yapacak yapamadığı taktirdemağlup sayılacaktır. Güreş başladıktan 7 dakika sonra yusuf 3 tuşu da yapmıştır.

1898 de Amerikada fırtına gibi esen Yusuf Amerika turuna çıkar ve her gittiği yerde rakipleriniperişan eder. Zaman olur ki 41 derece ateşle güreşir. Yusuf kendisine meydan okuyan ve esip savuran Rum Heraklidesi perişan eder. Rumla yaptığı güreşlerin birincisinde 47 saniyede, ikincisinde ise 23 saniyede tuş yaparak Rumun mağrur burnunu yere sürter. Yusuf Amerika da son maçını serbest güreş Dünya Şampiyonu Lewis ile yapmıştır. Chicago da yapılan güreşte Lewisi üst üste iki defa yenmiştir. Yaptığı bütün karşılaşmalarda dininin vatanının Milletinin şanını düşünen Yusuf devamlı galip gelmiştir. Avrupalılar kendisine yenilmez Türk ünvanını takmışlardır. Yusufun gözünde kazandığı paraların ehemmiyeti yoktur. o artık vatanını ve Ailesini özlemiştir. Yusuf kalan ömrünün iki çocuğu ve Ailesiyle birlikte Eyüp Sultan cıvarında alacağı bahçeli bir evde ibadet yaparak geçirmek istemektedir. Vatan hasretine dayanamayan Yusuf Newyork tan 21 Mayıs 1898 de Fransız Bandıralı Bourgogne Transatlantiğine binerek yola çıkar. Ne var ki ecel onu Okyanusta beklemektedir. Bindiği gemi sis yüzünden İrlanda bandıralı Crmartyshıre gemisiyle çarpışır. Geminin batacağını gören yusuf abdest alarak iki rekat namaz kılari daha sonra bir filikaya binmek üzere denize atlar. Ne var ki can telaşına düşen tayfalar ve yolcular Yusufun binmesiyle filikanın batacağından ürkerek onun filikaya binmesini engellerler. Yusufun mengene gibi kayığın kenarına yapışan elini kürek darbeleriyle sökemeyince balta ile bileklerini keserler. Bunun üzerine Yusuf 5 Haziran 1898 de boğularak ruhunu rahmana teslim eder.
kocayusuf-06.jpg

07youssuf2qk8.jpg

n550977578_796569_6090.jpg
 
Das Öl-Ringen geht bis in die Epoche der alten Xingnou zurück, also eine sehr alte Tradition bei den Turkvölkern.

[...]Techniques and rules of Turkish style wrestling began taking form in Central Asia in early Middle Ages; this style of wrestling is still widely practiced among Central Asian Turkic people under names of Köraş, Khuresh, Kurash etc. Turkish wrestlers had started covering themselves according to the Islamic law (between the navel and the knees) after the 10th century.


After Oghuz branch of Turks migrated to Western Asia and Anatolia, they brought their Central Asian Kurash wrestling style with them. After conquest of Anatolia by Seljuk Turks, they brought their traditional freestyle wrestling called "karakucak" (literally means black hug) and the special leather clothing and initiated usage of olive oil, to make it harder to grap the opponent, from the ancient Western Asian wrestling; and created what is today known as the Yağlı Güreş or Turkish Oil Wrestling.


In the Ottoman Empire, wrestlers learned the art in special schools called تکیه tekke, which were not merely athletic centres, but also spiritual centres, similar to those attended by the Japanese Sumo wrestlers, where it was taught that man is not just matter, but also spirit. These centers bear a striking resemblance to the Zurkhanes of Iran. This could explain the abundance of Persian terms in oil wrestling. Since competition without the harmony of matter and spirit would be detrimental to the development of good character, wrestlers oil one another prior to matches as a demonstration of balance and mutual respect. Equally, if a younger man should defeat an older man, he kisses the latter's hand (A sign of respect for elders in Turkey, similar to a Japanese bow).


Matches are held all over Turkey throughout the year, but in early summer the wrestlers gather in Kırkpınar for the annual three-day wrestling tournament to determine who will be the baspehlivan (meaning "chief wrestler", and similar to "yokozuna" in sumo wrestling) of Turkey. Every year, around 1000 wrestlers attend the tournament. Ottoman chroniclers and writers attest that the Kırkpınar Games have been held every year since 1362, making them the world's oldest continually sanctioned sporting competition. Only about 70 times were the Games cancelled. The matches have been held there since 1924, where they were moved after the Balkan War. The original site had been some 35 kilometres distant.
 
Behaarte eigeölte Männer die sich aneinenader reiben? :( Nicht jedermanns Sache...

Ist sicher ein Sport für harte Jungs, aber soviel Körperkontakt geht mir unter Männern zu weit
 
Zurück
Oben