Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

[Türk Silahlı Kuvvetleri] - Turkish Armed Forces - Türkische Streitkräfte

Interessanter Artikel zur Langstreckenrakte (BORA)

20110318015133551-Kopya_edited-1.jpg


BORA Füzesi ve Ulusal Medyanın Füze ile Sınavı


Türk Savunma Sanayi’nin tanıtımı yönünde çalışmalar yürüten ANKA YouTube Kanalı kurucularından Rasim Anıl KUNT’un BORA Füzesi hakkında kaleme almış olduğu yazı.

Geçtiğimiz hafta Savunma Sanayii Müsteşarlığı resmi internet sitesinde projeler kısmında yer verilen BORA Füzesi özellikle haber sitelerinde geniş yer buldu.

23 Ocak’ta güncellenen Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) Proje sayfasında duyurulan B (BORA) Füzesi ve B (BORA) Silah Sistemi Projesi resmi kurumlarca hakkında pek ayrıntı verilmemesine karşın haber sitelerinde ve televizyon yayınlarında menzili, teknik özellikleri ve proje ayrıntılarına kadar hatalı bilgi içeren haberlerle tanıtıldı.

“Yüksek Menzilli”, “Kıtalar Arası”, “Karadan Karaya Uzun Menzilli Füze Savunma Sistemi” ve “Viyana Menzilli” gibi sıfatlarla haber yapılan BORA Füzesi hakkında SSM internet sitesinde paylaşılan bilgiler ise şu kadarla sınırlıydı:

“Uzun menzilli karadan karaya füze ve silah sisteminin tasarımı, kalifikasyonu, gerekli altyapının kurulması ve seri üretimi amacıyla başlatılan, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacı olan Bora füze ve silah sisteminin tedariki kapsamında teslimatlar proje takvimine uygun olarak devam etmektedir. Yurt içi Tasarım ve Üretim modeliyle Roketsan A.Ş. ile 23.11.2009 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.”



Basının hatalı haberlerinin uluslararası basında yer alıp Türkiye Cumhuriyeti’nin savunma ve silahlanma politikası hakkında yanlış algılar yaratmaması ve kirli odaklar tarafından kullanılıp dezenformasyona yol açmaması temennisi ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) balistik füze kabiliyeti için ülkemizin bu alanda yaptığı çalışmalara bakmakta fayda var.



Balistik Füze Nedir?

Balistik füzeler sualtı ve su üstü platformlardan, karada ise mobil ve sabit silolardan kara hedeflerine fırlatılmak üzere geliştirilen, menzillerine göre sınıflandırılan ve patlayıcılar (konvansiyonel) dışında farklı harp başlıklarının da (Kimyasal, Biyolojik, Nükleer) kullanıldığı füze sistemleridir. Fırlatıldıktan sonra atmosfer dışına çıkan ve sadece harp başlığı kalır halde atmosfere girerek yüksek hızlarla hedefine dalan balistik füzeler taşıyabildikleri birden fazla harp başlığı, yüksek hız ve manevra yeteneklerinin yanında hava savunma sistemlerine kalan kısa reaksiyon süresiyle imha edilmesi son derece zor olan silah sistemleridir.

Türkiye’nin Roket ve Balistik Füze Çalışmalarına Bakış
1990’lı yıllarda çeşitli resmi kurumlarca yürütülen farklı roket projeleri ile menzilleri 40 km’den 110 km’ye kadar değişen farklı çapta roketler ortaya çıkmış ve 122 mm çapta roket atan T-122 Çok Namlulu Roket Atar Sistemi 1996 yılında TSK envanterine girmişti. Güdümsüz topçu roketi olarak sınıflandırılan ve hassas vuruş yeteneği olmayan, Çok Namlulu Roket Atar (ÇNRA) sistemleri ile kısa sürede birden fazla roketin ateşlenmesi ile hedefler üzerinde baskı kuran bu tür sistemler balistik füzelerden ayrılmaktadır.



Karadan karaya roket ve füze kabiliyetini geliştirmek isteyen Türkiye, 1997 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nde yerleşik CPMIEC/SCAIC firması ile imzalanan sözleşmeyle WS-1 roketlerini baz alan 300 mm çapındaki TR-300 Kasırga Topçu Roketinin üretimine geçilmiş ve 1998 yılında yine aynı Çin firması ile imzalanan ikinci sözleşme ile kısa menzilli taktik sınıf bir balistik füze olan B611 Füze Sisteminin teknolojisi transfer edilmiş ve Yıldırım adı verilen Füze Sisteminin üretimi ROKETSAN tarafından yapılmıştı.



