Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

[Türk Silahlı Kuvvetleri] - Turkish Armed Forces - Türkische Streitkräfte

neues video zu der militaruebung denizkurdu 2015 (seewolf 2015)


schoen zu sehen am anfang des video wie turkische elite einheiten die ubernahme feindliche inseln ueben,danach sieht man wie die marine feindliche schiffe bekampft..
Um diese Inhalte anzuzeigen, benötigen wir die Zustimmung zum Setzen von Drittanbieter-Cookies.
Für weitere Informationen siehe die Seite Verwendung von Cookies.
 
der turkische marschflugkoerper som-b1 reichweite ca 300km+ wird als bewafffnung in den turkischen f16 und f -35 zum einsatz kommen.

somB1_zpshizzulnu.jpg





dmt-a clusterbomb(streumunition)

dmt-A_zpsbszu4ysh.jpg



cluster-bomb.jpg
 
nach dem 6 bayraktar tb2 drohnen ausgeliefert wurden stehen die nachsten 6 drohnen zu auslieferung bereit ,damit haetten die turkischen streitkraefte 12 bayraktar tb2 drohnen im einsatz...

[h=1]Bayraktar İHA’lar 2’nci Teslimata Hazır[/h] 15 Haziran 2015


Baykar Makine 14 Haziran’da Twitter sitesinden yaptığı açıklamayla, seri üretim aşaması başarıyla tamamlanan 6 adet yeni Bayraktar TB2 İHA’nın, otomatik uçuş testlerini başarılı bir şekilde tamamladığını ve Bayraktar TB2 İHA’nın 2’nci sistem teslimatına hazır olduklarını duyurdu.

Bayraktar ?HA?lar 2?nci Teslimata Haz?r ? MSI Dergisi: Türk Savunma ve Havac?l?k Sanayisinin Güncel Referans Bilgi Kayna?? ve Yenilik Habercisi

ikinciteslimat2-600x400.jpg
 
Otokar Tulpar ve FNSS Kaplan 20ACV (TURK MADE WEAPON TECHNOLOGY)

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.


Um diese Inhalte anzuzeigen, benötigen wir die Zustimmung zum Setzen von Drittanbieter-Cookies.
Für weitere Informationen siehe die Seite Verwendung von Cookies.




Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.


Um diese Inhalte anzuzeigen, benötigen wir die Zustimmung zum Setzen von Drittanbieter-Cookies.
Für weitere Informationen siehe die Seite Verwendung von Cookies.
 

Anhänge

    Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
[h=4]Havacılık ve savunma sanayinde kullanılacak çipler Bursa’da imal edildi[/h]Üretim kapasitesiyle WikiLeaks’in açıkladığı gizli belgelerde; “ABD’nin ulusal güvenliği için hayati öneme sahip tesisler” arasında adı geçen Ermaksan, 7 yıldır sürdürdüğü sır çalışmanın sonuçlarını aldı. Türkiye’nin ilk çip üretimini gerçekleştirdi.




