Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

News aus der Republik Nordzypern

Bakan Ero?lu'ndan K?br?s'a Asr?n Projesi'ne Ili?kin Aç?klama - Ankara - ?hlas Haber Ajans?

[h=1]Bakan Eroğlu’ndan Kıbrıs’a Asrın Projesi’ne ilişkin açıklama[/h] [h=2]Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kıbrıs’a Asrın Projesi’ne ilişkin, “İster içme suyu olsun ister sulama suyu Kıbrıs’ta 1 yıl DSİ tarafından işletilsin denildi, biz 1 yıldır işletiyoruz yıl sonunda da süre doluyor” dedi.[/h]
2046795.jpg


Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile bir araya geldi. Bakan Eroğlu, ortak bir çalışma yapacaklarını, epeyce yol katettiklerini söyleyerek, “Asrın Projesi denilen Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne su hattı projesini Rabbim nasip etti bunu gerçekleştirdik. Bizim vazifemiz Alaköprü Barajı’ndan Geçitköy Barajı’na su iletmekti ama daha sonra Kıbrıs içindeki iletim hatlarının, arıtma tesisi, terfi merkezlerinin bunların gecikeceğini anlayınca Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ‘Onu da yapın’ diye talimat verdi ve biz oraya da girdik. Aslında bunun vazifesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne bu yatırımların yapılması, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne aitti. Onu da yaptık, şu ana kadar 477 kilometre ana isale hatları, içme suyu depoları, su arıtma tesisi, terfi merkezi bir de Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım geldiğinde ‘Ana hatlardan içme suyu depolarına bağlantıları yapın’ diye talep etti. Sayın Başbakanımızın talimatıyla onu da yaptık Allah’a şükür. Bizim oradaki vazifemiz büyük ölçüde, yüzde 99.9 tamamlandı. Tabii bu arada işletme problemi çıktı, kim işletecek? Biz aslında işletmeci bir kurum değiliz, biz Türkiye’de de yapıyoruz ülkenin kurumlarına devrediyoruz. Biz yatırımcı bir kurumuz, yatırımı yaparız, işletmeciye teslim ederiz. İster içme suyu olsun ister sulama suyu Kıbrıs’ta da sizin de ısrarınızla 1 yıl DSİ tarafından işletilsin denildi. Biz 1 yıldır işletiyoruz yıl sonunda da süre doluyor” ifadelerini kullandı.


“Birkaç köy hariç her yere su verildi”

Suyun sadece içme suyu maksatlı olmadığını bildiren Bakan Eroğlu, “Oradaki mümbit toprakları da sulayacağız. Kıbrıs’a Yeşil Ada denilirdi ama pek yeşilliği kalmamış. İnşallah bu suyla beraber tekrar Yeşil Ada olacak. İki tane büyük alan var, onlarla alakalı problem. İletim hatlarının ihalesi yatırım programına koyduk, diğer iki tane ovanın sulanmasıyla alakalı projeler de hemen hemen bitmek üzere. Tabii bu tüneller gerçekten çok büyük devasa tüneller, onların inşallah bu sene Haziran ayında ihalesini yapacağız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bizim gönül bağımız olan gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin bulunduğu bir yer. Biz de Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı üzerine suyu götürdük. Şu anda Asrın Projesi olarak özellikle 107 kilometre mesafede Alaköprü Barajı’ndan Geçitköy Barajı’na kadar 80 kilometresi denizde olmak üzere ve dünyada ilk defa uygulanan, 250 metre denizin üst seviyesinden asılarak götürüldü. Deniz içinde 1.60 metre çapındaki içi su dolu dev boruyu asarak götürdük. Neticede karşı tarafa ilettik, denilen tarih ve saatte getirdik ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yapacağı bir takım dağıtım sistemlerini de yaptık, inşa ettik ve bütün her yere su verildi. Belki birkaç köy hariç olmak üzere. Onlar tabii bizim vazifemiz değil, çünkü bazı 500-600 nüfuslu yamaçlarda köyler var artık onları da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yapar diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.


