Was sagst du zu der Aussage des Luftwaffengenerals Öztürk, der der Kopf der Putschisten gewesen sein soll.
Ich weiß nicht mir kommen seine Aussagen sehr Spanisch vor.. Su entryi okumani tavsiye ederim:
başlamadan önce genel ilkeyi yazalım.
"aksi ispatlanana dek herkes masumdur." az sonra okuyacağınız entry sadece aklıma takılan hususlardır.
dikkat beton entry!
akın paşa'nın ifadesi şöyle:
1.sayfa
2.sayfa
3.sayfa
çoğu yazara baktığımızda genelde olumlu bir bakış açısı mevcut. burada genkur başkanının anlatımıyla çelişen bazı noktalar olduğu için doğal olarak bakış açısının yumuşaması normal. yalnız ifadenin derinlerine baktığımda aklıma yatmayan bazı noktalar var.
1. istanbul'daki düğün.
şanver generalin kızının düğünü cuma akşamı istanbul'da. normalde bu düğünün saat 19.00-20.00 sularında başlamış olması muhtemel. düğüne katılan birçok havacı general var. bu düğüne davet edildiği halde akın paşa katılmıyor. neden? kendi ifadesine göre (sayfa-1)"izmir'Maradona noter işlerim nedeniyle" katılmadım diyor.
- evlenen akın paşanın ailesinden biri değil. dolasıyla yoğun bir meşguliyet gerektirmeyen, sadece bir takım elbise giyerek kolayca gidebileceği bir organizasyona gitmiyor. bunun bahanesi ise noter işleri
- noter işleri saat 11.30'da bitiyor (ifade sayfa-1) ve saat 13.30'da ankara'ya akıncıya geliyor. ama normal şartlarda noter işlerinin bahane edilmesi için o işlerin akşam 17.00'a kadar sürmesi ve hazırlanmaya fırsat bulunamaması lazım. ama henüz öğlen bile olmadan biten noter işleri düğüne katılmamaya mazeret olabiliyor.
- ankara'ya gelişin akabinde ne eve ne de başka bir yere gitmiyor paşa ve doğrudan akıncı lojmanındaki eve torunlarının yanına gidiyor.
bilmeyenlere anlatırsak akıncı lojmanları hemen üssün dibindedir ve uçakla buraya inen bir vip kendisini bekleyen araca atlayıp yaklaşık 10-15 dk içinde lojmana gider. ayrıca mesai saati olmasına rağmen neden mesaiye gitmiyor da torun görmeye gidiyor diyenler olabilir hemen anlatalım. akın paşa faal bir orgeneral ancak karargahı olmayan sadece rütbe taşıyan bir paşa. bu çarpık yapının temeli bilgin balanlı hapse atıldığı ve mehmet erten piyangodan kuvvet komutanı olduğunda yapıldı. erten paşa kuvvet komutanlığını bıraktığından yaş haddine yani emekliliğinin dolmasına 1 yıl vardı. kendisi 1 sene daha mayiş alsın diye bu "yaş üyeliği" saçmalığı icat edildi. bu havacı "yaş üyesi" generale bir karargah yani icra makamı kurulmadı. çünkü yapacağı birşey yok. dolayısıyla odasız, makamsız, karargahsız, "resmi bir programı olmayan" bir general akın paşa ve istediği gibi dolanmakta özgür. bu nedenle noter dönüşü doğrudan torun sevmeye gidebilir ve hesap vereceği, nerede olduğunu soracak bir amiri yok.
ayrıca kara kuvvetleri komutanı ile birlikte geldiğini söylüyor. bu noktada bir gariplik var.
vip uçuşları (x destinasyon-ankara/ankara-x destinasyon uçuşları) yani generallerin uçtuğu uçuşlar ankara'dan yapılacaksa çok çok nadir durumlar haricinde mutlaka etimesgut'ta konuşlu olan 11.hava ulaştırma ana üs komutanlığı'ndan yapılır. tuğ/tüm seviyesindeki generallere cn-235 uçağı verilirken kor/or rütbesine cessna citiation vıı uçakları verilir. (eğer maiyet kalabalıksa o zaman kor/or rütbesine de nadiren cn-235 verildiği olur.) bu durumda 2 orgeneral ve sadece yakın çalışma arkadaşları olduğuna göre kendilerine citiation vıı uçağı verilmiştir. ulaşım kolaylığı adına aktif görevde olan kuvvet komutanı inişi mutlaka etimesgut meydanına yapar çünkü buradan karargaha geçmek teee akıncı'dan karargaha geçmekten çok daha kolaydır. hadi bu durumda da 74 mezunu yani akın paşa'dan daha kıdemsiz kara kuvvetleri komutanı bir nezaket gösterdi ve torunlarına daha fazla zaman ayırması için akın paşa'nın gideceği yer olan akıncı'ya inişi kabul etti diyelim ve bu noktaya bir soru işareti koyarak devam edelim.