Ar-Ge’de İTÜ ve ODTÜ, Cumhuriyet, Bilkent, Gazi ve Uludağ üniversiteleri ile dışardan Virginia Commonwealth gibi kuruluşlarla çalışan Ermaksan, üretim için 30 milyon euro yatırım yaptı. Teknolojide Türkiye’ye çıta atlatan çip fabrikasının kapılarını ilk kez açan Ermaksan Genel Müdürü Ahmet Özkayan, “2008’den bu yana üzerinde çalışıyorduk. Yıl sonunda seri üretime geçeceğiz. Üretim kapasitemiz Türkiye’nin ihtiyacını karşılayabilir. Ürettiğimiz çip’ler dedektör yapımından aydınlatma ve çok katmanlı güneş pillerine kadar geniş bir yelpazede kullanılabiliyor. Devlet destekli kurumlar ve akademilerin bu konuda çalışmaları var ama özel sektör ilk defa elini taşın altına koyuyor. Halen Türkiye'de üretilen makinelerin ihracat kilo değeri 6 dolar. İleri teknoloji yatırımımızla ihracatta kilo değeri 10 bin dolara kadar çıkacak. İnsan kaynağını geliştirmeye devam ediyoruz. Önümüzdeki 5 yılda da 50 milyon euroluk yatırım yapacağız” dedi.
Türkiye’nin ilk çip fabrikasını Ermaksan Bursa’da kurdu. Tesisin kapıları ilk kez gazeteniz DÜNYA’ya açıldı. Ermaksan, WikiLeaks’in, ABD’nin ulusal güvenliği açısından hayati öneme sahip tesis ve coğrafi noktaları sıraladığı bir belgeyi sızdırmasının ardından Türkiye’den ismi geçen üç firmadan biri olmasıyla dünya gündemine de oturmuştu.
50 YILLIK MAKİNECİ
Büyüme stratejisini yenilikçi teknolojiler, Ar-Ge ve inovasyon üzerine kuran Bursa’nın 50 yıllık makinecisi Ermaksan, yüksek teknolojiye yöneldi. 30 milyon euroyu aşan yüksek teknoloji yatırımı yapan Ermaksan, Türkiye’nin ilk çip fabrikasını kurarak üretime başladı. Fizibilite çalışmalarına 2008 yılında başlayan ve bugün çip üretir hale gelen Ermaksan, böylece ihracattaki kilogram değerini de 6 dolardan 10 bin dolara çıkaracak.
Bakanlıktan onaylı mevcut Ar- Ge merkezini de ikiye çıkaracak olan Ermaksan, Ar-Ge’Maradona personel sayısını da 220’ye yükseltecek. Ermaksan’da kurulan çip üretim altyapısı ileri teknoloji alanında pek çok farklı üretimin de kapısını aralıyor. Kurulumu tamamlanan çip üretimi alt yapısıyla aydınlatma, elektronik, savunma sanayi, uzay teknolojileri sanayisi, sağlık, tıp gibi hayatın pek çok alanında kullanılan teknolojilerin milli olarak üretilmesi mümkün olacak.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da 13 Şubat'ta yaptığı Malezya gezisinde "Yerli çip üretimi konusunda kararlıyız, bu konudaki çalışmaları başlattık" açıklamalarını yapmıştı.
İHRACATTA KİLOGRAM DEĞERİNİ 10 BİN DOLARA ÇIKARTACAK
Ar-Ge merkezinde geliştirmelerini yaptıkları yazılım, elektronik gömülü sistemler ve CNC kontrolör çalışmalarının yanı sıra 2008 yılından bu yana üzerinde çalıştıkları çip üretiminde somut sonuçlar elde ettiklerini belirten Ahmet Özkayan, yılsonunda seri üretime geçeceklerini söyledi.
Üretim kapasitelerinin Türkiye’Maradona mevcut ihtiyacı karşılayabilecek büyüklükte olduğuna değinen Özkayan, yüksek güç, yüksek sıcaklık, yüksek gerilime hitap edebilen III-V grubu malzemelerden oluşan, kızılötesinden ultraviyole kadar geniş bir aralıkla üretimi yapılacak olan çiplerin dedektör yapımından, aydınlatma ve çok katmanlı güneş pillerine kadar giden bir yelpazede kullanıldığını anlattı. Makine sektöründe 50 yılı geride bırakan Ermaksan’ın gelecek 50 yılını yüksek teknolojiyle şekillendirmeyi planladıklarını kaydeden Ahmet Özkayan; “Ülkemizde devlet destekli kurumlar ile akademilerin bu konuda çalışmaları var ama özel sektör ilk defa elini taşın altına koyuyor. Bizi de ileri teknoloji alanındaki kazanç, verimlilik, üretkenlik, rekabet gücü, dünyayla entegrasyon gibi etkenler bu alana yönlendirdi. Üretilecek olan çip kendi üretiminizi de destekleyecek. Her geçen gün teknoloji ilerliyor ve teknoloji geliştikçe yerlilik oranı düşüyor. Biz sektör olarak üretimdeki know-how’ı kaybetmeye başladık. Elinde know-how yoksa toplayıcı, montaj tesisi olarak öne çıkıyorsun. Yarın bir az gelişmiş ülke de karşımıza çıkıp bizimle rekabet edebilir. Oysa yüksek teknoloji ve katma değerli üretim ülkenin önünü açacak. Şu anda üretilen makinelerin ihracat kilogram değeri 6 dolar. İleri teknoloji yatırımımızla yapacağımız ihracatta kilogram değeri 10 bin dolara kadar çıkacak” dedi.
30 MİLYON EURO’LUK YATIRIM
Çip üretimi alanında dünyada milyarlarca dolarlık bir pazar bulunduğuna dikkat çeken Özkayan, bu pazardan pay alabilmek için ilk etapta 30 milyon euroyu aşan yatırım yaptıklarını, insan kaynağının geliştirilmesi yönünde yatırımlarının da devam ettiğini, önümüzdeki 5 yılda da 50 milyon euroluk yatırım yapacaklarını söyledi. Özkayan; “Gelişmiş ülkeler ürettikleri bu teknolojiyi çok yüksek fiyatlara satıyor. Buna ihtiyacı olan ülkeler de dünyadaki mevcut teknolojiyi yakalamak adına bunu almak zorunda. Çok stratejik bir ürün. Bir ülke parası kadar değil, ürettiği teknoloji kadar güçlüdür. Makine sektörü de bu geliştirmelerden yararlanacak. CNC kontrolörler, çoklu eksenli CNC kontrolörler gibi alanlarda makine sektörünün de önünü açacak bir yatırım. Ar-Ge merkezimiz 6 bin metrekarelik alanda kurulu. 10 bin metrekarede yüksek teknoloji uygulama alanımız var. Gömülü sistem, PC tabanlı yazılım sistemi, yarı iletken araştırma ve geliştirme, optik araştırma grupları var. Pek çok üniversiteyle ve danışmanlıklarla çalışılıyor. Ayrıca Ar-Ge merkezi içinde yer alan yüksek teknolojiyle ilgili ciddi bir bilim insanı birikimi oluşuyor. Ar-Ge merkezindeki personel alımlarımız devam ediyor. Şu anda sayı 100 kişi. 220 kişiye çıkacağız. Türkiye’de yetişmiş Ar-Ge mühendislerini istihdam edeceğiz” diye konuştu.
ÜNİVERSİTE VE ARGE
Yaptığı Ar-Ge çalışmalarıyla daha şimdiden çok sayıda patent alan Ermaksan, Cumhuriyet Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Virginia Commonwealth, İstanbul Teknik, Gazi, ODTÜ ve Uludağ gibi üniversitelerle de birlikte çalışıyor. Oluşan bilgi birikimiyle Ermaksan, makine üretiminde kullandığı yazılımları da kendi yapıyor. Teknolojik makinelerde yerlilik oranının giderek düştüğüne işaret eden Genel Müdür Ahmet Özkayan, makine üretiminde kritik öneme sahip kontrolör ve yazılım gibi ürünlerin ithal edildiğini, yüksek teknoloji yerlilik oranının yüzde 50, konvansiyonel makinelerde ise yüzde 80’e kadar çıktığını dile getirdi.

