Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

Nachrichten aus der Türkei

'Türkiye köşeye sıkıştı'

Türkiye’de tüm işaretler iç siyaset açısından fırtınalı dönemlerin yaşanacağını gösteriyor. DW Türkçe Yayınlar Sorumlusu Baha Güngör yorumunda son günlerde tırmanan gerginliği değerlendirdi.



Türkiye‘den kötü haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Neredeyse her gün bombalı saldırı, silahlı eylem, rehin alma ya da göstericilerle emniyet güçleri arasında çıkan çatışmalar..

Türkiye, 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlere iki ay kala ekonomi politikaları açısından da Avrupa’nın örnek ülkesi konumunu yitirdi.

İhracatta kaydedilen gerileme Türk ekonomisini ciddi bir şekilde tehdit ediyor. 2002'den bu yana tek başına iktidarda olan AKP, artık iç çatışmaların yaşandığı ve bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir partiye dönüştü. Bir kaç yıl öncesinde imrenilecek bir ekonomik büyüme göstermekle övünen Türkiye şimdi köşeye sıkıştı.


Baha Güngör

Erdoğan'ı eleştirmeye yeltenenler ise, tıpkı yüzlerce gazeteci gibi, en iyi ihtimalle işlerinden oluyor. Bazıları cezaevlerini boyluyor ya da mahkemelerde yargılanıyor. Basın ve düşünce özgürlüğü konularında da Türkiye, uluslararası listelerde diktatörlükle yönetilen ülkelerin arasında utanç verici sıralarda yer alıyor.
Erdoğan anayasanın kendisine yüklediği tarafsızlık ilkesini hiçe sayıyor. Cumhurbaşkanı seçilmesine rağmen başbakan gibi davranıyor ve muhalefete çoğulcu demokrasinin temel değerleriyle uyuşmayan bir tarzda sözlü saldırılarda bulunuyor.

Erdoğan'dan sonra Başbakan koltuğuna oturan Ahmet Davutoğlu bu koşullar altında hükümet başkanı olarak kendini gösterme fırsatından yoksun kalıyor.

Halkın oyları ile seçilen ilk Cumhurbaşkanı olan Erdoğan'ın şu sıralardaki en büyük hayali, Haziran'da yapılacak seçimlerde kurucusu olduğu AKP'nin 550 sandalyeli meclise en az 400 vekil göndermesi.
400 milletvekiliyle anayasayı değiştirerek, Fransa ve ABD'de olduğu gibi devlet başkanlığı sistemine geçmek isteyen Erdoğan, bu rakama ulaşılmaması halinde referanduma bile gitmeyi göze alıyor.
Bu konuda yapılacak bir halk oylaması toplumsal çatışmalara yol açabilecek, iç barışı tehdit edecek riskleri de beraberinde getirebilir.

İç barışın ne denli kırılgan olduğunu Erdoğan'ın Kürt politikasında izlediği siyasi taktikler ortaya koymuştur. 1999’dan bu yana İmralı Adası'nda hapis yatan PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çözüm önerisine halen bir yanıt verilmiş değil. Öcalan'ın 1984'den bu yana 40 binden fazla kişinin yaşamına mal olan çatışmaları sonlandırmak üzere militanlarına yaptığı silahları bırakma çağrısı AKP içinde çözüm sürecine olumlu bakanlar ile eleştirel tutum sergileyenleri karşı karşıya getirdi.

Kısa süre önce Erdoğan, daha önce yaptığı açıklamaların tersine „Türkiye'de Kürt sorunu yoktur“ diyerek adeta yangına körükle gitti.

1923'de Osmanlı Devleti'nin yıkıntıları üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti, çok partili sistemle yönetildiği 65 yıl boyunca iç çekişmelerin siyasi rakipleri yok etme temeline dayalı yapısını değiştiremediği için çok acı dönemler geçirdi. Bu durumu iç barışa dönüştürecek adımların atılması cesaret ve riski göze almayı gerektirir. 60 yıldır çok az siyasetçinin böylesi özellikleri taşıması nedeniyle ülkede demokrasi çok defa sekteye uğramış, bunların bedelini de her defasında çok pahalı ödemiştir.
Erdoğan, Türkiye'de demokrasinin yeniden sıkıntılı bir sürece girmesini engelleyebilir. Ama bunun için uzlaşıya açık olduğunu göstermeli. Sonuçta Türkiye’de olumlu bir dönüşümü gerçekleştirebilecek biri varsa o da sadece Recep Tayyip Erdoğan'dır.

