Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

[Türk Silahlı Kuvvetleri] - Turkish Armed Forces - Türkische Streitkräfte

Fürn anfang wird es nur ein gewicht von 10kg befördern können.







ATA_3.jpg

ATA_1_roketsistemi01.JPG




ATA-1



sagol, ich hätte da noch ein paar fragen
1. die türkei hat doch f35 gekauft
und will doch noch eigene Flugzeuge entwickeln meinen die damit eine Lizenz Produktion vom f35 oder einheimisch entwickeltes Kampfflugzeug
2. bei Wikipedia steht sie wollen eventuell f35 c kaufen bauen sie deswegen den lpd oder wie ist es zu verstehen.
3.die türkei hat doch uboote von der u 214 klasse gekauft die In der türkei gebaut werden ist das den eine Lizenz Produktion und
stellt die türkei auch selber uboote her oder will sie welche herrstellen.
4. kauft die türkei f35 c mit einem Flugzeugträger eventuell.
danke im vorraus
 
1. die türkei hat doch f35 gekauft
und will doch noch eigene Flugzeuge entwickeln meinen die damit eine Lizenz Produktion vom f35 oder einheimisch entwickeltes Kampfflugzeug

noch nicht aber wird wahrscheinlich der fall sein. Wir haben vorerst nur 2 stück bestellt um die Flugzeuge anzupassen bzw zuerproben.
Nein es wird ein 100% "laut aussagen" einheimischer kampfjetz sein. Man muss aber bedenken, dass durch die zusammenarbeit im projekt f-35 die eine oder andere erfahrung in denn einheimischen kampofjetz wohlmöglich einfließen könnte.

2. bei Wikipedia steht sie wollen eventuell f35 c kaufen bauen sie deswegen den lpd oder wie ist es zu verstehen.


nein dafür wird der LPD nicht konstruiert. hier mal einige aufgaben eines LPD schiffes.

Neben ihrer eigentlichen Bestimmung können Landungsfahrzeuge für vielfältige andere Aufgaben eingesetzt werden. Mit ihrer Fähigkeit, Einsatzkräfte und technisches Gerät in schwer zugängliche Regionen zu transportieren, eignen sie sich besonders für Hilfseinsätze zur humanitären und technischen Unterstützung. Sie können außerdem als Schulschiff oder als schwimmende Basis für militärische Verbände auf See und an Land genutzt werden.

aber da wir wohl in die richtung Juan Carlos Class Model gehen, können wir durchaus noch 20 flugzeug mitführen bzw landen und starten lassen.
Daher auch die F35c man will einen nach situation bedingtes schiff auf die beine bringen( multi-purpose warship) , dass sowohl als Flugzeugträger dienen könnte oder als Hilfschifft (amphibienschiff).


3.die türkei hat doch uboote von der u 214 klasse gekauft die In der türkei gebaut werden ist das den eine Lizenz Produktion und
stellt die türkei auch selber uboote her oder will sie welche herrstellen.

ja einige in der Türkei und einige in der Howalds Deutsche Werft Kiel (HDW).
Meines wissen zur Zeit nicht aber unsere rüstungunternähmen arbeiten an einem Heimischen Torpedo

4. kauft die türkei f35 c mit einem Flugzeugträger eventuell.

nein
 
Zuletzt bearbeitet:
noch nicht aber wird wahrscheinlich der fall sein. Wir haben vorerst nur 2 stück bestellt um die Flugzeuge anzupassen bzw zuerproben.
Nein es wird ein 100% "laut aussagen" einheimischer kampfjetz sein. Man muss aber bedenken, dass durch die zusammenarbeit im projekt f-35 die eine oder andere erfahrung in denn einheimischen kampofjetz wohlmöglich einfließen könnte.




nein dafür wird der LPD nicht konstruiert. hier mal einige aufgaben eines LPD schiffes.



aber da wir wohl in die richtung Juan Carlos Class Model gehen, können wir durchaus noch 20 flugzeug mitführen bzw landen und starten lassen.
Daher auch die F35c man will einen nach situation bedingtes schiff auf die beine bringen( multi-purpose warship) , dass sowohl als Flugzeugträger dienen könnte oder als Hilfschifft (amphibienschiff).




ja einige in der Türkei und einige in der Howalds Deutsche Werft Kiel (HDW).
Meines wissen zur Zeit nicht aber unsere rüstungunternähmen arbeiten an einem Heimischen Torpedo



nein




Sagol, kardesh allah razi olsun
 
Estagfurullah kardes,
bildimsürece yardim ederim.


