Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren
  • Friedliche Feiertage, egal was Ihr feiert, wünscht Euch
    Euer Balkanforum-Team

turanische musik und kultur

Du verallgemeinstert sehr stark und diesen Text hätte es gar nicht gebraucht. Würdest du auch mal Beiträge lesen würdest du wissen, dass ich allein mich und meine Umgebung damit beschrieben habe. Es mag sein das auch einige Sunniten eine Zülfikar-Kette tragen jedoch ist dies nicht normal und wird oft in der Familie nicht gern gesehen. Das hat nichts mit toleranter oder intoleranter Haltung zutun sondern damit, dass ich Sunnite bin und mit dem tragen einer solchen Halskette als Alevite beschrieben/erkannt werde was ich nun nicht bin. Dies ist auch in sonst jeder Türkischen Familie die ich kenne (Die ich kenne). Hier muss man für euch spatzenhirne ja alles 2x wiederholen.

Solltest du auch mal die Türkei besuchen und nicht irgendwo in Griechenland rumschwirren wüsstest du auch was ich damit meine. Gerade im Dreieck Yozgat, Sivas, Tokat wo viele Aleviten leben tragen Sunniten, sprich wir keine Zülfikarkette. Es entspricht nicht unserer KonfessGGenellemar ein Islamisches Symbol aber auch sehr stark ein Symbol dafür das man Alevi ist.

Jetzt mal mal zu dem Punkt, den ich bereits erklärte und du ausschweifend nicht verstanden hast. Es gibt stolze Aleviten keine Frage, bestes Beispiel hier im Forum ist Cebrail oft ist er im TSK-Thread unterwegs oder befindet sich im Thread der Russischen Streitkräfte. Auch sind die Aleviten in meiner Umgebung stolze Türken, seih es meine Nachbarn oder viele Freunde die ich habe die würden für unser Land sterben. Das war aber nicht das Thema!!

Auch sollte man nachdenken von welchen Aleviten die Rede ist von Türkischen oder von Kurdischen!

Das Thema war wieso Aleviten ein Bozkurt-Zeichen machen. Sprich den Wolfskopf, denn dieses ist ein eher rechtsradikales Symbol und weniger ein nationales bzw. wird so von der MHP verwendet als solches. Nicht mal ich verwende den Wolfskopf und ihr kennt mich. Ich habe noch nie einen Aleviten gesehen, "jetzt dank euch" schon auch diese Erfahrung gemacht das ein Alevi den Wolfskopf macht. Dieser Wolfskopf hat aber sehr wenig mit einem Nationalbewusstsein zutun sondern eher damit das man zu einer Partei gehört unswar der MHP.

Ihr solltet wirklich mal lernen vor allem Balta und Global die Beiträge von euren Kollegen nicht nur zu lesen sondern auch mal zu verstehen. Hier hat niemand teilweise das Gegenteil behauptet von dem was ihr meintet trotzdem stürzt ihr euch wie vollidioten ohne Verstand auf einen.

- - - Aktualisiert - - -



Türkische Sunniten tragen auch keine und Türken feiern auch kein Nevruz. Bei manchen frag ich mich, ob sie das wirklich mit Absicht machen.

Hast du meinen Beitrag denn überhaupt Vollständig gelesen und auch Verstanden? War er denn überhaupt an dich gerichtet?

Schon der erste Satz,deines Beitrages entpricht NICHT der Wahrheit,wo wird von meiner Seite aus denn Verallgemeinert? Bist du denn noch bei Sinnen? Ich schrieb das man differenzieren soll und NICHT alle Menschen dieser Religionsgemeinschaft Über einen Kamm schären solle.


Wie kommst du eigentlich auf die Idee,man würde deine Beiträge lesen? Ich tue es zb NICHT!

In diesem falle jedoch,laß ich den Unsinnigen Beitrag,der dir enstammt,NUR aus dem Grunde,um mich den Anschuldigungen zu erwähren!

Der Rest deines Beitrages sind Dinge um die ich weiß,schreibe über eigene Erfahrungen und trage uns Informationen vor,die wir nicht kennen! Was mich jedoch im eigentlichen Sinne an deinem Beitrag stört ist dessen Enstehung.Was ist der Grund,was veranlasst dich dazu diesen Beitrag an mich zu Adressieren? Habe ich dich zuvor Namentlich erwähnt oder gar Zitiert? Aus welchem Grunde beziehst du meine Beiträge auf deine Person,warum fühlst du dich von ihnen Angesprochen? Zumal ich dir sogar in einem ,deiner eigentlich vielen Fehlerhaften und Unnützen Beiträge sogar zugestimmt hatte,"Alevilerden Ülkücü" olmaz vs konusundan bahsediyorum.