©Deutsche Welle Türkçe

Baha Güngör

 
Zuletzt bearbeitet:
AKP Simulation für die Wahlen im Juni:

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
 
Azeri sporcunun hareketi Ermenistan'? k?zd?rd? - Milliyet Haber



[h=1]Azeri sporcunun hareketi Ermenistan'ı kızdırdı[/h][h=2]Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki siyasi sorunlar sportif sahalara da yansıyor... Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirilen Dünya Sambo Şampiyonası’nda Azeri sporcu Ermeni milli marşı çalındığı sırada kürsüde çömeldi.[/h]
03 Nisan 2015 - 16:34




Haberin videosu
videoImageMobile.ashx



Agos gazetesinin haberine göre Karabağ doğumlu Ashot Danielyan, şampiyonada birinci olurken Azeri sporcu Bakhtiyar Abbasov ise üçüncü oldu. Ödül töreninde Ermenistan’ın milli marşı çalınmaya başlayınca Abbasov, birden çömeldi ve marş sonuna kadar bu pozisyonda durdu.

Avrupa Sambo Federasyonu Başkanı Sergey Eliseev, Azeri sporcunun sportmence davranmadığını belirterek, “Böyle bir sporcu ödül kazanmayı da hak etmiyor. Turnuva kurallarını ve etik normları çiğneyen bu sporcu yarışmalardan diskalifiye edilmeli ve madalyası elinden alınmalı’ dedi.

Ermenistan kafilesinin tepki gösterdiği Abbasov’un antrenörü Yagub Abdullayev, ise yaptığı açıklamada sporcunun kendini kötü hissettiği için çömeldiğini savundu.

- - - Aktualisiert - - -

Helal olsun !
 
der turkische saenger kayahan ist verstorben-allah rahmet eylesin mekani cennet olsun..

Um diese Inhalte anzuzeigen, benötigen wir die Zustimmung zum Setzen von Drittanbieter-Cookies.
Für weitere Informationen siehe die Seite Verwendung von Cookies.


- - - Aktualisiert - - -

die turkei warnt griechenland sie sollen den moppelchen und grossmaul kamenos an die kurze leine legen..er labbert zu viel provizierenden dunnpfiff..ansonsten wird die ''luft'' in der aegis anders..

[h=1]Turkey warns Greece not to spoil ‘positive atmosphere’ over Aegean[/h] ANKARA
[h=2][/h]

n_80446_1.jpg

DHA Photo


Turkey has called on Greece to avoid unilateral action in the Aegean Sea if Athens does not want to harm the “positive atmosphere” between the two countries.

“We maintain the political will and determination needed for a comprehensive and lasting solution to all problems in the Aegean with methods stipulated in the U.N. charter for the peaceful resolution of disputes … based on common interests,” Foreign Ministry Spokesperson Tanju Bilgiç said in a written statement on April 1.

Until those problems are resolved, Bilgiç said it was important “for both of the sides to avoid unilateral attempts that would have a negative impact on peace and stability in the region and would harm the positive atmosphere between the two countries.”

Bilgiç also took umbrage with Greek Defense Minister Panos Kammenos’ recent statement in which he suggested the Aegean was a “Greek Sea.”

“This distorted understanding, which underlines all problems about the Aegean, harms efforts to settle disputes in the Aegean and promote bilateral relations,” said Bilgiç.

The Aegean region has witnessed increasing tension between its neighbors, which particularly escalated after the election of the new Syriza government in Greece in January.

Immediately after assuming the post, Kammenos visited the disputed Aegean islets of Imia/Kardak with a military helicopter on Jan. 30.

Kammenos, the head of Independent Greeks, was appointed defense minister as part of a coalition government under the leading Syriza movement. Although ideologically different from Syriza, the Independent Greeks share its anti-austerity policy.

On March 29, Greek Foreign Ministry spokesperson Konstantinos Koutras elaborated on statements made by Turkish Defense Minister İsmet Yılmaz in the Turkish parliament.