---------------------------------


Türk jetleri artik özgür Ucacak


Um diese Inhalte anzuzeigen, benötigen wir die Zustimmung zum Setzen von Drittanbieter-Cookies.
Für weitere Informationen siehe die Seite Verwendung von Cookies.



-------------------------------------


ASELSAN'dan ilginç tanıma sistemi

f_g_248.png


Türk savunma sanayinin önde gelen şirketlerinden ASELSAN, ''Dost-Düşman Tanıma Sistemi''ni geliştirdi.



Türk savunma sanayinin önde gelen şirketlerinden ASELSAN, 7 yıl süren çalışmaların ardından hava savunma sistemleri, savaş uçakları, helikopterler ve gemilerin tanımlanabilmesi için hayati önem arz eden ''Dost-Düşman Tanıma Sistemi''ni milli olarak geliştirdi.

Dost düşman tanıma tanıtma sistemi olarak bilinen ''Milli IFF (Identification Friend and Foe) Mod 5/S'', ASELSAN tarafından tamamen yerli olarak üretildi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne tesli edildi. Sistem, F-4 uçakları ile hava savunma radarlarına entegre adilerek test edildi ve uzmanlardan tam not aldı. Türk ordusuna ait tüm unsurların birbirini tanımasını sağlayacak sistem 7 yılda geliştirildi.

Milli IFF Mod 5/S Sistemi Geliştirme Projesi'nin teslimat töreni ASELSAN'ın Macunköy tesislerinde gerçekleştirildi. Törene, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve TÜBİTAK'tan çok sayıda davetli katıldı.

ASELSAN Genel Müdürü Cengiz Ergeneman, proje hakkında AA muhabirine bilgi verirken, Dost-Düşman Tanıma-Tanıtma Sistemi geliştirme projesi için 6 Aralık 2006'da Milli Savunma Bakanlığı ile ASELSAN arasında sözleşme imzalandığını anımsattı. Proje kapsamında, 1. Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı'nın, sistemin F4/E-2020 uçağına entegrasyonunda, NETAŞ firmasının da tasarım faaliyetlerinde alt yüklenici olarak görev aldığını ifade eden Ergeneman, kripto birimi ile bunun sisteme entegrasyonu ve testlerinin TÜBİTAK-BİLGEM ile birlikte yürütüldüğünü söyledi.

Ergeneman, dost düşman tanıma tanıtma sistemi teknolojisine dünyada sadece 7 ülkenin sahip olduğunu bildirdi.

Sistemin sorgulayıcı ve cevaplayıcı prototiplerinin geliştirilmesi ve ilgili platformlara entegrasyon ve test faaliyetlerinin tümünün Kasım 2012'da başarıyla tamamlandığını belirten Ergeneman, ''ASELSAN tarafından donanım ve yazılımı özgün olarak geliştirilen, NATO standartlarına uyumlu Mod 5/S yetenekli IFF sistemi, hem tasarım ve hem de üretim yetenekleri açısından ASELSAN ürün ailesindeki yerini aldı'' dedi.

Hedef seri üretim
NATO'nun 2020 takvimine yönelik, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki mevcut cihazların Mod 5'e yükseltilmesi ve yeni tedarik edilecek platformların Mod 5 ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bir seri üretim ve entegrasyon sözleşmesinin mümkün olan en kısa zamanda imzalanmasını hedeflediklerini ifade eden Ergeneman, ASELSAN olarak, askeri ve sivil kuruluşların elektronik ihtiyaçlarına özgün ve milli çözümler üretmek için tüm güçleriyle çalışmaya ve üstlerine düşen her görevi yerine getirmeye hazır olduklarını kaydetti.