- akın paşa "cuma akşamına dek" mutat iniş kalkışların olduğunu ve devamlı hareketlilik olduğu için birşey farketmediğini söylüyor (sayfa-1)
hvkk'da görev yapan herkesin bildiği gibi uçuşlar belli bir program dahilinde icra edilir. her uçuş eğitim yılı yani hava kuvvetlerinin resmi yılbaşısı eylül başıdır ve haziran, temmuz, ağustos ayları yıllık eğitimlerin sonuna geldiği, yazlık izin kullanımı ve atamalar nedeniyle uçuşların kısmen azaltıldığı bir dönemdir. ayrıca özellikle cuma öğleden sonraları "harekat görevleri haricinde" filolar çok zorunlu olmadıkça eğitim/görev uçuşu yazmazlar. çünkü personelin aklının cumartesi-pazar tatilinde olacağı bilinir ve konsantrasyon kaybı sonucu bir kaza yaşanmaması için bu önlem özellikle yaz aylarında alınır. akıncı'da 3 filo vardır. 141 ve 142 muharip filodur 143 ise eğitim filosudur. özellikle cuma öğleden sonra bu filolarda hareketlilik yaşanması pek olağan olmayan bir duruma işaret eder.
bir parantez açalım ve uçaklara geçelim. ortada olan söylentilere bakıldığında hemen hemen tam bir filo uçağın yani neredeyse akın paşa'nın damadının komutanı olduğu 141 filonun sahip olduğu uçak sayısı kadar uçağın darbe göreviyle havalanmaya hazırlandığı belli. uçakların yarısına hava-hava, yarısına da hava-yer mühimmatı yüklenmiş. uzun uçacakları düşünüldüğünde kanat altı tanklarının da takılı olduğu bir f-16 uçağı standart bir tankerin hemen hemen yarısı kadar yakıt alır. full yakıt alma işlemi ıvır-zıvır işlerle birlikte 20-30 dk kadar sürer. ayrıca mühimmatın depolardan alınması, tapalanması, hava-hava mühimmatının hazırlanması, mermi yüklenmesi vs vs zaman alır. herşeyin hazır olduğu durumda yani tüm ihtiyaç duyulan şeyler uçağın dibindeylen alarm durumunda 35-45 dk civarında uçak hazırlanır. bu durumda ise şüphe çekilmemesi gerekir ancak bir filonun yarı yarıya farklı mühimmatlarla yüklenmesi, üstelik cuma akşamından herhangi bir bahaneyle hazırlatılması ne olursa olsun şüphe çeker ve uçak başına ortalama 1-1.5 saate dek çıkar. bir tanker hemen hemen 2 uçağı doldurur. darbenin başlama saati gözönüne alındığında (22.00 suları) bu uçakların en geç 21.00 gibi hazır olması gerekir. günlük uçuşlar içinde şüphe çekmeden bu işleri tamamlatmak içinde ilgili hat bakım ekibinin tam kadro çalışıp en azından tüm öğleden sonrasını bu işlerle harcamasını gerektirir.
bu durumda ortalıkta dolanan mühimmat konvoyları, yakıt tankerleri, diğer hat araçları demek ki sadece üsten yapılan iniş-kalkışa odaklanan akın paşa'nın dikkatini çekmemiş. elbette lojmanın konumu nedeniyle de bunları görmemiş olabilir. ama en azından cuma öğleden sonra ve akşam yapılan uçuşların dikkatini fazlaca çekmesi gerekmekte yukarıda bahsettiğim cuma öğleden sonrasının özel bir zaman olması nedeniyle. ayrıca normalde bir filo komutanı üs içinde özel bir durum yoksa cuma günü normal mesai saatinin bitmesiyle görevden ayrılır. burada damadının evine misafir olarak gelmiş ancak normalde en geç 18.30-19.00 gibi eve gelmesi gereken filo komutanı damadının eve gelmemesi hiç dikkatini çekmiyor ve bundan hiç bahsetmiyor. burasını bir aklınızda tutun.
gelelim olayların başlamasına
- şanver generali arıyor ve tebrik ediyor. bir süre sonra şanver paşa kendisini arıyor ve ankara'da alçak geçiş yapan uçaklardan bahsediyor (damat evde yok, cuma akşamı kalkış yapan uçaklara dikkat etmiyor). ardından hava kuvvetleri komutanı kendisini arıyor durumu belirtiyor ve müdahale etmesi emrini veriyor (ifade sayfa-1 "müdahale et dedi")
a. uçakların geçmeye başlaması saat 22.00 sularında oluyor. yani akıncıdan kalkış 21.45 gibi oluyor.
b. telefon trafiğinin 22.30 gibi kurulduğunu varsayalım.
c. hvkk abidin paşa komutan olmasına rağmen kıdem olarak akın paşadan daha düşük. akın paşa 73'lü abidin paşa 75'li. ne kadar komutan olursa olsun abidin paşa kıdem itibariyle astı olduğu bir orgenerale müdahale et şeklinde bir emir vermez. nezaket kuralları içinde bir bakar mısınız, bilgi verir misiniz? der.