“Gelir getirici bir takım ağaçlandırmalar yapmak için de büyük bir seferberlik başlattık”

Suyu yıl sonuna kadar DSİ’nin işleteceğini söyleyen Bakan Eroğlu, şunları kaydetti:

“Bunu önümüzdeki yıldan itibaren inşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin işletmesine devredeceğiz, onlar da yap-işlet-devret şeklinde bir ihale yapacaklar, bunlar görüşülüyor. Orada Hala Sultan Külliyesi var, burası da çok büyük bir eğitim merkezi, camisiyle, eğitim okullarıyla, yurtlarıyla muhteşem eğitim merkezi onun peyzajı da tamamlandı. Bunun dışında oraya 2,5 milyon fidan diktik. Orada gelir getirici bir takım ağaçlandırma yapmak için de büyük bir seferberlik başlattık. İnşallah bu iş birliği daha da artar diye düşünüyorum, Kıbrıs bizim için çok önemli, su vasıtasıyla adeta bir gönül köprüsü kurduk. Bu bakımdan inşallah daha da arttırmak için gereken çalışmayı yapacağız. Orada üreticiler var, onlar da sulama suyu bekliyor. Bu giden su yılda 75 milyon metre küp, bunun 37,5 milyon metre küpü içme ve kullanma suyu olarak kullanılacak ama şu anda tabii o kadar kullanılmıyor çünkü biz 50 yıl sonraki ihtiyacı düşünerek bunu 37,5 milyon metre küp olarak planladık. İçme suyu ve kullanma suyu ihtiyacından artan kısmı ayrıca özellikle bir de arıtılmış atık suları ileri derecede arıtarak sulama suyu olarak kullanmak istiyoruz. Oraları da sulamak bizim boynumuzun borcudur bu maksatla ilk adım atıldı. Sulama işleri ile alakalı inşaatlarda bu sene dev bir yatırımla başlıyor, diğer ovalar, şebekelerle alakalı projeler de hemen hemen bitti, onu da zaten tünel inşaatına uygun bir şekilde ihale edilecek ve böylece sulama sistemleri de devreye girecek. Bunun dışında bir de atık su arıtma tesisleri yani kullanılan suyun arıtılarak israf edilmemesi açısından ileri derecede arıtılarak bunu sulama suyunda ve yer altı suyunu beslemesi için de bir proje yapıldı. Vatandaş fevkalade memnun, eskiden tuzlu su içiyordu, yüksek enerji masrafları vardı ama şimdi bütün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Toroslar’ın memba suyunu içiyor ve bu bizim için de büyük bir gurur.”


“Dünyanın en yüksek barajlarını yapacak güce sahip bir bakanlığız”

“Bu proje dünyada bir ilktir” diyen Bakan Eroğlu, “Asrın Projesi’dir, hakikaten kimsenin cesaret edemediği bir metotla, teknolojiyle suyu götürdük. Bu Türkiye’nin de gücünü, ne kadar büyük olduğunu gösterir. Su temininde, baraj inşaatlarında ve diğer inşaatlarda şu anda Türkiye olarak dünyada ilk 3’e giren bilhassa içme suyu arıtma teknolojilerinde, baraj inşaatlarında, dünyanın en yüksek barajlarını yapacak güce sahip bir bakanlığız, hükümetiz. Biz yaparız, inşa ederiz bunu da gururla ifade ediyorum” şeklinde konuştu.


“Şimdiki suyun kıymetini sanırım en iyi bilen halk durumuna geldik”

KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Çavuşoğlu ise, bazı bağlantı eksiklikleri olduğunu belirterek onları çalışacaklarını kaydetti. Çavuşoğlu, tarım sulama suyuyla ilgili sıkıntıları olduğunu söyleyerek, “Bunları konuşmaya geldik. Neler yapabileceğimizi, bizim üzerimize de düşen neyse, ne yapabileceğimizi birlikte sohbet etmeye geldik. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı olarak yıllarca konduktivitesi 10 binlerde olan bir su kullanan halk olarak şimdiki suyun kıymetini sanırım en iyi bilen bir halk durumuna geldik. O kadar kötü bir sudan sonra hiç para ödemeden böyle bir yatırımın bize gelmesiyle birlikte bunun kıymetini en iyi bilenlerdeniz. Halkımız bunun sevincini her fırsatta ifade etmekte ve her fırsatta bunun sevincini paylaşabilmektedir. Dolayısıyla ne kadar övünseniz, sizinle birlikte biz de övünsek azdır” diye konuştu.