Öte yandan, gerek askeri gerekse sivil alanlarda etkin olarak kullanılan IFF, askeri alanda hava gözetleme ve seyrüsefer kontrolünde, hava savunma sistemlerinde, deniz ve sahil güvenlik kontrolünde ve hedef ile ilgili bilgilerin (irtifa, kuyruk numarası, görev vb.) toplanmasında çok önemli rol oynuyor.

ASELSAN'dan ilginç tan


------------------------------


Göktürk 3 Türkiye'den fırlatılacak

Türkiye, Göktürk serisinin 3. uydusunun tamamen milli imkanlarla üretilmesi için hazırlıklara başladı
.



30811_04012013001544_1.gif


Türkiye, Göktürk serisinin 3. uydusunun tamamen milli imkanlarla üretilmesi için hazırlıklara başladı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı TÜBİTAK, ASELSAN ve TUSAŞ'ın bu konuda çalışma yapması için görüşmelere başlama kararı aldı..

ROKETSAN İLE SÖZLEŞME

Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı'nda, Türkiye'nin askeri ve sivil uydularının uzaya gönderilebilmesini temin etmek maksadıyla Uydu Fırlatma Sistemi Projesi kapsamında, ön kavramsal tasarım fazı için, ROKETSAN AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararlaştırıldı. Savunma Sanayii İcra Komitesi, gündeminde yer alan konuları görüşmek ve ilgili kararları almak amacıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nda toplandı. Toplantı yaklaşık 5,5 saat sürdü. Toplantının ardından yapılan basın açıklamasına göre, Müsteşarlık tarafından teklif değerlendirme çalışmaları yürütülen projelerden Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Projesi kapsamında görüşmelere devam edilmesine karar verildi. Denizaltı Savunma Harbi ve Keşif Karakol Gemisi Projesi (MİLGEM) kapsamında, hizmete alınan Heybeliada ve inşası devam etmekte olan Büyükada gemilerine ilave olarak 6 geminin seri üretimi için ''RMK Marine Gemi Yapım Sanayii'' ve ''Deniz Taşımacılığı İşletmesi AŞ'' ile sözleşme görüşmesine başlanması kararlaştırıldı. Havuzlu Çıkarma Gemisi (LPD) Projesi kapsamında, teklif veren firmalarla, tekliflerini iyileştirmeleri için çalışmalara devam edilmesine karar verildi. Türkiye'nin askeri ve sivil uydularının uzaya gönderilmesini temin etmek maksadıyla Uydu Fırlatma Sistemi Projesi kapsamında, ön kavramsal tasarım fazı için, ROKETSAN AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararlaştırıldı.

-Göktürk 3 Uydu Projesi-


Sentetik açıklıklı radar görüntüsü alma özelliği taşıyacak Göktürk 3 Uydu Projesi'nin TÜBİTAK ve ASELSAN'ın desteğiyle milli olarak geliştirilmesi için, TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi. Sahillerin tam olarak denetim altına alınmasını teminen Sahil Gözetleme Radar Sistemi Projesi kapsamında birinci faz için HAVELSAN Hava Elektronik Sanayii ve Ticaret AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararlaştırıldı. Türkiye'nin ihtiyaç duyacağı askeri ve sivil hafif sınıf (4-5 ton sınıfı) helikopterlerin özgün olarak tasarlanıp geliştirilmesi için, TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi.

-Terörist saldırılara karşı modüler üs-

Terörist Saldırılara Karşı Dayanıklı Modüler Geçici Üs Bölgesi Kurulumu Projesi kapsamında ASELSAN Elektronik Sanayii ve Ticaret AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararlaştırıldı. ATAK Helikopter Simülatörü Projesi kapsamında HAVELSAN Hava Elektronik Sanayii ve Ticaret AŞ ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildi. Ayrıca, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın Kırıkkale Üniversitesi bünyesinde kurulacak, Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve Kırıkkale'de kurulacak Silah ve Mühimmat Sanayiine ilişkin Organize Sanayi Bölgesi kuruluşuna iştirak edilmesi konusunda yetkilendirilmesi kararlaştırıldı.

