Aktuelles
  • Herzlich Willkommen im Balkanforum
    Sind Sie neu hier? Dann werden Sie Mitglied in unserer Community.
    Bitte hier registrieren

[Türk Silahlı Kuvvetleri] - Turkish Armed Forces - Türkische Streitkräfte

Hürkuş 2012'de havada


Türk tasarımı ilk uçak 2012’de havalanıyor...
674837_detay.jpg


Türkiye’de Cumhuriyet’in başıdan beri havacılığa büyük ilgi oldu. Sivil havacılık teşvik edilirken havacılık sanayiinin de temelleri atıldı. 1925 yılında Atatürk’ün emriyle daha sonra Türk Hava Kurumu adını alacak olan Türk Teyyare Cemiyeti kuruldu. 1933’te sivil havayolu kurmak için Havayolları Devlet İşletme İdaresi kuruldu. İdare, daha sonra Türk Hava Yolları ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi’ne dönüştü. Öte yandan havacılığı geliştirmek için bireysel girişimler oldu. Nuri Demirağ, 1940’ta bugün Atatürk Havalimanı’nın bulunduğu arazide tesisler kurdu. Türk Sivil Havacılığı’nın öncü isimlerinden biri de Vecihi Hürkuş’tur. Hürkuş, 1924’te Türkiye’nin ilk uçağı Vecihi K-IV’ü inşa etti. Türkiye’nin ilk özel havayolunu da kuran Hürkuş’un adı, bundan böyle Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ’nin (TAI) projesi Hürkuş’ta yaşayacak.

YURTDIŞINA DA SATILACAK
Geçen hafta TAI’nin Ankara’daki 5 bin dönüm alan üzerine kurulu tesislerini ziyaret ettim. TAI Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı’nın ev sahipliğinde geçen ziyaret sırasında başlangıç ve temel eğitim uçağı Hürkuş hakkında detaylı bilgi edindim. Hürkuş, Cumhuriyet’in başındaki projelerden sonra tasarlanan ilk Türk uçağı olacak. Dörtkaşlı, Hürkuş’un sınıfında son derece iddialı, akrobatik özelliği olan, kendi bünyesinde oksijen üretebilen, kabin basınçlı bir eğitim uçağı olacağına dikkat çekti. Hürkuş geliştirilirken emsallerinden daha rekabetçi olması gözetilmiş, çünkü bu uçağın sadece Türk Silahlı Kuvvetleri’ne değil yurtdışına da satılması amaçlanıyor. Dörtkaşlı, uçağın tasarımının neredeyse bittiğini, önümüzdeki yıl nisan ayına kadar hangardan çıkacağını aktardı. Yılın ikinci yarısında da Hürkuş’un ilk uçuşunu yapması planlanıyor. Bir süre test uçuşlarına devam edecek, Avrupa’dan sertifikasının alınmasıyla beraber seri üretime geçilecek. Hürkuş’un, hem Silahlı Kuvvetlerimize hem de dost ve müttefik üçüncü ülkelerin silahlı kuvvetlerinin envanterine girmesi hedefleniyor. İlk tasarım “Hürkuş A” sonraki “Hürkuş B” olacak. Başka bir ilave özellik konduğunda “Hürkuş C” adıyla devam edecek. Böylece bu modelin 50-60 yıl boyunca üretilecek. Dörtkaşlı iddalı; “Hürkuş, özgün tasarımlı, egemen, Avrupa Hava Güvenliği Ajansı’ndan (EASA) sertifika almış, dünyanın her yerinde kullanılır bir uçak olacak” diyor.

2023 yılındaki yerli yolcu ve savaş uçağı hedefinin öncüsü
Hürkuş, 2023 vizyonunda yerli uçak üretme planları için hayata geçecek ilk proje. TAI de 2004’ten beri ‘Özgün ürüne sahip ol, kendi mühendislerin tasarlayıp teknisyenlerin uçursun’ mantığıyla hareket ediyor. TAI’de çalışan mühendislerin yaş ortalaması 28, çalışanların 980’i sadece tasarıma odaklanmış durumda. Bu genç kadro hem yeni projeler üretiyor hem de yabancı menşeli projelerde çalışarak kendilerini geliştiriyor. Bu çocuklar mevcut projeleri bitirdiklerinde 32-33 yaş ortalamasıyla hem hâlâ genç hem de tecrübeli olacak. Böylece biz de savaş uçakları, helikopterler, uydular ya da bölgesel yolcu uçağı gibi çalışmalarda iddialı olacağız. Bu projeleri tek başımıza da yapabiliriz; pazarda kuvvetli, gelişmiş sanayiye sahip aynı zamanda bize müşteri olacak ülkelerle işbirliği de kurabiliriz.” Tahmin edeceğiniz üzere bu iddialı sözler de TAI Genel Müdürüne ait.