TÜBİTAKTAN İKİ PROJE ALDI
Devletten destek almadan kendi öz sermayesiyle optoelektronik alanında yaptığı yatırımlarla Türkiye’nin ilk çip üretim merkezini Bursa’da kurarak üretime başlayan Ermaksan, TÜBİTAK’tan biri LED üretimini teşvik etmek için başlatılan KAMAG, diğeri de öncelikli alanlar çağrısı kapsamında olmak üzere iki proje aldı. Mayıs ve haziran aylarında başlatılan her iki proje de 3 yıl sonunda tamamlanacak. Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Atilla Aydınlı yürütücülüğünde Cumhuriyet Üniversitesi ve Ermaksan tarafından başlatılan KAMAG projesi kapsamında 3 yılın sonunda Türkiye’de aydınlatmada kullanılan LED üretiminin yapılabilirliği kanıtlanmış olacak. Ardından takip edecek projelerle çalışmanın endüstrileşmesi sağlanacak. LED üretiminin temel amacı aydınlatmada tasarruf sağlayarak enerji verimliliğine katkı koymak. Yüzde 80’e kadar verimlilikle çalışan LED aydınlatmalar geleceğin aydınlatma sistemleri olarak görülüyor. LED üretim altyapısı Türkiye’de kurulduğu takdirde benzer teknoloji ile üretilen bir çok alanda örneğin yüksek güçlü transistörlerin üretiminde de know-how oluşmuş olacak.

Kaynak: Kokpit Aero

 
‘ABD, Kürt Devleti’nin altyapısını hazırlıyor’


29978946.jpg


Ankara’da hafta başında Türkiye-Suriye sınırındaki gelişmelerin ele alındığı Bakanlar Kurulu’nda olası senaryolarla ilgili bir dosyanın da ele alındığı öğrenildi. Buna göre ABD’nin PYD’ye destek vererek bir Kürt devletinin altyapısını hazırladığına, ayrıca PKK’nın Suriye’den sonra Türkiye içine yönelme ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekildi.

