Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

[Türk Silahlı Kuvvetleri] - Turkish Armed Forces - Türkische Streitkräfte

Gönüllü Özel Harekatçılar Sıfır Noktasında


1318757650_43_asker.jpg




Sınırın sıfır noktasında görev yapan gönüllü özel harekatçılar PKK'nın korkulu rüyası oldu..


Her türlü tehlikeyi bertaraf etmek üzere yetiştirilen gönüllü kahramanlar PKK'ya göz açtırmıyor, halka da güven veriyor...

PKK'nın pilot il olarak kullandığı illerin başında Hakkari geliyor. Hakkari etrafı sarp ve çetin dağlarla çevrili bir kent. Engebeli bir coğrafyaya sahip şehirde yaşamanın binbir türlü zorluğu var. İki ülkeye sınırı bulunan Hakkari'ye hem İran hem de Irak hudutlarından sızan militanlar saldırılar yapıyor. PKK'lı militanlar gerek asker ve polisi gerekse de sivil halkı hedef alan saldırılar yapabiliyor. Örgüte göre Hakkari 'kurtarılmış' bölge. İşaretleri de yok değil. Ama Hakkari'de durumu tersine çevirmek ve kenti PKK'dan temizlemek için canla başla uğraş veren insanların sayısı da oldukça yüksek. İsimsiz kimi kahramanlar her türlü riske rağmen Hakkari'ye gönüllü gitmeyi tercih ediyor. Bunların başında ise "Özel Harekat" polisleri geliyor. Zira emniyetin bu birimlerinde görev yapan gençlerin tamamı 'gönüllü' olarak zorlu bölgelere gidiyorlar.

KAPILARINI AÇTILAR

Terörle mücadele kapsamında "Özel Harekatçı" polisler yeniden devredeler. Bunun da çeşitli sebepleri var. Zira bilindiği gibi 14 Temmuz 2011 tarihinde Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 13 asker şehit edilmişti. Bunun üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu saldırının "kırılma noktası' olduğunu ifade etmiş ve bölgede 'teröriste anladığı dilden' cevap verileceğini kamuoyuna duyurmuştu. Bu kararın ardından bölgedeki illere çok sayıda "Özel Harekatçıların" sevk edildiği biliniyor. Diyarbakır, Siirt, Batman, Mardin, Şırnak, Hakkari ve Van illerindeki Özel Harekat Şube Müdürlüklerine takviyeler yapılmıştı. Ama özellikle Şırnak ve Hakkari'ye gönderilen "Özel Harekatçı" polis sayısının oldukça fazla olduğu kaydediliyor. Terörle mücadelede yeniden etkin olarak görevlendirilen bu polislerin zorlu bir hayat tarzı olduğu biliniyor. Onları meslektaşlarından ayıran birçok özellikleri bulunuyor. Adı üzerinde "ÖZELLER". Operasyonel kabiliyetleri oldukça fazla. Gözlerini budaktan sakınmayan yapıya sahipler. Her türlü tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla eğitilen Özel Harekatçılar, kapılarını Türkiye Gazetesi'ne açtılar. Hakkari Valisi Muammer Türker, Emniyet Müdürü Ayhan Buran'ın izin ve onayıyla bizlerle görüşen "Özel Harekatçılar", samimi açıklamalarda bulundular.

HUZUR HAKİM OLSUN İSTİYORLAR

Özel Harekat Şube Müdürü, Karadenizli genç bir amir. Güvenlik sebebiyle ne onun ne de diğerlerinin adını yazacağız. Ancak genç müdürün bazı tespitlerini yansıtmak için A.K. harflerini tercih edeceğiz. A.K. mesleğini çok seviyor. Hakkari'ye gönüllü gelmiş biri. Göreve başlayalı henüz birkaç ay olduğunu söylüyor. Bölgeyi, araziyi iyi bilen birkaç tecrübeli komiserin dışında emrindeki polislerin hepsi yaş olarak A.K'den daha küçükler. Özel Harekatçıların yaş ortalaması 25. Memleketin her tarafından bu birime gelen polisler olduğunu belirtiyor A.K. "Trabzonlusu, Rizelisi, Vanlısı, Muşlusu, Tokatlısı, Ankaralısı yani vatanın dört bir yanından buraya göreve gelen insan var. Bunlar korkunun değil güvenin temsilcisi olmak istiyorlar. Bu ilde huzur ve güven olsun diye çaba gösteriyorlar" diyor.
DÖRT "SİHİRLİ" SÖZCÜK