TSK’nın yerli üretim ilk Balistik Füze Sistemi olan Yıldırım asgari 80 km, azami 150 km menzile sahip. Ataletsel Güdüm Sistemine sahip olan Yıldırım’ın hedeften sapma değeri ise 150 metre.

‘Bizim füzelerimizin menzili ne kadar?’
27 Aralık 2011 tarihinde Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan “Komşumuz İran 2 bin – 2 bin 500 kilometre menzilli füzeler yaptı. YAŞ toplantısında komutanlara sordum. ‘Bizim füzelerimizin menzili ne kadar?’ diye. ‘En fazla 150 kilometre’ dediler. Bu olmaz. Bunu geliştirmemiz lazım. Kapı komşumuz İran’da bu var. Tamamen yerli; Avrupa’dan bağımsız olarak kendisi üretiyor. Ambargoya rağmen bunu yapıyor. Biz de yapabiliriz. Sizden bunu istiyorum” dediği basına yansıdı.



Sinop’ta Füze Testleri

30 Mayıs 2012’de başlayan füze testleri ile Sinop Test Alanı basına yansımış oldu. ABD tarafından Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) karşı dinleme amaçlı kurulan ve 1992 yılında kaldırılan Sülükgölü mevkisindeki eski radar üssü ROKETSAN tarafından füze atış test merkezi olarak kullanılmaya başlandı.

Test alanı ilerleyen yıllarda da (Mayıs, Haziran ve Aralık 2012, Kasım 2013, Aralık 2014 ve Haziran 2016) birden fazla kez gerçekleştirilen testlerle basına yansıdı. Test edilen füzelere ilişkin ilk resmi açıklama ise 20 Mart 2014 tarihinde Sinop’a gerçekleşen ziyaret sırasında dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’dan gelmişti. Yılmaz: “Buradaki denemelerde şu ana kadar başarıya ulaştık. Türkiye’nin 300 kilometreye kadar hem lazer güdümlü seyir füzesi, hem de balistik füzesi var” demişti.

Milli seyir füzemiz SOM hakkında “lazer güdümlü” ibaresi ile yanlış beyanda bulunan sayın bakanın bu ifadesini bir kenara bırakırsak balistik füzede 300 km’ye ulaşıldığını belirtmesi önemli.

BORA Füzesini Nasıl Duyduk?
Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde yer alan ARGE ve Teknoloji Dairesi, benzer bir daire Savunma Sanayii Müsteşarlığı bünyesinde de bulunduğu için personeli ile birlikte SSM’ye geçti. Daire bünyesindeki projeler de SSM’de ilgili daire başkanlıkları sorumluluğuna verildi. BORA Füze Sistemi de muhtemelen MSB bünyesinde yürütülen projelerden biri olup resmi internet sayfasında açıklanmasında bir sakınca görülmediğinden paylaşılmış olmalı.

Sonuç ve Değerlendirmeler
Gerek siyasi karar alıcıların talimatları, gerekse de kullanıcı kurum TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda Türkiye’nin teknolojik işbirliği ve yerli imkanlarıyla yürüttüğü balistik füze programı/projeleri olduğu yadsınamaz bir gerçek. Geçtiğimiz hafta paylaşılan BORA Füze Sistemi de bu projelerden yalnızca biri. Söz konusu sistemin karadan karaya atılması dışında hiçbir teknik özelliğinin belirtilmemesi TSK’nın stratejisinin bir gereği olacağı gibi halihazırda geniş bir alanda yürütülen savunma sanayii projelerimizin seyrini etkileyebileceği düşünülüyor da olabilir. Nedir bu etki? TSK’nın kullanmaya başladığı ve gelecekte hizmete girecek kara, deniz ve hava araçlarımızın birçok alt sisteminde dışa bağımlılığımız ne yazık ki devam etmekte. Türkiye’nin savunma sistemlerinde hedeflediği seviyeye gelmeden, kritik sistemlerde bağımlılıktan kurtulmadan yaşayacağı açıktan veya adı konulmamış ambargolar, yaptırım ve benzeri olumsuz eylemler telafi edemeyeceğimiz sonuçlar doğurabilir, ihtiyaçların hızlıca karşılanması gereken şu dönemde ordumuzu zor durumda bırakabilir. Artık ihracat odaklı da çalışmaya başlayan savunma sanayii firmalarımızın zaten bin bir emekle yürütülen ihracat çalışmalarını baltalayabilir.