http://www.turkiyegazetesi.com/haberdetay.aspx?newsid=30811#.UT3NBlennu4


'Göktürk-3' uydusu 2019'da fırlatılacak

gokturk.jpg


Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Savunma Sanayii Müsteşarlığı Uzay ve İnsansız Sistemler Daire Başkanı Müjdat Uludağ, Göktürk-3 adı verilen radar gözlem uydusunun 2019 yılı sonuna doğru fırlatılmasının hedeflendiğini belirterek, ''Uydularımızın fırlatmasını kendi teknolojimizle yapabilmek için 'Uydu Fırlatma Merkezi' kurma kararını aldık ve çalışmalara bu yıl başlıyoruz'' dedi.
Uludağ, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Kongre Merkezi'nde, Hezarfen Havacılık ve Uzay Kulübü'nce düzenlenen ''Hezarfen Savunma Sanayi Günleri'' etkinliğinde yaptığı konuşmada, son 10 yılda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ihtiyaçları çerçevesinde toplam bedeli 30 milyar dolara yaklaşan savunma sanayisi projelerinin yürürlüğe konulduğunu söyledi.
Son 10 yılda savunma sanayisi sistemleri ihtiyaçlarının yurt içinden karşılanma oranının iki kat artarak yüzde 54'e ulaştığını belirten Uludağ, ithaline devam edilen malzeme ve teçhizatın yurt içinde özel sektör tarafından üretilmesi için girişimlerin hızlandırıldığını anlattı.
Uludağ, aynı dönemde savunma ve havacılık sanayisi cirosunun 4 kat artışla 4,38 milyar dolara, ihracatın 5 kat yükselerek 1,2 milyar dolara, yıllık Ar-Ge harcamalarının da 14 kat fazlalaşarak 672 milyon dolara ulaştığını vurguladı.
Türkiye'nin, 2023 vizyonu doğrultusunda dünyada savunma sanayisi en gelişmiş 10 ülke arasına girmesinin hedeflendiğine dikkati çeken Uludağ, ''Bu çerçevede tüm kara ve deniz araçlarıyla insansız hava araçlarının ülkemizde geliştirilmesi ve üretilmesi sağlanacaktır'' diye konuştu.
Uludağ, Askeri Elektronik Sanayii (ASELSAN) ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ'nin (TUSAŞ) dünyada en büyük 100 savunma sanayisi şirketi arasına girme başarısını gösterdiğini bildirerek, şöyle devam etti:
''Göktürk-2 uydusunun fırlatılmasının ardından uydu projelerine hız verdik. Gerek askeri gözlem gerekse ticari haberleşme uydularımızın üretimlerini Ankara'da kurmakta olduğumuz ve bu yıl açılışı yapılacak 'Uydu Montaj ve Entegrasyon Tesisi'nde gerçekleştireceğiz. Uydularımızın fırlatmasını kendi teknolojimizle yapabilmek için 'Uydu Fırlatma Merkezi' kurma kararını aldık ve çalışmalara yıl içinde başlıyoruz. Radar teknolojilerine dayalı bir gözlem uydusunun milli teknolojilerle geliştirilmesi için çalışmalara başladık. Göktürk-3 adını verdiğimiz radar gözlem uydusunu 2019 yılı sonuna doğru fırlatmayı hedefliyoruz.''