Eğitim ve tecrübe çok önemli. Fakat onlara göre bunlardan çok daha önemli hususlar var. Onları o bölgede gönüllü olarak görev yapmaya iten unsurların başında inancın geldiği kuşkusuz. Ama Özel Harekatçıları zorlu coğrafyada dirençli tutan dört 'sihirli' sözcük bulunuyor. Bunları bir çırpıda: Gönüllülük, Sabır, Metanet ve Sadakat olarak ifade ediyorlar. Tabi her tabirin onlar için anlamı büyük. Ama aslında söylemek istedikleri halde vurgulamaktan çekindikleri belli olan bir tabir daha söz konusu. O da fedakarlık. Hepsinin büyük fedakarlık yaptıkları net bir şekilde anlaşılıyor. Pek çoğu, çoluk çocuğundan ve ailesinden uzaklarda. Şartlarının da çok iyi olduğu söylenemez. Zira Hakkari genel olarak bir mahrumiyet bölgesi. Özel olan bu insanların "Özel lojmanları" bulunmuyor. Hepsi şubenin bulunduğu binanın üst katlarındaki yatakhanelerde beşer kişilik odalarda kalıyorlar. Fakat şartlarından hiç şikayetçi değiller. Onlar için kentin terörden temizlenmesi en büyük amaç. "Bu vatan ve bu bayrak her türlü fedakarlığı hak edecek kadar güzel" diyor bir başka genç özel harekatçı polis.

KAVAKLI OPERASYONUNA KATILDILAR

Sosyal ve kültürel açılardan birçok haktan mahrum kaldıkları bir gerçek. Ama devletin sunduğu birçok imkanı da rahatlıkla kullanabiliyorlar. Bunların başında silah ve teknolojik araçlar geliyor. Özel harekatçıların gerek araç ve gereçleri gerekse silahları tamamıyla son teknoloji ürünü. Örneğin Shortland denilen zırhlı araçların ağır makineli silahlarla birlikte her adresi gösteren navigasyon cihazları da var. Katıldıkları operasyonlara gelince bu konuda sır vermek istemiyorlar. Ama PKK'nın Hakkari-Şırnak arasındaki meşhur Kato Dağı'nda bulunan "efsane" Kavaklı Kampına yönelik operasyonda yer aldıklarını söylemekle yetiniyorlar. A.K, "Bizim öncelikle görevimiz çığırından çıkmış olaylara müdahale etmektir. Operasyonel kabiliyetimiz çok yüksek. Onun için talep edildiğinde nokta operasyonlar yapıyoruz. Burada devletin kurumları arasında iyi bir koordinasyon söz konusu. Talep edildiğinde her yere gideriz" diyor.

TAŞA KARŞILIK ŞEKER

Söze giren S.A. ise, "Mücadele ettiğimiz insanların çoğu kandırılmış. Çoluk çocuğu kullanıyorlar. Görev yaptığım bir yerde bize taş atan çocuklara sürekli şeker atıyordum. Bir süre sonra şeker atmayı kestim. Baktık ki çocuklar şeker için karakolumuza taş atmaya başladılar" diyor. Bazen acıların bazen komik hatıraların anlatıldığı görüşmemizde son sözü A.K söylüyor: "Keşke bu terör belası olmasaydı ve bizler dağlarda militan avlamaya çalışmasaydık."

Özel harekatçılar Hakkari'yi dört hakim tepeden 24 saat boyunca mercek altında tutuyor. Teröristlere geçit vermiyorlar.

PKK KANDIRDIĞI ÇOCUKLARA SİLAH VERİP DAĞA ÇIKARIYOR


Uzun sohbetimizde özel harekatçıların dağlardaki militanları avlamakta pek de hoşnut olmadıkları net bir şekilde anlaşılıyor. Çünkü onlara göre dağdakilerin büyük bölümü çoluk çocuk. 14 ile 18 yaşındaki çocukların PKK tarafından kandırıldığını düşünüyorlar. Bunların devlete başkaldırmış olmalarından üzüntü duyuyorlar. Çatışmalarda çocuk denilecek yaştakilerin öldürülmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Karşılaştıkları bazı durumlara ilişkin örnekler veren ve anılarını anlatan A.K. "Özel harekatçıların idolü kim?" şeklindeki sorumuza "kişiye göre değişiyor" diye cevap veriyor. Ardından da bir olayı anlatmaya çalışıyor. Fakat boğazı düğümleniyor. Kelimeler zor çıkıyor ağzından. Neredeyse gözlerinden yaşlar akacak hale gelen A.K şunları söylüyor: "Bir arkadaşımız teröristlerle çatışmaya giriyor. Kurşunları bitiyor. Yerden aldığı bir taşı teröristlere fırlatmaya çalışırken şehit ediliyor. Teröristler onu tanınmaz hale getirdikleri için yüzünü, eşine göstermediler. İşte bu kahraman bir örnektir bizim için."