Kaynaklar: B (BORA) Füzesi ve B (BORA) Silah Sistemi Projesi
Türkiye’nin Balistik Füze Programı – Sıtkı Egeli – Ortadoğu Analiz Cilt:5 – Sayı:58 Türk füzesi: Hedef menzil 2500 km | Gündem Haberleri
Sinop'ta Test Atýþý - Haberler - Boyabat Gazetesi
Sinop'ta füze at??lar? yap?ld? Milli Savunma Bakan? Y?lmaz Sinop'ta
Sinop?ta Ba?ar?l? Füze Denemeleri Yap?ld?
Kaynak: SVT | Savunma ve Teknoloji

 
Unsere neuen Uniformen

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
 

Anhänge

    Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
[h=1]Kotil: Pakistan’a ATAK satacağız![/h]
PrintE-posta

TAI Genel Müdürü Temel Kotil İstanbul Düşünce Vakfı’nın toplantısında T129 ATAK Helikopteri ve Hürkuş’taki son gelişmeler hakkında bilgiler verdi.
TAI Genel Müdürü Temel Kotil, İstanbul Düşünce Vakfı tarafından düzenlenen toplantıda “ATAK helikopterimizi kontrollü olarak satabiliyoruz, önümüzdeki aylarda Pakistan’a satacağız” dedi.
Pakistan Kara Havacılık Komutanlığı’nın isteği doğrultusunda T129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri 21-31 Mayıs 2016 tarihleri arasında Pakistan’ın zorlayıcı iklim ve coğrafi koşullarında, Pano Aqil’de 50 derecede yüksek sıcaklık testlerini, Himalayalar’ın başlangıcı Hindikuş Dağları’nda ise 14.000 feet’te yüksek irtifa testlerini gerçekleştirmişti.
Öte yandan Kotil, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tesislerini ziyareti sırasında gündeme getirdiği ‘İnsansız Hürkuş’ konusunda ise büyük bir ihtimalle insansız modelinin yapılmayacağını söyledi.

Kaynak: SVT | Savunma ve Teknoloji
 
9'uncu Komando Tugay Komutanlığınca 26 Ocak 2017 tarihinde Kars ili, Sarıkamış

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.

 
der preis fuer den f-35

f-35 a = 94,6 mio usd
f-35 b= 122,8 mio usd
f-35 c= 121,8 mio usd

ab 2018 beginnt die auslieferung

C3zvqElXAAAenV0.jpg


- - - Aktualisiert - - -

tfx%20motor.jpg





Milli Savaş Uçağı 2030’da hizmete yerli motorla girecek


  • Son Güncelleme: 4/02/17 23:17:22
  • 0

Paylaş




İstanbul Düşünce Vakfı’nın toplantısında konuşan TAI Genel Müdürü Temel Kotil, TF-X olarak adlandırılan Türk Milli Savaş Uçağı Projesi hakkında bilgi verdi. İşte o konuşmada satır başları:
156 MİLYOR DOLARLIK ANLAŞMA
Projede Türkiye’nin danışmanlığını BAE Systems şirketi yapıyor. Ses üstü uçacak, yüksek performanslı iş için sunulacak danışmalıkta İngilizler 400 adam/yıl destek sunacak.
İLK TESTLERDE MOTOR YABANCI
Kotil’in dikkat çektiği bir diğer önemli konu uçakta kullanılacak olan motor. Kotil, uçağın 2023 yılında ilk uçuşunu yabancı bir jet motoru ile gerçekleştireceğine dikkat çekti. Hedef, tüm testler tamamlandıktan sonra T-FX’in hizmete girerken yerli bir motora sahip olabilmesi.
10 YIL İÇİNDE YERLİ SAVAŞ UÇAĞI MOTORU GELİŞTİRİLECEK
Projedeki en önemli konuların başında jet motoru geliyor. T-FX için Türkiye bir taraftan yerli motor konusunda çalışmalarını hızlandırdı. Temel Kotil, imal edilecek yerli savaş uçağı motorunun 10 yıl içinde gökyüzünde olacağına dikkat çekti.
DÜNYA PAZAR ŞANSI
TAI Genel Müdürü Temel Kotil, şirketin en önemli iki projesinin T-FX ve iki yıl içinde ilk uçuşunu yapacak olan Özgün Genel Maksat (Utility) Helikopteri projesi olduğunu söyledi. Kotil, “Özgün Genel Maksat ve Milli Muharip uçağımızı dünyanın her ülkesine satacağız” dedi.
ATAK İÇİN PAKİSTAN’A SATIŞ GÜNDEMDE
Taarruz helikopteri konularında gelişmelere de dikkat çeken Kotil, “ATAK helikopterimizi kontrollü olarak satabiliyoruz, önümüzdeki aylarda Pakistan’a satacağız" diye konuştu.