İki Bakan konuşmalarının ardından birbirlerine hediye takdim etti.

---------------------------------------------------------------

Die Türkei wird in den nächsten Jahren in Nordzypern viel investieren und zwar vorallem in Trink-und Abwasserversorgung. Die Bewässerung der Landwirtschaft sowie die Aufforstung wird forciert.
 
[h=1]Ertuğruloğlu: Türkei wird weiterhin auf Zypern militärisch präsent sein[/h][h=2]Der Außenminister der türkischen Republik Nordzypern Ertuğruloğlu hat sich zu der Militärpräsenz der Türkei auf der Insel geäußert.[/h]21.06.2017 ~ 25.06.2017
594a474ad3332.jpg

Der Außenminister der türkischen Republik Nordzypern, Tahsin Ertuğruloğlu, hat sich zur Militärpräsenz der Türkei auf der Insel geäußert. Ertuğruloğlu sagte, niemand dürfe sich was vor machen, die türkischen Streitkräfte würden auf der Insel weiterhin präsent sein.
Das sagte der Außenminister der türkischen Republik Nordzypern, Tahsin Ertuğruloğlu, bei seinen offiziellen Kontakten in Ankara bei Beantwortung der Fragen der Nachrichtenagentur Anadolu Ajans im Bezug zu den Zypern-Gesprächen am 28. Juni in der Schweiz.
Ertuğruloğlu sagte, bei der Gründung der Türkischen Republik Nordzypern seien die Zyperntürken und die Inselgriechen alte Partner gewesen. Das Problem sei aber, dass die Inselgriechen die türkische Seite nicht als einen Partner, sondern als eine Minderheit betrachten würden. Es sei technisch und diplomatisch unmöglich von einem Verhandlungstisch, das auf dem Prinzip der Ungleichheit basiere, Gleichheit als grundlegendes Prinzip zu akzeptieren.
Die Zyperntürken würden sich ein Abkommen für Zypern wünschen. Wenn es aber zu keinem Abkommen komme, müsse das offiziell der UN deklariert werden. Aus diesem Grund würden sie bei den Gesprächen in Crans-Montana eine endgültige Lösung erwarten.
Zudem sagte Ertuğruloğlu, die türkische Seite würde in den Themen Boden und Garantie kein Spiel spielen, der die Türkei und das zyprisch-türkische Volk in Schwierigkeiten bringe. Es herrsche allgemein die Ansicht, wonach alle Verhandlungspunkte abgeklärt seien und das einzige Problem die Themen Boden, Sicherheit und Garantie seien. Auch die inselgriechische Seite sei darum bemüht. Die Tatsache, dass der UN-Sondergesandte für Zypern, Eiden, nur zu diesen beiden Punkten ein separates Dokument ausarbeitet, zeigt wie auch er auf das Spiel der Inselgriechen reingefallen ist.
Damit werde versucht ein Verzicht auf den Garantiestatus der Türkei zu erzwingen. Die türkische Republik Nordzypern werde auf den Garantiestatus der Türkei niemals verzichten. Das Recht der Türkei eines einseitigen Vorgehens nach dem Garantiesystem in 1960 habe das zyprisch-türkischen Volk gerettet.
Wenn die inselgriechische Seite für die Eroberung der gesamten Insel die Geschehnisse von 1963 wiederhole, müsse die Türkei das Recht eines einseitigen Eingriffs haben. Aus diesem Grund dürfe sich niemand was vormachen, das türkische Militär werde weiterhin auf der Insel präsent sein und wenn erforderlich auch eingreifen, sagte Ertuğruloğlu.

