Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

Türkische Mythologie

  • Ersteller Ersteller Popeye
  • Erstellt am Erstellt am
Ist irgendwas davon eigentlich auch bei den Türkeitürken überliefert oder gehts nur um die Mythologie zentralasiatisch-türkischer Völker?

Ich dachte immer, dass man unter den Osmanen so heidnische Sachen eher unterdrückt hat.
 
Hmmmm irgendwie Langweilig!!!!

Aber ansonsten große Klasse! :wink:
 
24913_374099837778_191752107778_3801461_4503083_n.jpg





ÖTÜGEN – YER TANRIÇASI
Roux’a göre, etügen itügen yer tanriçasina verilen bir isimdir. Seyidov’a göre de Ötügen, devleti ve hakimiyeti koruyan bir ilahedir. Cengiz han Ötügen’e “ötügen anamiz” der. Ayrica bazi arastirmacilar, bir saman ismi olan “utagan” kelimesinden türedigini ve bu kelimenin Türkçe “döl yatagi” anlamina geldigini söyler.

Itügen, hayvanlari ve toprak ile ilgili tüm ürünleri koruyan bir tanriçadir. Aslinda yer tanriçasi, ile dogum ve üretim arasindaki bag neredeyse evrenseldir.
24913_374099847778_191752107778_3801462_820170_n.jpg






BAY-ÜLGEN
Bay Ülgen gögün 16. katinda Altin dagda ikamet eder ve altin bir taht üzerinde oturur. Tahti ay ve günesin ötesindedir. Ülgen, gök cisimlerini yönetir, yagmur yagdirir, gök gürültüsü ve yildirimlari da o gönderir. Tanri Ülgen biri ak biri kara tasla gelerek atesin nasil yakilacagini insanlara ögretmistir.

Eliade’ya göre gök gürültüsü ve simsek tüm mitolojilerde gök tanrinin silahidir ve yildirimiyla vurdugu yer kutsallik kazanir. Ülgen iyilik yapmayi sever. Ülgen’in kendisi, kizlari ve ogullari insan seklindedir.
24913_374099852778_191752107778_3801463_7431726_n.jpg




ÜRÜNG AYIG TOYON
Yakut Türklerine göre ilk insani o yaratmistir. Eski Türkçede ürüng-beyaz, ayig-yaratan, toyon-tanri, efendi demektir. Yakut Türklerinde beyaz yaratici diger yaratici ruhlarin en büyügüdür. Kainati o yaratmistir. Dünyayi idare eden de odur. Insanlara yaratici gücü ve çocuklari o verir. Yerin ve topragin verimli olmasini o saglar. Hayvanlarin çogalmasi ve bolluk onun sayesinde olur. Eliade ayni tanriya ata bey de dendigini söyler.

Insana kut veren odur. Büyük efsane kahramanlarini yeniden hayata döndürerek ölümden kurtarir. Bu yaraticiya canli beyaz at kurban edilir. Ürüng Ayig Toyon, çok saygi gösterilen, kutlu, nur yüzlü ve ulu bir varliktir.

24913_374099857778_191752107778_3801464_3564281_n.jpg





OGUZ'UN YERSEL ESI
Efsanede, Oguz kagan, ava gider. Bir gölün ortasinda, önünde bir agaç ve agacin oyugunda bir kiz vardir. Kiz muhtesem bir güzellige sahiptir. Saçlari akarsular gibi, gözleri maviydi ve inci gibi disleri vardir. Oguz kagan bu kizi alir ve “gök”, “dag”, “deniz” adinda üç oglu olur.
24913_374099862778_191752107778_3801465_2742329_n.jpg




AK ANA
Sonsuz sulardan çıkıp, Ülgen’e yaratma emrini veren ve tekrar sulara dönen tanrıça ak anadır. Altay Türklerinin inancına göre, ışıktan bir kadın hayali şeklindedir. Ülgen ilk yaratılış ilhamını Ak anadan alır ve dünyaya destek olması için üç tane de balık yaratır.

Türk mitolojik görüşlerine göre Ak ana boynuzlu olarak betimlenir. Eski çağlarda Ana tanrıça heykelcikleri de boynuzlu olarak simgelenmiştir
24913_374100857778_191752107778_3801473_615629_n.jpg




AL KARISI -AL BASTI


Bazi edebi metinlerde çirkin, saçlari daginik, avurtlari çökmüs, güçlü kuvvetli ve uzun boylu olarak tasvir edilir. Bazi mitolojik metinlerde ise, dünyadaki en güzel kadindan bin kat daha güzel oldugu anlatilir. Kazaklarda “cadi kadin” “küpe giren kari” anlaminda kullanilir. Bas al basti, iri gözlere sahip, bastan asagi demir giyimli ve erkektir. Ulu ana yani ana tanriça arketipinin olumsuz türevidir.Kazak metinlerinde alninda tek gözü olan, igrenç görünüslü bir mahluk olarak tasvir edilir. Albasti, Al karisi, genellikle kirmizi siyah uzun elbise giyer. En çok sevdigi sey atlarin yelesini örmektir. Onu yakalamak için elbisesinin yakasina bir igne saplamak gerekir.