Bist du dir denn überhaupt sicher,das ich überhaupt von dem schrieb,was du meinst zu glauben,das ich schrieb? Lerne zu verstehen,ich bin NICHT einer deiner Saufkumpanen und lasse mir von euch nichts einreden oder in den Mund legen.

Wo schrieb ich etwas über eine "Zülfikar Kette" oder erwähnte diese,in irgendeinem meiner Beiträge? Leidest du an Wahnvorstellungen?

Dein Beitrag zeugt von Desinformation,berichte NUR wenn du auch weißt wovon du berichtest!

Was sagt uns das Ganze?

Es wurde weder Veralgemeinert noch schien irgendetwas Unklar zu sein! Unterlasse das Lügen und Unterstellen.Lerne dich zu Benehmen..

Der Wolfskopf,ist also ein Rechtsradikales Symbol? So so..

Ein Rat an dich:

Werfe nicht mit Begriffen um dich (Rechtsradikal),ohne die Wahre Bedeutung dieser zu kennen!

Und noch etwas?

Der Satz mit dem "Solltest du mal Nicht in Griechenland herumschwirren " und Inhalte der Beleidigung (Spatzenhirn),die anscheinend ua. an meine Person gerichtet waren ,haben dich endgültig Disqualifiziert.Erwarte von nun an,kein Pardon und keine Nachsichtigkeit von meiner Seite.

Deine Anatolische Bauernmentälität,solltest du dir NICHT anmerken lassen.

Aber ich weiss,es fehlt an Selbstbeherschung.Stattdessen bekennt man sich zu den Roma Wurzeln!

Du glaubst etwas zu sein,was du im eigentlichen Sinne gar nicht bist.

Merke dir folgendes,Wissen,kann man NICHT Vortäuschen!

Unterlasse es,mich von nun an zu Zitieren oder gar Namentlich,in einem deiner Unsinnigen Beiträge zu erwähnen.
 
Zuletzt bearbeitet:
Agarta/Ergenekon ve Turan/Türk Iliskisi

Turkey/Denizli

Dünya'nın İçindeki Dünya: Agarta

Yazar: Hasan Sonsuz Çeliktaş

Sayfa 1 of 4


Agarta’nın Öyküsü

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.


Agarta ismini, Batıda ilk defa 19. yüzyılda Saint-Yves d’Alveydre kullanmıştır. Bu ilginç okultist, Orta Asya manastırlarına mensup inisiyeler ile görüşme imkânı bulmuş ve bu görüşmeler sırasında öğrenmiş olduğu bilgileri "Hind'in Misyonu" adlı kitabında biraraya getirmiştir. Onun ardından, Fransız konsolosu olan Jacoliot "Hint'teki Tevrat adlı eserinde, teozofinin kurucusu olan H. P. Blavatsky’de "Gizli Doktrin ve Gün lşığına Çıkarılmış İsis" adlı eserinde Agarta'yı tekrar gündeme getirmişlerdir. Bir süre sonra konuyu bu kez Rene Guenon ele almıştır ve onun belirttiğine göre: binlerce yıl önce cereyan etmiş olan bir tufan, o sıralarda bugünkü Gobi yöresinde yer almakta olan çok gelişmiş bir uygarlığı yerle bir etmiştir. Bu yörede yaşamakta olan ve "Öteye Ait Zekâların Oğulları" diye anılan ruhsal bilgeler, tufan sırasında, Himalayalar’ın altında yer almakta olan muazzam bir mağara şebekesine sığınmışlardır.