“No dispute or point of doubt whatsoever exists with regard to the status of any island or islet in the Aegean or the Eastern Mediterranean. What’s more, international legality is among the foundations of European culture and is not altered by intentions to violate international law or by unilateral statements or actions,” Koutras said

http://www.hurriyetdailynews.com/turkey-warns-greece-not-to-spoil-positive-atmosphere-over-aegean.aspx?pageID=238&nID=80446&NewsCatID=510

.
 
[h=1]Tunisia accuses Turkey of facilitating jihadists’ transit[/h]
Tunisia on April 2 accused Turkey of facilitating the transit of fighters bound for neighbouring Syria and Iraq, where thousands of its citizens have joined the ranks of jihadist groups.

The accusation by Foreign Minister Taieb Baccouche comes just two weeks after the Islamic State of Iraq and the Levant (ISIL) claimed responsibility for a deadly attack on tourists at the Bardo National Museum.

Tunisia says 3,000 of its citizens are fighting alongside jihadist groups in Syria, Iraq and Libya, and that 500 battle-hardened veterans have returned to the country where they are considered a security threat.
http://www.hurriyetdailynews.com/Default.aspx?pageID=238&nID=80524&NewsCatID=510
 
Türkei

Türkei will Beobachtermission auf Krim schicken

04.04.15, 09:54
Die Türkei will eine Beobachtermission auf die von Russland annektierte ukrainische Halbinsel Krim schicken. Entsendet werden soll eine informelle Mission, die Menschenrechtsverletzungen beobachtet. Sorgen bereitet der türkischen Regierung vor allem die Situation der Krim-Tataren.





Die Türkei sorgt sich um die Menschenrechtssituation auf der Krim. (Foto: Flickr/ Foros, Crimea by Lexis_2k CC BY 2.0)

«Die Situation auf der Krim ist nicht akzeptabel. Insbesondere die Krimtataren sind unterdrückt», zitiert die dpa den türkischen Außenminister Mevlüt Cavusoglu am Freitag bei einem Besuch in der litauischen Hauptstadt Vilnius. Eine informelle Mission solle demnächst Menschenrechtsverletzungen auf der Krim beobachten, zitierte ihn die Agentur BNS.
Die Krim-Tataren sind ein indigenes Volk der Halbinsel Krim. In der Türkei leben etwa 500.000 von ihnen. Dort werden sie auch als Krim-Türken bezeichnet, da sie eine türkischsprachige Ethnie sind. Unter Stalin wurden fast alle Krim-Tataren deportiert. Die Deportationen erfolgten massiv ab dem 18. Mai 1944 und dauerten zwei Tage an. Den Krim-Tataren wurde Kollaboration mit den Deutschen vorgeworfen, berichtet die Zeitung Milliyet. Bis zum Jahr 1979 gab es kaum noch Tataren auf der Krim. 1989 erlaubte der Oberste Sowjet den Krim-Tataren die Rückkehr in ihre Heimat, schreibt Temur Niyaverovitch Kurshutov im Eurasischen Magazin. Aktuell machen sie zehn bis zwölf Prozent der Bevölkerung auf der Krim aus. Das Joshua Project berichtet, dass auf der Krim und in der Ukraine insgesamt 305.000 Krim-Tataren leben. Sie sind zu 99,8 Prozent Muslime.
Zur Situation der Muslime auf der Krim schreibt das Magazin Ost-West:
„Die Spuren der islamischen Zivilisation auf der Krim, darunter die Ortsnamen, wurden konsequent beseitigt. Nach dem Ende des Zweiten Weltkriegs war nicht nur auf der Krim, sondern in der ganzen Ukraine keine einzige Moschee übrig geblieben; es gab auch keine offiziell zugelassene muslimische Gemeinde mehr.“
Krim-Muslime, die zu den während der Sowjetzeit nationalisierten Anbetungsorten und Kultgebäuden zurückkehren wollen würden, würden auf ernsthafte Schwierigkeiten stoßen. Kaum die Hälfte der muslimischen Gemeinden der Halbinsel verfüge über Gebetshäuser, heißt es weiter. Nach Mitteilung des Mufti der Krim-Muslime, Emirali Adscha Ablajew, hätten die örtlichen Machthaber den christlichen Gemeinden im Jahre 2006 etwa ein halbes Hundert sakraler Objekte, die den Gläubigen von den Sowjets weggenommen worden waren, übergeben. Anders im Fall der Muslime: Sie hätten nicht ein einziges bekommen. Bis heute könnten die Krim-Muslime nicht in die ihnen gehörenden, erhalten gebliebenen 43 Moscheen zurückkehren. Zu Beginn des 20. Jahrhunderts habe es auf der Krim annähernd 750 Moscheen gegeben.