ç. abidin paşa akın paşanın akıncı lojmanında olduğunu kimden öğrendi? akın paşa şanver general ile görüştü. hadi şanver paşa abidin paşa'ya kendisinin yerini söyledi ve komutan durumu bilerek kendisini aradı diyelim. hava kuvvetleri komutanı akın paşanın ifadesine göre olağanüstü hareketlilikten haberdar durumda ve bunun nedenini "doğrudan sorabileceği" hava kuvvetleri harekat merkezi, genkur harekat merkezi, 4. ana jet üs komutanlığı harekat merkezi, 4. ana jet üs komutanlığı kulesi veya doğrudan 4. ana jet üs komutanının bizzat kendisi varken olayın araştırılması emrini bir makamı olmayan, emir verme durumu olmayan sadece torun sevmek amacıyla o anda "tesadüfen" akıncı lojmanında bulunan bir orgenerale veriyor?!
d. emir verme yetkisi olmayan akın paşa görevi alır almaz hemen üs komutanını arıyor. bu noktada üs komutanı hareketliliğin nedenini anlatmadan doğrudan genkur başkanının üste olduğu söylüyor! bunun üzerine akın paşa hemen koştur koştur üsse gidiyor.
açık kaynaklara göre genkur başkanı 22.00 gibi karargahtan alındı ve 2230 sularında üsse geldi. şanver general, abidin general düğünün şarkıcısı popçu özgün'ün ifadesine göre 23.00 sularında kaçırıldı. bu durumda akın paşa durumun araştırılması için 22.30-23.00 arası abidin paşadan emir almış! oluyor.
- üsse gelen akın paşa hiç kimseyle karşılaşmıyor ve doğrudan genkur başkanının tutulduğu yere gidiyor. (ifade sayfa-2) genkur başkanı gibi önemli bir figürü ellerinde tutan darbeciler nedense hiçbir soru sormadan bu emir verme yetkisi olmayan orgenerali doğrudan genkur başkanı ile görüştürüyor. (çay-su mevzusuna hiç girmiyorum) o görüşmede genkur başkanı kendisinden ikna konusunda yardım istiyor! ikna çabaları başlıyor ve sonunda darbe ekibi ikna oluyor?!
bir genelkurmay başkanını makamından kaçırıp rehin alabilecek ve başkent üzerine silahlı uçak gönderecek kadar gözleri kararan adamlar hiçbir yetkisi, etkisi ve emir verme salahiyeti olmayan bir orgeneralin sadece birkaç saatlik konuşması sonucu ikna oluyor ve rehineyi serbest bırakıp gitmesine izin veriyor!?!
bu noktada abidin generalin kendisine uçakların neden uçtuğuna ilişkin duruma müdahale et dediğini belirten akın paşa (ifade sayfa-1), kendi ifadesinin ikinci sayfasında abidin paşa'nın isteği üzerine onlara telkinde bulunduğunu söylüyor. burada bir gariplik var. o zaman ya abidin paşa kendisini ilk aradığında bir darbe olduğunu biliyordu ve ona göre davranmasını istedi ya da abidin paşa bu durumu bilmiyordu, akın paşa kendine verilen "durumun araştırılması" görevini inisiyatif kullanarak genişletti ve ikna turlarına girdi?! bu süreçte abidin paşa kaçırılmış olduğu için kendisi ile görüşüp olayın bir darbe olduğunu anlatamamış ve yeni emir alamamış olsa gerek kendi inisiyatifi ile olaya girdiğini düşünmemiz gerekmekte.
- kendisi genkur başkanı ayrıldıktan sonra 1 saat kadar daha üste kaldığını, başbakanlığa gitmek için helikoptere geçtiğinde üsse saldıran uçaklar nedeniyle kalkış yapamadığını ve geri döndüğünü söylüyor. peki bu durumda üste kaldığı 1 saat boyunca neden kendisinin arabulucu rolü ile orada olduğunu ilgili yerlere bildirmedi ve helikopterle ayrılması için fırsat yaratılmasını istemedi? kendisi bir orgeneral ve 2.sayfadaki ifadesine göre cep telefonu yanında. konumu itibariyle devlet kademelerinin doğrudan cep telefonları elindeki telefonda vardır. yani başbakanı, milli savunma bakanını veya doğrudan cumhurbaşkanı'nı arayıp durumu anlatır, üsteki darbecilerle ilgili bilgi verir ve kendisi emniyetle üsten çıkabilirdi. ama bunu tercih etmiyor ve sürekli uçuşan mermilerin gölgesi altında, yaralanma pahasına helikopterle kalkış yapmaya çalışıyor!?