Altay Milli Tankı'nın seri üretimine 2015'te başlanacak

Uçak ve tank modernizasyonlarının da Türkiye'de yapılabildiğini hatırlatan Uludağ, son yıllarda önemi artan mayın, el patlayıcıları ve hafif silahlara karşı korumalı araç ihtiyacı kapsamında geliştirilen ''Kirpi'' aracının seri üretimine devam edildiğini belirtti.
Uludağ, ''Kirpi'' aracından şimdiye kadar 293 adet teslim edildiği ve bu ay 20 aracın daha teslimatının sağlanacağı bilgisini verdi.
Milli sermayeyle üretilen Mini İnsansız Hava Aracı (İHA) sistemlerinin seri üretiminin sürdüğüne işaret eden Uludağ, şöyle devam etti:
''Bugüne kadar TSK'nın hizmetine 164 adet insansız uçak, 4 adet insansız helikopter sunuldu. Uzun süre havada kalma özelliğine sahip 'ANKA' insansız hava aracımızın tasarım ve prototip imalatını tamamladık. 100 saatin üzerinde uçuş testlerini başarıyla gerçekleştiren ANKA'nın geliştirme aşaması kabul testleri geçen ocak ayında başarıyla gerçekleştirilmiştir. Prototip uçaklarla bu yıl hizmet vermeye başlayacak. ANKA'nın seri üretimi ve ihracatına yönelik çalışmalara hız veriyoruz. Türkiye bu kategoride insansız hava aracı geliştirebilen önemli ülkeler arasında yerini almıştır.
Altay Milli Tankı'nın devam etmekte olan kritik tasarım süreci bu yıl tamamlanacak. Bu çerçevede üretimi gerçekleştirilen iki adet prototip tank üzerinde hareket ve atış kabiliyetine yönelik denemeler devam etmektedir. Bu tank, ülkemizin imkan ve kabiliyetlerini kullandığı ilk milli ana muharebe tankıdır. Tankımızın seri üretimine 2015 yılında geçilmesini bekliyoruz.''

''Helikopter tasarımını 5 yılda tamamlamayı hedefliyoruz''

Uludağ, Fırtına/Panter Obüsleri ve uzun menzilli roket sistemlerinin de Türkiye'de üretildiğine dikkati çekerek, 50 kilometre ve daha uzun menzilli obüs ve roket sistemlerinin seri üretimine başladıklarını söyledi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın ihtiyacı olan tüm askeri gemilerin özel sektör tersanelerinde inşa edildiğini bildiren Uludağ, şöyle konuştu:
''Taarruz Taktik Keşif Helikopterlerinin (ATAK) haberleşme, uçuş, silah sistemleri ile silah kontrol sistemleri ve bunları yöneten bilgisayarlar ve içinde çalışan yazılım kodları, Türk mühendisleri geliştirmektedir. Helikopterlerin üretimi Ankara'da yapılmaktadır. Yoğun test aşamalarının artık sonuna gelinmiş, terörle mücadelede önemli role sahip olacak bu helikopterlerimiz inşallah bu yıl Silahlı Kuvvetlerimizin emrine verilecektir. Orta ve hafif sınıf genel maksat helikopterlerinin üretilmesi için altyapı oluşturmak adına 'Özgün Helikopter Geliştirme Projesi' başlattık. Helikopter tasarımını 5 yılda tamamlamayı hedefliyoruz. Böylece gerek ülkemizin gerekse bölge ülkelerinin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyoruz. 2020'li yıllarda değiştirilmesine ihtiyaç duyulacak F-16 muharip uçakları ve T-38 eğitim uçaklarının yerini alabilecek modern TSK ihtiyaçlarına uygun platformların, yurt içi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanarak prototiplerin üretilmesine yönelik 23 Ağustos 2011'de Jet Uçağı ve Muharip Uçak Kavramsal Projesi Sözleşmesi'ni imzaladık. İnşallah 2013 yılı sonunda çalışmaların sonuçlarını değerlendirdikten sonra milli savaş uçağımızın geliştirme dönemine geçiş kararını almak istiyoruz. Alçak ve orta irtifa hava savunma sistemleri, ülkemiz sanayisi tarafından tasarlanarak önümüzdeki 5 yıllık dönemde üretime geçilecek. Tüm bu projelerimizi hayata geçirerek, savunma ve havacılık ürün ve hizmetleri ihracatımızı 2023 yılında toplam 25 milyar dolar olarak gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.''

http://www.zaman.com.tr/teknoloji_gokturk-3un-firlatilma-tarihi-belli-oldu_2062786.html
 
Zuletzt bearbeitet:
Turkey, Sweden to go ‘strategic' during Gül's visit


swedish_ambassador.jpg



During a visit to Sweden by President Abdullah Gül that starts Monday, a trip which will mark a number of firsts, the two countries are to sign a strategic partnership agreement to further boost already excellent bilateral relations.