Hafta başında Türkiye-Suriye hududunda yaşananların ele alındığı Bakanlar Kurulu’nda güvenlik birimlerinin bölgedeki gelişmelerin geleceği ile ilgili kritik bir dosyayı açıp ilginç değerlendirmelerde bulunduğu öğrenildi. Hürriyet’in elde ettiği bilgilere göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve bazı kuvvet komutanları ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı toplantıdaki değerlendirmelerde, ABD’nin PKK’nın Suriye kolu PYD’ye destek vererek bölgede bir Kürt devletinin altyapısını hazırladığı savunuldu. Türkiye’nin, Suriye ve Irak sınırı boyunca oluşturulması planlanan “Kuzey koridoru”nun güvenli olması için Suriye’den sonra Türkiye’ye yönelme ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı. Sivil ve askeri güvenlik birimlerinin istihbarat bilgilerine dayanarak yapılan bazı değerlendirmeler şöyle:

PKK’NIN SIZMA RİSKİ ARTTI: Sınır güvenliği için alınan önlemler yetersiz kalmaya başladı. Tel Abyad’ın YPG’nin eline geçmesinden sonra PKK’nın Türkiye içine sızma girişimleri artabilir.

SURİYE’DEN SONRA TÜRKİYE Mİ:
YPG’nin Suriye’nin kuzeyindeki Afrin bölgesine doğru yönelmeye başlaması halinde, bölgedeki bu yeni oluşumun PKK desteği ile Türkiye içine yönelme ihtimali gözardı edilmemeli. “Kuzey koridoru”nun yaşayabilmesi için Türkiye’de iç karışıklık yaratılabilir. Gelen istihbaratlar PKK’nın Amanos’ta (Hatay bölgesi) yeniden kümelenmeye başladığı doğrultusunda.


MÜLTECİLERE KISITLAMA:
Tel Abyad’ta yaşananlar nedeniyle bölgeden Türkiye’ye gelenlerin sayısı 18 bini buldu. Suriye’den kabul edilecek mültecilere “yaşlı, kadın ve çocuk” sınırı getirilmeli. 30-40 yaşlarındaki erkekler toprakları için savaşacaklarına Türkiye’ye kaçmaya çalışıyor. Yapılan bir araştırma Türkiye’ye gelmiş mültecilerin yüzde 60’nın 30-40 yaş arası çoğunlukla erkekler olduğunu ortaya koyuyor.


ABD’YE RAĞMEN GÜVENLİ BÖLGE
:
ABD’nin karşı çıkmasına rağmen Suriye içinde yaklaşık 50 kilometre derinliğe sahip “güvenli bölge” oluşturulmalı. İnsanlar buralara kurulacak konteyner ve çadır kentlere yerleştirilmeli.



das muss durchgezogen werden, sonst sehe ich schwarz für die ganzen
Ethnien in der Region, die auf der flucht sind.[FONT=pt_sansregular]



EĞİT-DONAT GÜVENLİ BÖLGEYE
:
[/FONT]
[FONT=pt_sansregular]Ülkeleri için savaşacaklara bu bölgede eğitim verilmeli. Kırşehir’Maradona Eğit-donat programı da bu güvenli bölgeye kaydırılmalı.[/FONT][FONT=pt_sansregular]

‘ABD, Kürt Devleti’nin altyapýsýný hazýrlýyor’ - Hürriyet Dünya


Dost diye Geciniyorlar hayirsizlar.


[/FONT]
 
‘ABD, Kürt Devleti’nin altyapısını hazırlıyor’


29978946.jpg


Ankara’da hafta başında Türkiye-Suriye sınırındaki gelişmelerin ele alındığı Bakanlar Kurulu’nda olası senaryolarla ilgili bir dosyanın da ele alındığı öğrenildi. Buna göre ABD’nin PYD’ye destek vererek bir Kürt devletinin altyapısını hazırladığına, ayrıca PKK’nın Suriye’den sonra Türkiye içine yönelme ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekildi.