http://www.kokpit.aero/tfx-2030-yerli-motor
 


Türkische Armee erhält schwere Aufklärungsdrohne Anka-S für grenzübergreifende Operationen


Die erste Auslieferung der schweren Aufklärungsdrohne Anka-S, die heimisch entwickelt wurde, ist für das laufende Jahr 2017 geplant. Das teilte das Verteidigungsministerium der Türkei mit. Eurasia News sprach mit Analysten und Experten über das neue Drohnensystem und dessen operationellen Mehrwert für die türkischen Streitkräfte im Kampf gegen PKK und andere asymmetrische Elemente.


Das staatlich gehaltene Luftfahrtunternehmen Turkish Aerospace Industries (TAI), das verschiedene Versionen der Anka-Drohne entwickelt, gab bekannt dass sechs Aufklärungsdrohnen vom Typ Anka-S an die türkischen Streitkräfte dieses Jahr übergeben werden. Weitere vier Systeme liefert TAI 2018 aus.

2013 unterschrieb TAI einen Vertrag mit dem militärischen Beschaffungsamt der Türkei, auch als Unsterstaatssekretariat für Rüstungsindustrie (SSM) bekannt, für die Entwicklung und Herstellung von 10 Anka-S-Sytemen.

Anka-S hat eine Tragleistung von 200 Kilogramm. Die Drohne erreicht eine maximale Flughöhe von über 9,100 Metern. Das türkische System wird mit Satelliten Kommunikation (SATCOM) und einer hochauflösenden Tag- und Nachtsicht-Kamera ausgerüstet, unklar noch ist, mit welchem genau.

Das staatliche türkische Nachrichtenportal TRT World thematisierte die Anka-Drohne in einer kurzen Reportage:
Eurasia News sprach mit dem türkischen Rüstungsexperten Turan Oguz über technische Details von Anka-S. Dieser informierte:
„Die ersten Anka-Modelle waren nur mit einer sehr limitierten Reichweite kontrollierbar. Satcom macht möglich, dass über den Satelliten TURKSAT 4B ein Gebiet zwischen Großbritannien und China umfasst werden kann, ohne die Kontrollstation am Boden berücksichtigen zu müssen. Mit einer Flugkapazität von bis zu 24 Stunden kann Anka-S in einem Flug ein Gebiet von 2.200 Quadratkilometer abdecken.“


„Anka-S wird mit einem FLIR-Zielsystem vom türkischen Rüstungsunternehmen ASELSAN vom Typ CATS oder einer elektro-optischen Infrarot-Kamera von Star Safire ausgerüstet. Die türkische Armee möchte insgesamt 10 Anka-S-Drohnen erwerben“, fügte Oguz hinzu, der regelmäßig in der türkischen Presse als Kolumnist für Rüstungsangelegenheiten beiträgt.

Der Beamte des türkischen Verteidigungsministeriums, Yusuf Akbaba, informierte Eurasia News über weitere Anstrengungen der türkischen Rüstungsindustrie zur Bewaffnung der Anka-Drohne:
„Das Anka-S-Modell wird nicht bewaffnet. Derzeit arbeitet TAI an einer weiteren Version der Anka-Drohne, auch Anka-B genannt. Diese Version wird mit einem SAR-System ausgerüstet. Die türkische Polizei möchte diese Version gerne ins Inventar aufnehmen. Diese Version oder die Anka-A-Drohne werden in den nächsten Jahren bewaffnet.“


Ein Synthetic Aperture Radar, kurz SAR, gehört zur Klasse der abbildenden Radare und wird als Sensor zur Fernerkundung genutzt. Es liefert eine zweidimensionale Darstellung eines Geländeausschnitts durch Abtastung der Erdoberfläche mit elektromagnetischen Wellen, allerdings mit einem sehr viel höheren Auflösungsvermögen.

Um diese Inhalte anzuzeigen, benötigen wir die Zustimmung zum Setzen von Drittanbieter-Cookies.
Für weitere Informationen siehe die Seite Verwendung von Cookies.