Describing the visit to Sweden, which is the first ever at the presidential level, as “very significant,” Sweden's envoy to Turkey said the strategic partnership agreement will be a “very good platform when we [Turkey and Sweden] look into cooperation in new areas,” obviously excited over the potential the two countries may set in motion in an effort to knit closer ties.

Apart from the strategic cooperation agreement to be signed by the foreign ministers of both countries, business will be a major focus of the president's visit. Gül is being accompanied by more than 100 Turkish businessmen together with the deputy prime minister in charge of economy, Ali Babacan. Also on the trip are Turkey's European Union Minister and chief negotiator Egemen Bağış and Foreign Affairs Minister Ahmet Davutoğlu.


The group left for Sweden on Sunday for a three-day state visit to officially start on Monday.

For the Swedish ambassador to Turkey, Hakan Akesson, the prospects for cooperation on the business front are high, and Swedish and Turkish companies “match well.” “An interesting area of cooperation for companies may be in third markets,” he told Today's Zaman, noting that Turkey has knowledge of markets in the region and Swedish firms the technological skills and knowhow.

The trade volume between the two countries totaled $3.3 billion at the end of 2012. The ambassador is hopeful it may increase considerably in the coming years. “My guess is that it's possible to double bilateral trade given the size of both economies and the fact that both economies are growing healthily,” he said. During the visit, the Turkish head of state will not only address a large business forum on the subject of boosting bilateral trade but will also give a speech in the Swedish Parliament, a sign of excellent diplomatic relations.

Around 250 people including journalists were expected to accompany Gül during the visit, in which for the first time in history a minority representative, Patriarchal Vicar of the Syriac Orthodox Church Mor Filiksinos Yusuf Çetin, will also take part. Syriacs are a sizable community in Sweden, with nearly 120,000 members, 45,000 of whom are Turkish citizens, according to data from the Directorate of Overseas Turks and Relative Communities.

President Gül, accompanied by his wife, Hayrünnisa Gül, will be received by Sweden's King Carl XVI Gustaf and the queen. With Turkey's profile having grown considerably on the world scene in the last decade, interest in Turkey is relatively high in Sweden. A research institute to be inaugurated with the participation of the Turkish president and the king of Sweden, the Institute for Turkey Studies of Stockholm University, demonstrates the fact very well. The institute, financed primarily by the university, but also by the private sectors of both countries, is fully focused on studies of contemporary Turkey.

Sweden gives full support to Turkey's EU bid. There are three reasons for this, according to the ambassador. The first is that Sweden believes Turkey's membership would make the EU stronger politically. The EU's foreign policy would also gain strength from the knowledge, experience and perspectives Turkey has that the EU does not, such as in issues surrounding the Middle East.


Secondly, Turkey would also strengthen the EU economy with its dynamic economy and young population. And thirdly, social and cultural considerations play a role. “Turkey's membership would clearly show the EU is not a Christian club, but rather a union for members sharing the same values,” Akesson commented.


In Turkey's efforts toward integration into the EU, Sweden has been helping Turkey in the area of justice. The Turkish Ministry of Justice and the Swedish National Courts Administration two years ago signed a bilateral agreement for cooperating in further democratization of the Turkish judicial system so as to enable it to conform to EU standards, a partnership which is proceeding smoothly. Areas of cooperation designated under the agreement include establishing a court of appeals for claims against the government, strengthening confidence in the judiciary, restructuring tasks and court management, and juvenile justice.

Defense is another area Sweden and Turkey have cooperated on for some time. Turkish Aerospace Industries (TAI), which has set out to produce the country's first fighter jet, is cooperating with Sweden's Saab.



Turkey, Sweden to go

- - - Aktualisiert - - -

Bu bizim Mehmetcik bir mi iki mi ne halde ???

hic sorma MKE yilin basinda Mehmetcik 2 300 tane bitimis olmus olacak dediler hala birsey göremedik.
 
Zurück
Oben