Hafta başında Türkiye-Suriye hududunda yaşananların ele alındığı Bakanlar Kurulu’nda güvenlik birimlerinin bölgedeki gelişmelerin geleceği ile ilgili kritik bir dosyayı açıp ilginç değerlendirmelerde bulunduğu öğrenildi. Hürriyet’in elde ettiği bilgilere göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve bazı kuvvet komutanları ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı toplantıdaki değerlendirmelerde, ABD’nin PKK’nın Suriye kolu PYD’ye destek vererek bölgede bir Kürt devletinin altyapısını hazırladığı savunuldu. Türkiye’nin, Suriye ve Irak sınırı boyunca oluşturulması planlanan “Kuzey koridoru”nun güvenli olması için Suriye’den sonra Türkiye’ye yönelme ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı. Sivil ve askeri güvenlik birimlerinin istihbarat bilgilerine dayanarak yapılan bazı değerlendirmeler şöyle:

PKK’NIN SIZMA RİSKİ ARTTI: Sınır güvenliği için alınan önlemler yetersiz kalmaya başladı. Tel Abyad’ın YPG’nin eline geçmesinden sonra PKK’nın Türkiye içine sızma girişimleri artabilir.

SURİYE’DEN SONRA TÜRKİYE Mİ:
YPG’nin Suriye’nin kuzeyindeki Afrin bölgesine doğru yönelmeye başlaması halinde, bölgedeki bu yeni oluşumun PKK desteği ile Türkiye içine yönelme ihtimali gözardı edilmemeli. “Kuzey koridoru”nun yaşayabilmesi için Türkiye’de iç karışıklık yaratılabilir. Gelen istihbaratlar PKK’nın Amanos’ta (Hatay bölgesi) yeniden kümelenmeye başladığı doğrultusunda.


MÜLTECİLERE KISITLAMA:
Tel Abyad’ta yaşananlar nedeniyle bölgeden Türkiye’ye gelenlerin sayısı 18 bini buldu. Suriye’den kabul edilecek mültecilere “yaşlı, kadın ve çocuk” sınırı getirilmeli. 30-40 yaşlarındaki erkekler toprakları için savaşacaklarına Türkiye’ye kaçmaya çalışıyor. Yapılan bir araştırma Türkiye’ye gelmiş mültecilerin yüzde 60’nın 30-40 yaş arası çoğunlukla erkekler olduğunu ortaya koyuyor.


ABD’YE RAĞMEN GÜVENLİ BÖLGE
:
ABD’nin karşı çıkmasına rağmen Suriye içinde yaklaşık 50 kilometre derinliğe sahip “güvenli bölge” oluşturulmalı. İnsanlar buralara kurulacak konteyner ve çadır kentlere yerleştirilmeli.



das muss durchgezogen werden, sonst sehe ich schwarz für die ganzen
Ethnien in der Region, die auf der flucht sind.[FONT=pt_sansregular]



EĞİT-DONAT GÜVENLİ BÖLGEYE
:
[/FONT]
[FONT=pt_sansregular]Ülkeleri için savaşacaklara bu bölgede eğitim verilmeli. Kırşehir’Maradona Eğit-donat programı da bu güvenli bölgeye kaydırılmalı.[/FONT][FONT=pt_sansregular]

‘ABD, Kürt Devleti’nin altyapýsýný hazýrlýyor’ - Hürriyet Dünya


Dost diye Geciniyorlar hayirsizlar.


[/FONT]


Geht zwar jetzt mehr in die Politik aber naja daher schon mal sry.

Ich glaube kaum das überhaupt eine Gefahr für die Türkei besteht. Also nicht mehr als sonst.

Die Türkei ist und bleibt für die AMIS ein wichtiger Partner.
- Pufferzone gegen die Russen und den Iran
- Wirtschaftlich
- Letztendlich auch eine Base für die Amis

Warum die Amis diese Sicherheitszone nicht wollen?
1. Würde diese eingerichtet werden gebe es mehr Ruhe da untern zu dem würde man die HPY und PKK oder sonst wie die alle heißen einschränken
2. Die Angst das Türkei weiter geht und Syrien aktiver wird vlt sogar in Irak größere Rolle einnimmt,
weil die Amis möchten bloss das der Norden von Syrien und Irak unter Kurdische Hand geführt wird, dass das ÖL schön weiterfliest in richtung US rest soll in Chaos bleiben.
 
Zurück
Oben