Logusalara musallat olan bu kötü ruh, al karisi, albasti, albis, almis, adlariyla da anilir. Albasti iki surette görülür. Sari albasti ve kara albasti. Sari albasti sarisin bir kadin suretindedir. Bazen keçi ve tilki suretine de girer. Kara albasti daha agirbasli, ciddi, sari albasti hoppa ve sarlatandir.
24913_374100862778_191752107778_3801474_765596_n.jpg


Alp Er Tonga

Tonga, Kasgarli Mahmut’a göre leopar veya kaplan cinsinden bir hayvandir. Orta Asya kaplanlari Türklerin Bars dedikleri, Pars cinsinden hayvanlardir. Hun Pazirik kurganinda çok rastlanan bir figürdür. Roux’a göre, ismi genelde ”kahraman erkek kaplan” seklinde algilanmaktadir, ama ona göre Tunga “Sibirya panteri” dir. Budist metinlerde “uzun saçli tonga” tabirlerine rastlanmasi, uzun saçin Alplik simgesi olmasini animsatir.Uygur döneminde, Alp Er Tonga’nin ve baska Türk beylerinin adi ve unvani olarak yirtici hayvanlarin isimleri kullanilirdi ve Alp’ler yirtici hayvan postu giymis olarak resmedilirdi. Kaplan postu savasa giden Alpler tarafindan zirh yerine giyilirdi ve savas sembolüydü.
24913_374100867778_191752107778_3801475_7425766_n.jpg





ASENA


Oguz Kagan’a yol gösteren ve liderlik yapan kurt erkektir. Türeyis destanindaki kurt ise disi olarak gösterilmistir.


Göktürklerin kurttan türeyisi ile ilgili destan Bahattin Ögel’in Türk Mitolojisi adli eserinde su sekildedir:
“Göktürkler eski Hunlarin soylarindan gelirler ve onlarin bir koludurlar. Kendileri ise Asina (A-shih-na) adli bir aileden türemislerdir. Sonradan çogalarak ayri oymaklar halinde yasamaya basladilar. Daha sonra Lin adini tasitan bir ülke tarafindan maglup edildiler. Maglubiyetten sonra Göktürkler, soyca yok edildiler. Tamamen öldürülen Göktürkler içinde, yalnizca on yasinda bir çocuk sag kalir. Lin memleketinin askerleri, çocugun çok küçük oldugunu görünce, ona acirlar ve öldürmezler. Çocugun el ve ayaklarini keserek bir batakliga birakirlar. Bu sirada çocugun etrafinda bir disi kurt peyda olur ve çocugu besler. Bir süre sonra kurt hamile kalir ve bir magaranin içinde on çocuk dogurur. Zamanla bu on çocuk büyür ve evlenir. Zamanla her birinden bir soy türer. Göktürk devletinin kurucularinin geldikleri Asina ailesi de bu on boydan biridir.
24913_374100872778_191752107778_3801476_7496513_n.jpg




AYIZIT


Ayzit güzelligin sembolüdür. Bu anlamda Sümer ve Yunan mitlerindeki Istar ve Afrodit’e (Venüs) benzer. Süt gölünden getirdigi damlayi çocugun agzina damlatir ve çocuga ruh verir. Insan yavrularini, kadinlari, hayvanlari ve hayvan yavrularini korur. Simgesi, Kugu kuslaridir. Ayisit’i simgeleyen kugular kutsal sayilir ve dokunulmaz. Kugu aslinda kutsal bir kizdir. Bu kiz kugunun beyaz tülünü üzerine giyince kugu, çikarinca kiz olur.


Ayizit. gökten gümüs tüylü bir kisrak suretinde iner. Yele ve kuyruklarini kanat gibi kullanir. Ayzit saman dualarinda söyle tarif edilir. “Basinda ak gökten ak bir kalpak, çiplak omuzlarinda ak gökten bir atki, baldirina kadar siyah bir çizme. Bu sekilde bir kayaya yaslanarak uyumustur veya ormanda dolasmaktadir”.
24913_374100877778_191752107778_3801477_7510624_n.jpg





AYISIT'IN KIZLARI


Ayizit’in sarayinin kapisinda ellerinde gümüs bakraçlar olan yasakçilari vardir. Yazin samanlar ak elbise, kisin kara elbise giyerek Ayzit bayramini kutlarlar. Eliade’ya göre yasakçilarin ellerinde gümüs kamçilari vardir ve kötü insanlari içeri almazlar.
24913_374103712778_191752107778_3801498_600237_n.jpg





BÜGÜ TEKİN


En tanınmış adları “bögü” ve “tengri” idi. Bögü Uygurca alim, filozof anlamında kullanılır. Ayrıca büyücü sihirbaz anlamına da gelir. Kendisi savaşçı bir kağan değil, filozoftur. Bügü Kağan, Mani dinini Uygurların resmi dini olarak kabul etmiştir. Mani dinine mensup olanlar beyaz elbise giyerdi.
24913_374103722778_191752107778_3801500_3255577_n.jpg




DENİZHAN


Oğuzun oğullarından biridir ve ongunu çakır (çağrı) kuşudur. Çakır, mavi gözlü, “mavi-deniz” ve “beyaz-mavi-deniz” türünden bir kuştur.