TASARIM ÖZELLİKLERİ
* Üstün aerodinamik performans, TUSAŞ tasarımı özgün kanat profili
*1600 shp PT6A-68T Pratt & Whitnet turboprop motor
*Beş palli alüminyum Hartzell HC-B5MA-3 pervane
*60 saniye ters uçuş kabiliyeti
*Arka kokpitte yüksek görüş açısı
*Kabin basınçlandırma sistemi
*Uçakta Oksijen Üretim Sistemi
*Anti-g sistemi
*Kokpit İklimlendirme Sistemi
*Kuş çarpmalarına karşı güçlendirilmiş kanopi
*Askeri uçaklara özgü yüksek şok dayanımlı iniş takımları
*(HOTAS: Kontrol düğmeleri ve anahtarları kontrol çubuğuyla gazın üzerinde)

‘Ekonomiden hızlı büyüyecek’
Haftayı ABD’li Boeing’in yepyeni teknolojilere sahip uçağı 787 Dreamliner’ın All Nippon Airways’e (ANA) ilk teslimatı vesilesiyle Seattle’da geçirdim. 787 teslimatından sonra en çok konuşulan konu 737 MAX. Gelecek 20 yılda havacılığın dünya ekonomisinin önünde büyüme göstermesi bekleniyor. Ekonomi yüzde 3.3 uçak filosu 4.2, yolcu trafiğinin ise yüzde 5.1 büyümesi tahmin ediliyor. 20 yılda 33 bin 500 yeni uçağa ihtiyaç duyulacağını öngören Boeing, en büyük ihtiyacın 23 bin 400 adetle dar gövdeli uçak segmentinde olacağını düşünüyor. Bu yüzden de Airbus rekabette yeni motorlu 737 MAX projesine büyük önem veriyor. Boeing 787 geliştirilirken tasarlanan çoğu yenilik 737 ailesine ve 747-8’e ilham kaynağı olmuş. 737 MAX’in ilk teslimi 2017’de yapılacağı için mevcut 737’lerdeki geliştirmeler devam edecek. Uçuş testleri süren 747-8’in ise gelecek yılın başında yolculu uçuşlara başlaması hedefleniyor. Boeing, performansından çok memnun olduğu ve yüksek sipariş alan modeli 777’de ise uzun vadede bir değişiklik yapmayı düşünmüyor. Boeing’in Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Randy Tinseth THY’nin de filosunda yer alan 777-300ER için “Pazardaki en iyi uçak” diyor.


Güntay Şimşek / HT Cumartesi

674837_8ff146f47c432389d5312eac8b6cae8d.jpg



Quelle :
Hürku? 2012'de havada - En Son Airport Haberleri - HTEkonomi
 

İngiltere Portsmouth'daki
Türk Bahriye Şehitliği

INGILTERE_BAHRIYE_SEHITLIGI.jpg


Eğitim amaçlı İngiltere'ye giden iki gemimizdeki şanlı leventlerimizden geri dönemeyenler de oldu. İşte, onlar halen uzaklarda, Portsmouth'ta yatan kutlu Deniz Şehitlerimiz'dir.

Mir'at-ı Zafer & Sirağ-ı Bahr-i Birik

OTTOMAN_NAVIGATION_214.jpg


"Top Talimi" ve "Seyr-i Sefain" eğitimleri görmek üzere İstanbul'dan avara eden Mir'at-ı Zafer ve Sirağ-ı Bahr-i Birik isimli iki Osmanlı Firkateyni Ekim 1850'de Portsmouth, İngiltere Deniz Askeri Üssü'ne intikal etmiştir.

Dönemin İngiliz gazeteleri Türk Gemileri ve bunlarda bulunan subay ve deniz erlerinin Portsmouth'a çıktıklarında nasıl ilgi odağı olduklarını tüm ayrıntıları ile yansıtmaktadır:

"Portsmouth Limanı'nda bulunan iki Türk firkateyninin subayları geçen hafta Sir Godfrey Webster'in rehberliğinde, Portsmouth Tersanesi ve Clarence Kızakhanesi'nin hemen tüm bölümlerini ziyaret etmiş bulunmaktadırlar."