Ertu?rulo?lu: Türkei wird weiterhin auf Zypern militärisch präsent sein | TRT Deutsch
 
[h=1]Çavuşoğlu: Wir werden nicht ewig über Zypern-Frage verhandeln[/h] DAILY SABAH
ISTANBUL
Veröffentlicht vor 22 Stunden




344


Der türkische Außenminister Mevlüt Çavuşoğlu sagte am Donnerstag, dass die Verhandlungen mit der griechisch-zypriotischen Seite nicht für ewig andauern werden. Die Aussage kam nachdem der UN-Botschafter Espen Barth Eide sagte, dass die international geführten Gespräche in der Schweiz „nicht die letzte Chance" für die Lösung der Zypern-Frage seien.
Çavuşoğlu sagte, die türkische Delegation habe den Verhandlungsparteien bereits mitgeteilt, dass die von der Türkei getroffenen Sicherheitsmaßnahmen auf der Insel unentbehrlich seien und dass man die Grundprinzipien nicht aufgeben werde. Die türkisch-zypriotische Seite zeige bereits während den Verhandlungen eine maximale Flexibilität.
„Diese Zypern-Konferenz ist die letzte dieser Art und es sollte in dieser Runde in Crans-Montana zu einem Abschluss kommen ", sagte Çavuşoğlu.
„Die griechische Seite weigert sich die Details zu jenen Angelegenheiten zu besprechen, zu denen wir in den vergangenen Sitzungen keine Übereinstimmung finden konnten."
Bezüglich den Äußerungen von Eide, über die Fortsetzung der Verhandlungen, wies der Außenminister darauf hin, dass Eide selbst gesagt habe, dass die laufenden Verhandlungen die letzten sein würden und drückte somit das Missfallen der Türkei aus.
„Die türkische Haltung zu Zypern ist klar: Wenn die Gespräche fehlschlagen, werden die Verhandlungen in einer anderen Ebene stattfinden. Die griechische Seite muss ihre Forderung zum türkischen Truppenabzug von der Insel ablassen. Sie sollen mit angemesseneren Vorschlägen kommen", fügte Çavuşoğlu hinzu.
Çavuşoğlu äußerte sich zur Zypern-Frage, nachdem griechische Medien behaupteten, dass die Türkei 80 Prozent ihrer Truppen von der Insel abziehen werde.
Zypern ist, seit einem von der damaligen Militärjunta in Griechenland unterstützten Putsch und einer anschließenden türkischen Militärintervention im Jahr 1974, geteilt.
Mehrere Versuche einer Aussöhnung liefen ins Leere, 2004 scheiterte ein von der UNO vorgelegter Plan für eine Wiedervereinigung.
Im Mai 2015 wurden die Verhandlungen unter UN-Vermittlung wieder aufgenommen.
Die jüngste Gesprächsrunde begann am Mittwoch, es wird erwartet, dass die Gespräche noch etwa eine Woche andauern werden.

https://www.dailysabah.com/deutsch/...rden-nicht-ewig-ueber-zypern-frage-verhandeln
 
Wir sollten garnicht mehr über die Zypern-Frage verhandeln. Über 40 Jahre hat sich nichts getan. Rein garnichts. Jede Verhandlungstermin ist eine Zeitverschwendung. Seit dem scheitern des Annan-Plans hatte sich dasThema für mich endgültig erledigt.
Das griechische Teil wurde in die EU aufgenommen während der Norden trotz Zusagen weiter isoliert blieb.
 