A.K., "Özel harekatçı ne kadar ciddi, sert bakışlı ve ketum olursa karşı tarafın onu çözmesi de o kadar güç olur" diyor. Ama sert görüntünün ardında yufka yürekleri var.

HEDEFİ ISKALAMIYOR

Shortland adı verilen zırhlı araç içinde birlikte yolculuk ettiğimiz sırada çocukların taş yağmuruna tutulduk. Özel harekatçılar, "Taş atma konusunda buranın çocukları çok mahirdirler. Hedefi hiç ıskalamıyorlar" diyor.

Bir tek özel harekatçı yılda tam 10 bin mermi atıyor.

HER BİRİNİN EĞİTİMİ İÇİN 30 BİN TL HARCANIYOR

Bölgeyi ve halkı iyi tanıyan, Kürtçe'yi bildiğini belli eden ve beyaz saçlarıyla tecrübeli olduğunu hemen fark ettiren bir başka komiser, "Herkes polis olabilir ama özel harekatçı olamaz. Çünkü bu birimde kapasite ve dayanıklılık çok önemlidir" diyor. Bu birimdeki polisleri "özel" kılan en önemli etken iyi bir eğitimden geçmiş olmaları. Diğer meslektaşlarına göre etapları daha çetin olan zorlu bir eğitim sürecinden geçiyorlar. Spor, nişancılık, arazi tanıma, bina kuşatma, zırhlı araç kullanma ve müzakere gibi uzmanlık isteyen konularda yaklaşık bir sene süren ve her aşaması bir diğerinden daha zor olan eğitimden başarılı olanlar özel harekatçı olabiliyorlar. Ve genç müdürün söylediğine göre özel harekatçı bir polisin yetişmesi de oldukça masraflı. "Bu birimde görev yapanlar ya iki yıllık polis meslek yüksek okulu ya da üniversite mezunu. Bu eğitimlerinden sonra ayrıca kendi alanlarından uzmanlaşmak için yaklaşık bir yıllık eğitim ve kurs dönemi başlıyor. Tekamül kurslarından geçen bu polislerin her birinin devlete maliyeti yaklaşık 30 bin lira. Bir tek özel harekatçı yılda 10 bin mermi atar" diye konuşuyor.

Gnll zel Harekatlar Sfr Noktasnda - haber365.com
 
HAHAHA.

Die Türkische Militärindustrie solltest du lieber nicht unterschätzen. Hier einige Errungenschaften der Türkei:

altay-tank-ilk-turk-tanki.jpg


TCG_Heybeliada_%28F-511%29_sea_trials_3.jpg


Wo ist Griechenland??? Ahja sind ja grad beim untergehen :veles:


Na ja. Ohne Hilfe aus dem Ausland wäre die Türkei auch nicht so weit gekommen. Altay habt ihr von Süd - Korea. Ohne die Zusammenarbeit mit Koreanern hätte die Türkei keinen neuen Panzer. Auf jeden Fall müssten die Türken noch sehr lange auf ihn warten (der ist ja auch noch nicht wirklich da...)



Tolle folge es handelt sich über denn Türkischen Howitzer T-155 Firtina + die Modifizierte Form usw.


f_g_243.png



auch die Haubitze entstand in Zusammenarbeit mit S.-Korea.



MERCEDES UNIMOG ...

ein-mercedes-benz-unimog-bundeswehr-56739.jpg

Kaya%20Unimog%205000%202009.jpg

(Kaya Unimog 5000)

die Türkei profitiert sehr von der Kooperation mit dem Westen und S.-Korea... Griechenland kann auch so sehr gut existieren...

Es gibt auch weitere Beispiele... selbst die Drohnen werden dank der Einsatzerfahrung mit den ausländischen Modellen entwickelt... die Türkei profitiert und profitiert, kein Meister fällt vom Himmel... etwas zu modernisieren oder von Anfang an zu entwickeln - sind zwei ganz verschiedene Wege.
 