Agarta konusuna ilişkin en eksiksiz ve en şaşırtıcı bilgileri gün ışığına çıkaran kişi Ferdinand Ossendowski olmuştur. O, yolculukları sırasında birçok lama manastırında konaklamış ve oralarda ilk elden sağlamış olduğu bilgileri daha sonra yani 1924'de yayınlamış olduğu "Hayvanlar, İnsanlar ve Tanrılar" adlı eserinde biraraya getirmiştir. Kaldığı manastırlarda Ferdinand Ossendowski' ye, altı bin yıldan da fazla bir zaman önce, kutsal bir insanın bütün bir oymakla birlikte muazzam bir mağarada kayıplara karıştığı ve orada, yitip gitmiş bir bilim yardımıyla, Agarti adlı bir yeraltı krallığının temelini attığı anlatılmıştır. Bu krallığın tahtında, tabiatın bütün güçlerini tanıyıp bilen, insanların gönüllerini ve yüce kader kitabını okuyabilecek kudrete sahip bulunan Dünya Kralı oturmaktadır. Gözle görülemez yapıda olan bu kralı emirlerini icraya her an hazır durumda bulunan sekiz yüz milyon insana hükmetmektedir.

Kimilerine göre, dünyanın tüm yitik geçmişi, yitik kıtalara indirilmiş dinler ve öğretiler Agarta arşivlerinde kayıtlıdır. Dünyadaki birçok mistik öğretinin kaynağında Agarta yatmaktadır. Mağaralarda inzivaya çekilen bilgelerin ve toplulukların Agartalılarla ilişki kurdukları ileri sürülür. Rene Guenon’a göre bu durum en çok, Türkler’in yaşadığı Orta Asya’da görülmektedir. Kimi yazarlara göre, Göktürk, Uygur, Hun masallarındaki, “ataların kutsal mağaraları” ve bir mağaradan geçerek ulaşılan “gizli ülke” inanışında Agarta’nın sembolizmi bulunmaktadır.

Agarta'nın dört girişi olduğu iddia edilir: Bir tanesi Gize' Maradona Sfens' in pençeleri arasında, diğeri Saint-Michel Tepesi' nde, bir üçüncüsü Broceliande Ormanı' ndaki bir yarın içinde ve ana kapı da Tibet' teki Şamballa' dadır. Kimi kaynaklarda bir giriş kapısının, Anadolu’da, Kapadokya bölgesinde olduğu söylenmektedir.


Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.


Sayfa 2 of 4

Agarta’yı Dünyaya Anlatan Türk

Ömer Sami Ayçiçek, 1994 yılında yazdığı “Agarta” serileriyle tanınan, belki de ülkemizde bu konudaki en yetkin isim. Kendisinin 12’si yayınlanmış 70 kitabı mevcut ve 30 yıldır tasavvuf ve parapsikolojiyle ilgili çalışmalar yapmakta. Agartalılarla bağlantı kurduğu ve bu bağlantı esnasında öğrendikleri “Agarta” kitap serilerinde okurlara sunuluyor.



Ömer Sami Bey, Agartha nedir?

Agartha, Kur’an’da “Dabbet-ül arz” olarak da geçen bir ademiyettir. Şu anda dünya üzerinde yaşayan insanlıktan önce yaşamışlar ve sonra da yeraltına çekilmişlerdir. Bu çok yüksek uygarlık zamanı geldiğinde kendini insanlığa tanıtacaktır. Tasavvuf’ta da bilinirler. Elmalılı’nın çevirisinde “Dabbet-ül Arz”, insanlık olarak değerlendirilmiştir mesela. Bu da bu bilginin aslında hep bilindiğine dair bir göstergedir


Agarta nasıl bir uygarlıktır biraz bahsedebilir misiniz?

Agartalılar yeraltına inmişler ve orada yaşıyorlar. Ama yeraltında yaşama bizim düşündüğümüz şekilde ilkel değil. Nasıl olsun? Onlar medeniyet olarak bizden çok ileride. Yeraltının, yerüstünün ve uzayın nimetlerinden yararlanıyorlar. Yiyeceklerini yeraltında yetiştiriyorlar. Ama aynı Güneş’ ten bizden çok daha fazla yararlanıyorlar. Et yemiyorlar. Aynı hayvan türleri onlarda da var. Güneş onlar için de, bizim için de aynı yerden doğup batıyor. Göz ile görünebiliyorlar ama kendilerini insanlardan gizliyorlar. Başka gezegenler ile ilişki içindeler. Yönetimleri bir "Üstatlar Meclisi" ne bırakılmış. Onlar ise gerçekten çok değerli varlıklar ve hatasız çalışıyorlar. Alabildiğine özgürler. Bedenleri bizimki ile hemen hemen aynı ama hastalıklı değil, hastalanmıyorlar ve çok uzun süre bedenlerini genç tutabiliyorlar. Bizim tarihimizi en ince noktasına kadar biliyorlar ve çok güçlü bir bilgi merkezleri var. Dünyada büyük değişim gerçekleştiğinde bizimle irtibata geçecekler ve yeni düzenin kurulmasında bize yardımcı olacaklar.