[h=1]Kuzey Kıbrıslı bakandan Amerikalılara: Türkiye’ye bağlı özerk bir cumhuriyet olabiliriz[/h]
ABD'nin başkenti Washington'da ABD'li şirket ve düşünce kuruluşlarının temsilcileriyle biraraya gelen Kuzey Kıbrıs Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 'Türkiye'ye bağlı özerk bir cumhuriyet seçeneğini' de değerlendirdiklerini söyledi. Bakan "Fransa- Monaco ya da İngiltere-Cebelitarık modeli gibi bir yapı" ifadelerini kullandı.

https://tr.sputniknews.com/dogu_akdeniz/201710041030426271-kktc-bakan-ozerk-cumhuriyet/
 
[h=1]Rumlar'dan flaş iddia! Türkler doğalgaz buldu[/h]Ömer BİLGE / LEFKOŞA
30.10.2017 - 10:02 | Son Güncelleme: 30.10.2017 - 10:43



[h=2]KIBRIS Rum medyası, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin Kıbrıs adası çevresinde yaptığı araştırmalar sonucunda İskenderun Körfezi ile KKTC’nin Karpaz yarımadası arasında doğalgaz yatağı tespit ettiğini, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın da yeni satın aldığı sondaj platformu Deep Sea Metro II adlı gemiyle yıl sonunda bölgede kazı yapacağını ileri sürdü.[/h]
59f6d5962269a23e441114cc.jpg

PAYLAŞ
icon-comment.svg
Yorum yaz

  • icon-minus.svg
  • A
  • icon-plus.svg



BARBAROS HARİTALANDIRDI

Rum Fileleftheros gazetesi, son yıllarda Kıbrıs çevresindeki Doğu Akdeniz sularında sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin ayrıntılı haritalar çıkardığını, sondaj gemisinin doğalgaz bulunduğu tahmin edilen Kapraz yarımadası açıklarına 2018’in ilk aylarında geleceğini yazdı.
TÜRKİYE’NİN SONDAJ GEMİSİ YOLDA
Türkiye 4 yıl önce Dubai merkezli bir petrol şirketinden Polarcus adlı, deniz tabanında yer kabuğunun 3 boyutlu haritasını çıkartabilen sismik araştırma gemisi satın almış ve adını Barbaros Hayrettin Paşa olarak değiştirmişti. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPOA) Deep Sea Metro II adlı sondaj gemisi satın aldığı belirtiliyor. Geminin alım işlemlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye’ye getirilmesi ve yeni isim verilmesi bekleniyor. Güney Kore yapımı Deep Sea Metro II, açık denizlerde faaliyet gösterebilen ileri teknoloji matkaba sahip. Gemi günümüzde Norveç’in açıklarında Kuzey Buz Denizi’nde faaliyet gösteriyor.
59f6d53d2269a23e441114c3


Enerji Bakanı Berat Albayrak bir süre önce Türkiye’nin kendisine ait sondaj gemisiyle Doğu Akdeniz’de sondaj yapacağını açıklamıştı.



Rumlar'dan fla? iddia! Türkler do?algaz buldu - Son Dakika Güncel Haberler
 
[h=1]Rumlar'dan flaş iddia! Türkler doğalgaz buldu[/h]Ömer BİLGE / LEFKOŞA
30.10.2017 - 10:02 | Son Güncelleme: 30.10.2017 - 10:43



[h=2]KIBRIS Rum medyası, Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin Kıbrıs adası çevresinde yaptığı araştırmalar sonucunda İskenderun Körfezi ile KKTC’nin Karpaz yarımadası arasında doğalgaz yatağı tespit ettiğini, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın da yeni satın aldığı sondaj platformu Deep Sea Metro II adlı gemiyle yıl sonunda bölgede kazı yapacağını ileri sürdü.[/h]
59f6d5962269a23e441114cc.jpg