Türkei will Beobachtermission auf Krim schicken | DEUTSCH TÜRKISCHE NACHRICHTEN
 
Τουρκία: 23 μήνες φυλακή σε δημοσιογράφο για κριτική στον Ερντογάν
131014230717_7782_1.jpg
1


Δημοσιογράφος τοπικής εφημερίδας στην Gaziantep καταδικάστηκε σε 1 έτος, 11 μήνες και 10 ημέρες στη φυλακή, επειδή σε σελίδα του σε κοινωνικό δίκτυο προέβη σε κριτική για τον πρόεδρο της Τουρκίας, Ρετζέπ Ταγίπ Ερντογάν, όταν ήταν ακόμη πρωθυπουργός.

Ο δημοσιογράφος, Γιασάρ Ελμά, είχε σχολιάσει στο Facebook στις 16 Ιουλίου 2014 για το δήθεν πανεπιστημιακό δίπλωμα του Ερντογάν.

Το σχόλιο του κρίθηκε ως προσβολή προς το πρόσωπο του τότε πρωθυπουργού και καταρχήν καταδικάστηκε σε δύο χρόνια φυλάκιση.

Μετά από έφεση του κατηγορουμένου το 19ο ποινικό δικαστήριο του Πρωτοδικείου μείωσε την ποινή του στους 23 μήνες.

Ο δικηγόρος του εναγόμενου, υποστήριξε στην υπεράσπισή του ότι οι πολιτικοί είναι υποχρεωμένοι να ακούν και να ανέχονται τις επικρίσεις των πολιτών και των δημοσιογράφων και ότι αυτό είναι δηλωτικό της ελευθερίας του λόγου.

Οι θέσεις του δεν εισακούστηκαν από το δικαστήριο, σημειώνει το δημοσίευμα της εφημερίδας ‘Χουριέτ’.


Year in der Türkei werden Menschenrechte groß Geschrieben ein Journalist kriegt 23 Monate Haft weil der arme Hitler Edo Kritisiert hat toll .

 
Τουρκία: 23 μήνες φυλακή σε δημοσιογράφο για κριτική στον Ερντογάν
131014230717_7782_1.jpg
1


Δημοσιογράφος τοπικής εφημερίδας στην Gaziantep καταδικάστηκε σε 1 έτος, 11 μήνες και 10 ημέρες στη φυλακή, επειδή σε σελίδα του σε κοινωνικό δίκτυο προέβη σε κριτική για τον πρόεδρο της Τουρκίας, Ρετζέπ Ταγίπ Ερντογάν, όταν ήταν ακόμη πρωθυπουργός.

Ο δημοσιογράφος, Γιασάρ Ελμά, είχε σχολιάσει στο Facebook στις 16 Ιουλίου 2014 για το δήθεν πανεπιστημιακό δίπλωμα του Ερντογάν.

Το σχόλιο του κρίθηκε ως προσβολή προς το πρόσωπο του τότε πρωθυπουργού και καταρχήν καταδικάστηκε σε δύο χρόνια φυλάκιση.

Μετά από έφεση του κατηγορουμένου το 19ο ποινικό δικαστήριο του Πρωτοδικείου μείωσε την ποινή του στους 23 μήνες.

Ο δικηγόρος του εναγόμενου, υποστήριξε στην υπεράσπισή του ότι οι πολιτικοί είναι υποχρεωμένοι να ακούν και να ανέχονται τις επικρίσεις των πολιτών και των δημοσιογράφων και ότι αυτό είναι δηλωτικό της ελευθερίας του λόγου.

Οι θέσεις του δεν εισακούστηκαν από το δικαστήριο, σημειώνει το δημοσίευμα της εφημερίδας ‘Χουριέτ’.


Year in der Türkei werden Menschenrechte groß Geschrieben ein Journalist kriegt 23 Monate Haft weil der arme Hitler Edo Kritisiert hat toll .


Kümmer dich um dein Scheiß. Ihr habt ja richtig Langeweile
 
Zurück
Oben