Peki Agarta’nın örgüt olduğuna dair söylenenlere ne dersiniz?

İnsanlığın bilgeliğini korumaya dayalı bazı örgütler mevcuttur ve böyle bir örgüt kendine ad olarak Agarta’yı seçmiş olabilir. İnsanlık tarihi boyunca varolan bir bilgidir bu ve isim olarak seçilmesi de mümkündür. Ama Agarta aslında bir örgüt değil, bir yüksek uygarlıktır.

Ergenekon Efsanesi ile Agarta’nın bağlantısı var mıdır?

Türklerin dünyaya geliş sebeplerinde Ergenekon’un rolü vardır. Destanda gerçeklik payı vardır yani. Aynı zamanda da Türk milletinin Agarta ile birebir bağlantısı vardır ki zaten Agarta Uygarlığı’nın tanıtımı görevi Türklere verilmiştir.

Son cümlenizi biraz daha açabilir misiniz?

Kur’an’ın “Nurla tamamlanmış dünya” dediği çağa yani barış dolu bir dünya oluşumunda Türkler ana vazifeli millet. Bu noktada Türkler, Agartalılarla birlikte çalışıyor. Türkler de, Agartalılar da bu yeni dünyanın yaratılmasında görevliler.

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.



Sayfa 3 of 4

Agarta sembolik bir anlatımdır.

İ.Tibetli, Agarta konusunda en çok veriye sahip olan Agarta sitesinin kurucusu ve bu konu üzerine yıllardır çalışan bir isim.

Sayın İ. Tibetli, Agartha sizce nedir? Gerçekten dünyanın içinde yaşayan bir ileri uygarlık var mı, yoksa bu bir gizli örgüt mü? Düşünceleriniz nedir?

Bana göre Agarta kavramı daha çok sembolik bir anlam çeşitli mitolojilerde adı geçen "ulaşılmayan yer", "yeraltı uygarlığı" gibi kavramlarda da buna değiniliyor yani mitolojik hikayelerde oraya ulaşabilenler, hep kalbi temiz olanlar, kendini tanıyanlar olurdu. Aslında bakarsanız "yeraltına inmek" kavramı sembolik olarak "insanın kendi içine inmesi, kendini bulması anlamındadır". Şimdi gelelim örgüt olup olmadığına daha çok yakın zamanlarda batıda yaşamış olan ve çeşitli mason ve gül-haç grupları ile bağlantılı olan mistik düşünürler "Agarta" kavramını örgüt gibi kullanmaya başlamıştır, ama milattan öncesine dayanan mitolojik "Agarta" kavramı, eskiden örgüt olarak hiçbir zaman geçmemiştir.


Agarta ile Ergenekon arasında bağlantı olması mümkün müdür?
Ergenekon destanında bir şehirden bahsedilir. Eski Türk halkının büyük bir düşmandan kaçması sonucu burayı bulduğu söyleniyor yanılmıyorsam. Orada yıllar boyu yaşayıp sonra tekrar çıkmışlar. Aradaki tek benzerlik bu bana kalırsa. Yani Agarta da ulaşılamayan bir yermiş, Ergenekon da o zaman sadece o halk tarafından bilinen bir bölgeymiş.

Sayfa 4 of 4
Erhan Altunay, derKi'de paganizm ve özellikle de komplo teorileri üzerine yazılarından tanıdığımız, özellikle de mitolojiler ve sembolizm konusunda uzman bir isim. Agarta konusunda da Türkiye’de önde gelen uzmanlardan.

Sayın Altunay, Agarta nedir?