Yazının devamında, Türkler'in erzak alışverişi yaptıkları, gemileri ziyaret etmek isteyen İngilizler'e çok nazik davrandıkları, ancak cuma ve cumartesi günlerini dinî inançları nedeniyle ibadete ayırdıkları ve bu günlerde ziyaretçi kabul etmedikleri belirtilmektedir.

22 Türk Bahriye Şehidi

Coşkuyla karşılanan leventlerimizin eğitimleri başarıyla devam etmektedir. Fakat 1849 yazında görülen kolera salgınında bölgede 1000'i aşkın İngiliz hayatını kaybetmiştir. Kanalizasyon sisteminden yoksun, tersane işçilerinin üst üste yığılarak yaşadığı sağlıksız mahallelerde, altyapı çalışmaları ancak 1854' ten sonra başlatılabilmiştir.

Kolera salgının 1850 yılında Gosport'a sıçraması bu tarihlerde bölgede bulunan denizcilerimize acı kayıplar yaşatacaktır. Gosport'ta, 1745'ten 1996'ya kadar İngiliz Kraliyet Donanması adına hizmet veren, Haslar Hastanesi, kabristanının bir bölümünü Türk Şehitliği'ne ayırmıştır.

Günümüze kalan mezar taşları olayın şahitleri niteliğindedir. Taşların tümü 1850-1851 yıllarına aittir, çoğunluğu ise 1851 tarihlidir. Örneğin Sirağ-ı Bahr-i Komutanı Süvari Mehmet Kaptan'ın taşı 20 Mart 1851, Mirat-ı Zafer'den Bölük Emini Süleyman'ın taşı 27 Nisan 1851 tarihlerini taşımaktadır. 1850 tarihli üç taşın dışında, şehitlikteki diğer taşlardaki tarihler de 1851 yılının Ocak ile Mayıs ayları arasındadır. Aynı yılın içinde, 5 aylık bir zaman diliminde, 22 Türk Denizcisi'nin birden vefat etmiş olması salgın hastalığın boyutlarını göstermektedir.

Tüm bu bilgiler dönemin Türk kaynaklarınca da doğrulanmaktadır. Örneğin Mirat-ı Zafer'in komutanı Mustafa Bey on altı sayfalık raporunda askerlere "top talimi" öğretildiğini, Portsmouth'da 6,5 ay kaldıklarını, bazılarının hastalanıp vefat ettiğini ve hastane yakınında, Türkler'e tahsis edilmiş bir arsaya defnedildiklerini anlatmaktadır.

Bu iki geminin Türkiye-İngiltere arası güzergâhı, yukarıda sözü geçen raporda tanımlanmış, Portsmouth'daki yerel bir gazete de bu konuda okurlarını aydınlatmıştır. Gazetenin 19 Ekim 1850 tarihli sayısında gemilerin, 28 Eylülde Cebel-i Tarık'a ulaştıkları, burada 3 Ekim'e kadar uygun bir rüzgâr bekledikleri ve ancak ondan sonra yola çıkabildikleri belirtilmektedir.

Özgün taşların çoğu bu dönemde yenilenmiş olmalıdır. Şehitlikte halen üç adet özgün mezar taşı bulunmaktadır. Bunlardan biri "Küllü nefsün zâikatul mevt" (Her nefis ölümü tadacaktır) ibaresi ile başlayıp şehitlikte yatan tüm "Asakir-i İslam'dan Merhûmîn'in Ruhları İçin el Fatiha" ile her iki gemi mürettebatından, bu şehitlikte yatanların tümüne birden ithaf edilmiştir.

Portsmouth'un Ayyıldızlı Sembolü

PORTSMOUTH.jpg


Şehre ait önemli bir ayrıntı ise Türk-Osmanlı geleneğinin simgesi ayyıldızın Portsmouth Kenti ve bu Kentin Premiere League de mücadele eden takımı Portsmouth F.C'nin de sembolü olmasıdır.

Bölgede Türkler ile ilgili diğer bir olgu da "HMS Sultan" dır. Halen bir yer adı olan ve burada bulunan bir Kraliyet Donanması okuluna adını veren HMS (Her Majesty' s Ship: Majestelerinin gemisi) Sultan, aslında bir geminin adıdır. Daha önce "Triumph" olan geminin adı, 1870 yılında Sultan Abdülaziz' in İngiltere'yi ziyareti nedeniyle "Sultan" olarak değiştirilmiştir.