Uygur sanatında Basaman isimli alp-tanrı, kuzey yönü, Merkür (su yıldızı), su unsuru ile alakalı görülür ve bu Alp-tanrının tuğu yırtıcı hayvan kuyruklarından oluşmuş olarak resmedilirdi. Elinde tuttuğu kargı ise üç dilimlidir.
24913_374103727778_191752107778_3801501_1817472_n.jpg




ERLİK HAN

Erlik korkunç bir ihtiyardır. Gözleri ve kaşları kömür gibi kara, çatal sakalı dizlerine kadar uzamış, yaban domuzunun azı dişlerine benzeyen bıyığı kulakları üzerine yerleşmiş, çenesi tokmağa, boynuzları ağaç köklerine benzer. Saçları kapkara ve kıvırcıktır. Bir Şaman duasında: “bindiği kara küheylan, döşeği kara kunduz derisinden, beline kuşak yetişmez. Göz kapağı bir karış, bıyığı ve sakalı kara. Kovası kişi göğsünden, kadehi insan kafatasından, kılıcı yeşil demirden, kürek kemikleri yassı demirden, dizgini kara ipekten, kamçısı kara yılan” denmektedir. Beş oğlu iki kızı vardır. Kurban olarak koyu renkli at kesilir . İnsanlara kötülük eden bir yer altı tanrısıdır. Mitlerde Erlik tasvir edilirken körük, çekiç ve örs motifleri de birlikte geçer . Erliğin yer altında damı demirden, ocağı balçıktan yapılmış bir sarayı vardır. Bu sarayın önünde gümüşten bir tahtı vardır. Kılıcı yeşil demirden, kalkanı yassı demirden yapılmıştır. Eyerlenmiş dokuz boğası vardır .
24913_374105052778_191752107778_3801547_2109121_n.jpg





DENİZ TANRIÇASI-GEYİK TANRIÇA


Göktürklerle ilgili bir mitoloji de, Göktürklerin atalarından birinin, (ki ataları kurttur) bir mağarada, ak geyik kılığına giren bir deniz tanrıçası ile ilişkisi olduğu anlatılır. Göktürkler nesillerinin kurttan geldiğini söylemekle beraber efsanelerinde dişi geyikte rol oynar. Dişi geyik bir ilahedir ve vücudundaki lekeler yıldız işaretleri olarak görülür. Dişi geyik eski Hun anlatılarında yol gösterici rolü oynar.
24913_374105987778_191752107778_3801600_6025157_n.jpg




KÜBEY HATUN


Altay Türklerine göre, ağaç, ulu ananın yaşadığı ve kahramanlara memesinden süt verdiği yerdir. Yakut Türklerine göre Doğum tanrıçası Kübey-hatundu ve ağacın içindeydi. Kökünden hayat suyu akıyordu.


Er Sogotoh destanında mitolojik bir ağaç tasviri şöyledir. “Yarı beline kadar çıplak, alt tarafı ağaç kökleri gibi,Orta yaşlı ciddi bakışlı bir kadın kabaran göğüslerinden süt verir.”



Mitlerde çoğunlukla ağaç, ışık temasıyla ilişkilendirilir. Şaman dualarında ağaç, altın yapraklı, yetmiş yapraklı mübarek kayın olarak anılır. Kübey hatun yani doğum tanrıçası da bu kayın ağacının içinde yaşar.

Daha cok var, enterese duyan olursa haber versin.
 
Deukalion ist unser aller Stammesvater und Pyrrha unsere Stammesmutter,also was soll der scheiss hier?
 
"Die Kirk kiz Sage beschreibt den Ursprung der Kirgisen. Die Tochter des Sari Khan (er regierte den Westteil des Göktürkenreiches), macht in Begleitung ihrer 39 Dienstmädchen einen Ausflug zu einem verzauberten Bergsee. Am Ufer des Sees berühren sie den weißen Schaum der angespült wird. Davon werden sie allesamt schwanger. Der Khan schickt sie in einen Wald, dort gebären sie ihre Kinder, und nennen sich fortan Kirkkizlar, die "vierzig Mädchen"."



:lol:


kein wunder bei den millionen onanierender türken das da weisser schaum im fluss schwimmt :lol: :lol:

[smilie=to funny.gi:[smilie=to funny.gi:[smilie=to funny.gi:
 
Ist schon interessant.Am besten gefallen mir Kübey Hatun und Asena
 
Zurück
Oben