Öncelikle Agarta'nın ne olduğunu ve ne olmadığını tartışmak gerekir. Agarta bazı yazarların söz ettiği bir efsanevi "yeraltı krallığı"dır. Aslında Agarta efsanelerini farklı bir gözle görmek gerekmektedir. Pagan kültüründe, insan, yeraltı ve gökyüzü dünyası arasında bir nevi "Orta Dünya" bulunur. Gökyüzü her zaman belli bir düzeni ile tanrısallığın en uç göstergesi olmuş ve bizim inançlarımızı etkilemiştir, yeraltı dünyası ise her zaman gizemini korumuştur. Öte yandan, insanoğlu her zaman gökyüzü ile olduğu gibi yeraltı dünyası ile de ilişkiye geçmek istemiştir. Bunun için yeraltı mitleri bu ilişkiyi kurmuştur. Bir taraftan dilimizde de yerleştiği gibi, göz önünden uzak durmak isteyen toplulukların "yeraltına" indiğinden söz edilmektedir. Aslında bu "yeraltına " iniş çok eski zamanlardan beri uygulanan bir yöntemdir. Mitra dini, ilk Hıristiyanlar vb. kendilerini hep yeraltında koruyabilmişlerdir. Bunun anısını da Anadolu'daki yeraltı şehirleri yaşatır. Bugün mafya gibi oluşumlar için de yeraltı deyimini kullanırız


Agarta gizli bir örgüt müdür?

Değildir. Agarta ile ilgili spekülasyonlara girmeden önce Ergenekon ile olan alakasına bakalım. Ergenekon son zamanlarda yaşanan en ilginç olaylardan biri. Eğer bu olayın gelişmesine dikkatle bakarsak, müthiş bir kurgunun içinde buluruz kendimizi. Aslında "dalga dalga" yayılan bu "soruşturma" çok iyi bir kurgulanmış bir dezenformasyon ya da bilgi kirliliği kampanyası haline geldi. O kadar büyük bir bilgi kirliliği yaratıldı ki halk, aslında gizli kalması gereken bir soruşturmada neyin nereye uzandığını anlayamadı ve son 10 yılın önemli olayları arasından her türlü komplo teorisine açık bütün olaylar seçilerek buraya monte edildi. İktidar da boş durmadı ve aslında "kendi dışında " gelişen bu olaya muhaliflerini de katmayı ihmal etmedi. Bu karışıklığın içinde Agarta'nın yer alması da çok doğal geliyor çorbaya tuz anlamında. Ama Agarta'nın geçmişine baktığımızda hep bu tür spekülasyonların içinde yer aldığını görürüz. Özellikle insanların "üstadlar" tarafından yönetilmesi ile ilgili komploların adında hep Agarta adı geçmiş hatta 1966 yılında İstanbul'da gizli bir Agarta toplantısı" yapıldığı da söylenmiştir. Bu bağlamda bakarsak, bilgi kirliliğine dayanan ve aslında demokratlık adı altında bazı güçlerin faşizmini güçlendiren bu davada verilen çok ince bir mesajdır da Agarta.


Sizce nedir o mesaj?

İşte o mesaj önemli Bir dönem Saadettin Tantan, bir operasyona "Tapınakçılar" demişti. Bu bir mesajdı. Agarta da öyle. Yeraltı egemen güçlere karşı bir mesaj bu Aslında Ergenekon soruşturmasının da amacını anlatıyor bence. Bunun arkasında hükümeti bile aşan müthiş bir kurgu mevcut olabilir, belki de Ortadoğu'da çıkarılması planlanan bir savaş ile alakalıdır.



Bazı kadim kaynaklarda, zamanı geldiğinde yeraltındaki Agarta Uygarlığı'nın insanlıkla tanışacağı ve barış dolu bir dünyanın kuruluşunda yardımcı olacağı yazıyor. Ama tabii buna engel olmaya çalışan güçlerin de var olacağı ve bir nevi aydınlık karanlık çatışması yaşanacağı söyleniyor. Kastettiğiniz bu mudur?

Evet bazı kaynaklarda bunun geçtiği doğrudur, ancak bir çok kaynak Agarta ile ilgili ezoterik oluşumlardan ve üstatlardan söz eder. Dünya barışı için uğraşmakta olan gruplara bir gönderme var burada kesinlikle. Ama eğer bu dezenformasyon başarılı olursa; kimse kendini güvende hissetmeyecek. Hükümet de zaten kapatma davası ile meşgul yani bir yığın demokles kılıcı sallanıyor her yerde ki, Türkiye bir kirli savaşta yer alsın.
 

Anhänge

    Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
10635857_983195301697616_3599074350715169841_n.png


Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.


Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
 

Anhänge

    Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
Türkischer Prototyp. Die Girls fliegen nur drauf.

Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
 

Anhänge

    Sie haben keine Berechtigung Anhänge anzusehen. Anhänge sind ausgeblendet.
Zurück
Oben