Bölgedeki Türk izlerinden bir diğeri ise Fort Nelson Kalesi'nde yer alan ve Kraliyet Silah Müzesi'nin koleksiyonunun en değerli parçalarından biri olan 1464 tarihli bir Türk topudur. 19. yüzyılda Çanakkale Boğazı'nda koruma amaçlı olarak kullanılmakta olan bu tarihî top 1868'de General Sir John Lafroy'un girişimi üzerine Osmanlı Devleti tarafından İngiltere'ye hediye edilmiştir.

İngiltere'de Gosport ve Portsmouth'un içinde yer aldığı Hampshire Bölgesi Londra ile bağlantılı önemli limanlara sahip olduğundan, araştırmalar derinleştikçe buradan Osmanlı-Büyük Britanya ilişkilerinin tarihine yeni boyutlar getirebilecek daha pek çok belge, eser ve anı gün ışığına çıkabilecektir.

http://ottomannavy.com/PORTSMOUTH_SEHITLIGI.htm
 
Aselsan neue Überwachungs ballon


KAŞİF Balonlu Keşif Gözetleme Sistemi, yere sabitlenen, yüksek irtifadan güvenlik amaçlı gerçek zamanlı gözetleme yapılabilen düşük maliyetli bir sistemdir.


fg310.png



Genel Özellikler

KAŞİF, yüksek irtifadan elde ettiği tüm görüntüleri birleştirerek panoramik bir görüntü oluşturmakta ve bu panoramik görüntüde hedef tespit, teşhis, tanıma ve takip yapabilmektedir. Takip edilecek hedef otomatik olarak ya da operatör tarafından seçilebilmektedir.



Kullanım Alanları

- Keşif Gözetleme ve İstihbarat

- Kıyı ve Sınır Güvenliği

- Erken Orman Yangını Tespiti

- Kritik Tesis Güvenliği

- Boru Hatları Güvenliği

- Yol Trafik Bilgisi Toplama
 
Türkei baut Kriegsschiffe aus Eigenproduktion

Mit der Fertigung des ersten aus Eigenproduktion im Inland gebauten Kriegsschiff "Heybeliada" nimmt die Türkei ihren Platz unter den zehn Ländern ein, die Kriegsschiffe dieser Art bauen können.
Tuerkei-baut-Kriegsschiffe-aus-Eigenproduktion_919508.png

Das Kriegsschiff Heybeliada ist ein Patrouillen- und Anti-U-Boot-Kriegsschiff. An der Produktion, sowohl Hardware als auch Software nahmen 38 türkische Unternehmen aus dem privaten Sektor teil. Die Kosten der Produktion des Prototyps betrugen an die 260 Millionen US-Dollar.

Zur Ausstattung gehören unter anderem 3D-Erkennung und Verfolgungsradare sowie Torpedo-Gegenmaßnahme-Systeme. Die Türkei möchte durch Fertigung neuer Kriegsschiffe die Sicherheit von Schiffen im Mittelmeer sichern. Israel hatte 2010 bei einem Angriff auf ein Gazahilfsschiff neun Menschen getötet.
Türkei baut Kriegsschiffe aus Eigenproduktion
 
Aselsan neue Überwachungs ballon


KAŞİF Balonlu Keşif Gözetleme Sistemi, yere sabitlenen, yüksek irtifadan güvenlik amaçlı gerçek zamanlı gözetleme yapılabilen düşük maliyetli bir sistemdir.


fg310.png



Genel Özellikler

KAŞİF, yüksek irtifadan elde ettiği tüm görüntüleri birleştirerek panoramik bir görüntü oluşturmakta ve bu panoramik görüntüde hedef tespit, teşhis, tanıma ve takip yapabilmektedir. Takip edilecek hedef otomatik olarak ya da operatör tarafından seçilebilmektedir.



Kullanım Alanları

- Keşif Gözetleme ve İstihbarat

- Kıyı ve Sınır Güvenliği

- Erken Orman Yangını Tespiti

- Kritik Tesis Güvenliği

- Boru Hatları Güvenliği

- Yol Trafik Bilgisi Toplama
Die Idee finde ich nicht so toll. Obwohl ich die steighöhe nicht kenne, dürfte das Risiko eines Abschusses zu hoch sein.

Hast du ein paar technische Daten?
 
Die Idee finde ich nicht so toll. Obwohl ich die steighöhe nicht kenne, dürfte das Risiko eines Abschusses zu hoch sein.

Hast du ein paar technische Daten?

nein es gibs keine Weiteren informationen, dafür müsste ich die firma kontaktieren. falls es dich wirklich´intressiert schreib mir per PN und ich gebe dir die email adresse.
 
Zurück
Oben