Es gibt auch weitere Beispiele... selbst die Drohnen werden dank der Einsatzerfahrung mit den ausländischen Modellen entwickelt... die Türkei profitiert und profitiert, kein Meister fällt vom Himmel... etwas zu modernisieren oder von Anfang an zu entwickeln - sind zwei ganz verschiedene Wege.

Du geb ich dir 100% recht. Aber die Türkei macht das richtige mit dem legalen "Technologieklau". Nicht so wie die Chinesen es tun :hihi:
 
Du geb ich dir 100% recht. Aber die Türkei macht das richtige mit dem legalen "Technologieklau". Nicht so wie die Chinesen es tun :hihi:

Das stimmt schon. Die Chinesen sind ganz gut, wenn es um Hacker-Attacken geht. Oder die kopieren es einfach ohne jemanden "wirklich zu fragen", z.B. die russischen AKs oder SUs ...
 
@Almaz

und ? denn jeder anfang ist klein kein meister fällt vom himmel. dafür bekommst denn hier :fist: für deinen sinnvollen beitrag.

Du siehst nur das was du sehen willst aber denn rest ignorierst du " Von nix kommt NIX merk dir das gut.

oruspu evladi Türkiye neleryapdini iyi germöyor ama kopya nerdey cektini hepsini sayior.
 
Zuletzt bearbeitet:
Die Türkei ist im Stande gute Waffen zu bauen.Ob sie es von anderen Staaten erlernt haben oder nichtg spielt keine Rolle,denn die Türkei ist im Stande alles selbst zu bauen!!!
 
@Almaz

Du hast zum Teil natürlich recht. Länder wie S.Korea (altay, T-155), Deutschland (Milgem, U-Boote, M-1), China ( Kasirga, Yildirim ) haben der Türkei Schützenhilfe geleistet in ihrem Aufbau einer unabhängigen Rüstungsindustrie. Aber auch Länder wie Israel, USA waren daran beteiligt. Nur sehe ich darin nichts verwerfliches. Diese Art der Kooperation ist im militärischem Bereich Gang und Gebe. Was wäre Israels Rüstungsindustrie ohne deutsche oder amerikanische Hilfe? Was ist der US Panzer wert ohne den Motor aus Deutschland (MTU) oder dem Kanonenrohr von Rheinmetall. Was ist die modernste deutsche Fregatte ohne sein Sonar von Thales wert. Hierzu gibt es noch weitere unzählige Beispiele.

Dennoch, den Türken wurde nicht alles auf dem Silbertablett serviert. Viele der Errungenschaften verdanken sie ihrem eigenen Können und Fleiß, weil sie mindestens eine Sache gelernt haben. Ohne Forschung und Entwicklung geht da nämlich rein garnichts. Und genau in diesem Feld sind die Türken sehr engagiert und investieren auch eine Menge Geld.
 
es kommt nicht auf die schoenheit drauf an sondern auf die effektivität im kriegsfall interessiert es keinem wie der T-129 aussieht. ;-)

T-129.jpg



T-129_Attack_Helicopter.jpg

ja stimmt,aber wenn schon den schon sowas muss auch bisschen bedrohlich wirken meiner meinung nach.
Guck der sicht richtig fies aus:
AIR_AH-64_Apache_With_Arrowhead_lg.jpg

nicht mein fall würde ehr denn atak bevorzugen bevor ich ein apachen zulegen würde sieht mir sehr unbeweglich aus.

geschmacks sache halt.
Also ich finde das der ATAK aussieht aus einer Kombination vom Tiger und der Apache.
Mir persönliche gefällt er, auch wenn es nicht der bestaussehenste.
 
@Almaz

und ? denn jeder anfang ist klein kein meister fällt vom himmel. dafür bekommst denn hier :fist: für deinen sinnvollen beitrag.

Du siehst nur das was du sehen willst aber denn rest ignorierst du " Von nix kommt NIX merk dir das gut.

oruspu evladi Türkiye neleryapdini iyi germöyor ama kopya nerdey cektini hepsini sayior.

Siktir et o amcik surati, onun Türkler hakkinda ne düsündügnü bilmiyormusun?
Getverenin teki, kiskandiklari icin ve bizden nefret ettikleri icin yerek seyler yaziyorlar iste..

Wir haben richtig krasse Armee ;)
 
Zurück
Oben