- üsten ayrılamayan akın paşa üssün içinde rahatça rehine rehine gezmeye başlıyor. önce genkur 2.başkanını kurtarıyor, akabinde abidin paşayı kurtarıyor. hatta abidin paşanın korunması için 2 tane nöbetçi ayarlıyor! bunları yaparken de gözleri kararmış darbecilerden hiçbiri üssün içinde bu kadar rahatça ordan oraya dolanmasına, rehinelerle görüşmesine, nöbetçiler ayarlamasına hiçbirşey söylemiyor!?
- akın paşa hızlı başlayan akşamın finişini de misafirhanede esir tutulan diğer generalleri kurtararak yapıyor ve kendisi hakkıdaki iddialar için basın bildirisi hazırlamak adına hvkk karargahına dönüyor. bu esnada yine hiçbir şekilde dışarısı ile görüşmüyor, bir televizyonu arayıp yaptıklarını anlatmıyor, bir devlet yetkilisine ulaşmayı denemiyor.
şimdi sorular şu:
1. neredeyse hvkk'nın tüm üst düzey komutanlarının olduğu bir akşam saatlerinde düzenlenecek bir düğüne kuvvetteki en kıdemli general olan ve hiçbir operasyonel görevi olmayan akın paşa öğlen bile olmadan bitirdiği noter işlerini bahane ederek katılmıyor?
2. çok fazla boş vakti olan, mesai olarak gayet rahat bir durumda olan yani torunlarını istedği zaman görecek pozisyonda olan akın paşa büyük bir rastlantı eseri hvkk'nın başrolünü oynadığı darbe girişimi gününde en faal darbe karargahı olan akıncı üssü'nün dibindeki lojmanlara "öğlen" torunlarını sevmek amacıyla geliyor ve "gece geç saatlere dek" lojmanda kalıyor.
3. deneyimli bir havacı olan akın paşa temmuz ayının cuma günü akşamı eve gelmeyen filo komutanı damadının nerede olduğunu hiç sormuyor ve hatta üsten bu aralarda kalkş yapan uçaklar kendisine 22.00 sularında telefon gelinceye dek dikkatini hiç çekmiyor.
4. hiçbir emir verme yetkisi olmamasına rağmen daha kıdemli olduğu abidin paşa'dan durumun araştırılması için bir emir alıyor! ve olaylara dahil oluyor.
5. kendi vatandaşına bomba, mermi yağdıracak ve genkur başkanını rehin alacak kadar gözü dönen darbe ekibi kendisi üsse gelince nedense kendisini enterne etmiyor ve direkman genkur başkanının karşısına çıkartıp ikna turlarını başlatıyor.
6. genkur başkanı "ikna turlarının başarıya ulaşmasından" sonra kendi imkanları ile üsten ayrıldıktan sonra neredeyse 1 saat boş vakti olan akın paşa elindeki cep telefonu ile kimseye ulaşmayı denemiyor, aksine havada uçuşan mermilerin altında sürekli "helikopterle üsten ayrılmaya!?" çalışıyor.
7. üsten ayrılmayı başaramayınca bu defa tam bir kara murat edasıyla üssü dolanmaya başlıyor ve denk geldiği generalleri kurtarıp darbenin son kalesini de içeriden yıkıyor. elbette bu dolanma esnasında hiçbir darbeci kendisine nereye gittiğini, ne amaçla rehinelerin yanına girip çıktığını filan hiç sormuyor!?
8. ortada olmayan damadını hiç sormuyor. hadi sordu diyelim. bu kadar rahat bir şekilde darbe karargahında dolanabilen bir general, darbe gibi ciddi bir işe kalkışan o kadar adama nasihat ederken en başından beri darbecilerle birlikte hareket ettiği söylenen kendi damadını neden yanına çağırtıp fırça atmıyor, iki tokat vurup yaptığının yanlış olduğunu sormuyor?
buraya kadar olan çoğu şey bana göre hukuk tabiri ile hayatın doğal akışına aykırı birçok unsur barındırmakta. elbette kendisi hakkındaki en son kararı yargı verecektir. ancak benim naçizane aklıma takılan sorular bunlar. bu soruların elbette benzerleri de mahkemede kendisine sorulacaktır. sanırım o zamanlarda da cevapları gazetelerden okuma şansımız olur.
https://eksisozluk.com/akin-ozturk--2259885?p=37