Ein anderer Militärbeamte mit Sitz in Ankara, der anonym bleiben möchte, kommentierte über die militärische Bedeutung von Anka-S, dass es „strategischen Wert“ für die türkische Luftwaffe hat, insbesondere beim Kampf gegen die terroristisch-separatistische kurdische PKK-Organisation, die im Südosten der Türkei, dem benachbarten Irak und Syrien aktiv ist.

Anka-S startete erste Testflüge im letzten Quartal des Jahres 2016. Gegenwärtig durchläuft die Drohne einen Qualifizierungsprozess. Unterdessen entwickelt das türkische Luftfahrtunternehmen Turkish Aerospace Industries, kurz TAI, einen Flugsimulator für Anka-S.
Das türkische Beschaffungsamt, kurz SSM, erklärte im April 2015, dass es bewaffnete Drohnensyteme braucht, um die militärischen Geheimdienstfähigkeiten bei der asymmetrischen Kriegsführung gegen die PKK und die Terrormiliz „Islamischer Staat“ auszubauen. Das SSM teilte mit, dass es inzwischen auf Drohnenmodelle mit mittlerer Flughöhe und langem Durchhaltevermögen sowie mit hoher Flughöhe und langem Durchhaltevermögen im Inventar der türkischen Streitkräfte setzen kann.

Vergangenes Jahr erklärte der Vorsitzende des türkischen Beschaffungsamtes, Ismail Demir, dass die beste Methode zur Bekämpfung des radikalen Terrorismus die Überwachung von Regionen unter Kontrolle des „Islamischen Staates“ ist. Außerdem ist es notwendig, „die Kapazität zu haben, die Gefahr am Ursprungsort zu neutralisieren, wie zum Beispiel mit bewaffneten Drohnen“.

Vergangenes Jahr testete die Türkei erfolgreich die bewaffnete Drohne Bayraktar TB2, welche vom privaten Konsortium Kale-Baykar gebaut wurde, auf einem Testfeld in der zentralanatolischen Stadt Konya. Der Schuss erfolgte aus acht Kilometer Entfernung. Die Bayraktar-Drohne verwendet MAM-L und MAM-C intelligente Munition, die entwickelt und hergestellt wird vom staatlichen türkischen Raketenbauer Roketsan. Die Roketsan Mini-Bomben wiegen 22.5 Kilogramm mit einem Sprengkopf von zehn Kilogramm.

Der türkische Gastwissenschaftler Caglar Kurc vom Saltzman Institut für Kriegs- und Friedensstudien der US-amerikanischen Columbia Universität erklärte Eurasia News auf die Frage, inwieweit Anka-S den Antiterrorkampf der Türkei stärken könnte:
„Die Anka-Drohne wird definitiv die ISR-Fähigkeiten der türkischen Streitkräfte erhöhen. Wenn man Anka-S mit der Bayraktar TB2 vergleicht lässt sich daraus schließen, dass Anka-S eine höhere Traglast ausweist, die eine Integration von FLIR-, SAR- und SIGINT-Modulen in Aussicht stellt. Die effektive Operationsreichweite beträgt bei der Anka-S 200 Kilometer, während sie bei der Bayraktar TB2 150 Kilometer umfasst. Auch kann Anka-S länger in der Luft bleiben als ihr Gegenspieler.“


Mit Blick auf die operationellen Fähigkeiten von Anka-S kommentierte Kurc:
„Bei Operationen gegen die kurdische PKK haben beide Systeme einen nahezu ähnlichen operationellen Wert, insbesondere bei internen Sicherheitsoperationen, wo die Operationsreichweite irrelevant ist. Es gibt allerdings einen Unterschied.“


„Wenn wir über Operationen reden, die über die türkischen Grenzen hinaus gehen, dann ist eine hohe Operationsreichweite ein wichtiger Faktor. Demnach ist eine SIGINT-Integration entscheidend. Umso größer die Operationsreichweite, desto niedriger ist der Bedarf für vorgeschobene Operationsbasen. Auf diese Weise könnte die türkische Armee tiefer im Zielgebiet operieren, ohne den Bedarf für die Errichtung einer Militärbasis entwickeln zu müssen. Diese Operationstiefe kann die Anka-Drohne im Gegensatz zu Bayraktar den türkischen Streitkräften liefern“, schloss der Militäranalyst mit Sitz in den USA ab.

Türkische Armee erhält schwere Aufklärungsdrohne Anka-S für grenzübergreifende Operationen - eurasianews
 
Zurück
Oben