PAYLAŞ
icon-comment.svg
Yorum yaz

  • icon-minus.svg
  • A
  • icon-plus.svg



BARBAROS HARİTALANDIRDI

Rum Fileleftheros gazetesi, son yıllarda Kıbrıs çevresindeki Doğu Akdeniz sularında sismik araştırmalar yapan Barbaros Hayrettin Paşa gemisinin ayrıntılı haritalar çıkardığını, sondaj gemisinin doğalgaz bulunduğu tahmin edilen Kapraz yarımadası açıklarına 2018’in ilk aylarında geleceğini yazdı.
TÜRKİYE’NİN SONDAJ GEMİSİ YOLDA
Türkiye 4 yıl önce Dubai merkezli bir petrol şirketinden Polarcus adlı, deniz tabanında yer kabuğunun 3 boyutlu haritasını çıkartabilen sismik araştırma gemisi satın almış ve adını Barbaros Hayrettin Paşa olarak değiştirmişti. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın (TPOA) Deep Sea Metro II adlı sondaj gemisi satın aldığı belirtiliyor. Geminin alım işlemlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye’ye getirilmesi ve yeni isim verilmesi bekleniyor. Güney Kore yapımı Deep Sea Metro II, açık denizlerde faaliyet gösterebilen ileri teknoloji matkaba sahip. Gemi günümüzde Norveç’in açıklarında Kuzey Buz Denizi’nde faaliyet gösteriyor.
59f6d53d2269a23e441114c3


Enerji Bakanı Berat Albayrak bir süre önce Türkiye’nin kendisine ait sondaj gemisiyle Doğu Akdeniz’de sondaj yapacağını açıklamıştı.



Rumlar'dan fla? iddia! Türkler do?algaz buldu - Son Dakika Güncel Haberler

Ich habe gestern unsere “Freunde“ nach dem Wahrheitsgehalt im Zypern-Thread gefragt.

Auf die Antwort warte ich immer noch.

- - - Aktualisiert - - -

Thread sollte umbenannt werden in ---> News aus dem bestzten Teil Zyperns

Oder alle Türkei-Threads umbenennen in mit dem Titel “Türkei- der Alptraum eines ungebummsten Rassisten-Schwulette.
 
Ich habe gestern unsere “Freunde“ nach dem Wahrheitsgehalt im Zypern-Thread gefragt.

Auf die Antwort warte ich immer noch.

- - - Aktualisiert - - -



Oder alle Türkei-Threads umbenennen in mit dem Titel “Türkei- der Alptraum eines ungebummsten Rassisten-Schwulette.

und hast du eine antwort bekommen?



[h=1]Erdoğan: Türkische Zyprer müssen als Miteigentümer angesehen werden – nicht als Minderheit[/h]
ürkische Zyprer seien „Miteigentümer" der geteilten Insel Zypern, sagte der Präsident Recep Tayyip Erdoğan in einem am Sonntag veröffentlichten Interview. Er betonte, dass Verhandlungen scheitern würden, wenn sie anders behandelt würden. „Die türkischen Zyprer werden niemals auf der Insel, die auch ihnen gehört, auf eine Minderheit reduziert werden – so wie es sich die griechischen Zyprioten wünschen", sagte Erdoğan zur Wochenzeitung "To Vima".
Erdoğan sagte, dass alle Friedensgespräche zum Scheitern verurteilt seien, es sei denn, es gäbe einen Wechsel in der Denkweise der griechischen Zyprioten „hin zu einem Verständnis, dass die türkischen Zyprern ihnen politisch gleichgestellt sind".
„Die griechischen Zyprioten haben ein ernstes Problem in Bezug auf die Machtteilung ... sie sehen Zypern immer noch als eine griechische Insel", fügte Erdoğan hinzu.
Die östliche Mittelmeerinsel war, nachdem griechische Putschisten den Anschluss Zyperns an Griechenland beabsichtigten, 1974 durch die Intervention der Türkei in einen türkisch-zypriotischen Staat im Norden und einer griechisch-zypriotischen Verwaltung im Süden geteilt worden.
Die Türkische Republik Nordzypern wurde offiziell am 15. November 1983 ausgerufen.
Die Türkei machte die griechisch-zypriotische Unnachgiebigkeit bei zentralen Problemen für den Abbruch der jüngsten Friedensinitiative verantwortlich. Diese war in der Schweiz unter der Schirmherrschaft der Garantieländer Türkei, Griechenland und Großbritannien im Juli diesen Jahres abgebrochen worden.
Die griechisch-zyprischen Wähler hatten auch den Annan-Friedensplan in dem Referendum von 2004 abgelehnt, dieser war von türkisch-zypriotischen Wählern gebilligt worden.

https://www.dailysabah.com/deutsch/...ntuemer-angesehen-werden-nicht-als-minderheit
 
Zurück
Oben